YKP Sekretaryası bütçe tartışmalarını değerlendirdi. Açıklama şöyle:

Bu yılki bütçe meclis partilerinin bütçe hakkında bilgi edinmeye önem vermediklerini gösteriyor. Hükümetler de bilgisiz milletvekillerinin sorun çıkaramayacaklarını düşünerek her yıl daha belirsiz bütçe hazırlıyor. Artık bütçe kalemlerine açıklama sütunu kalmadı. Takdim (sunuş) raporu da sureta hazırlanıp meclisin önüne konuyor.

Kimse sanmasın ki komiteye daha fazla bilgi veriliyor. Fonksiyonel ayrımın arkasına sığınılıp kalemler soyut hale getiriliyor ve değerlendirme olanağı verilmiyor.

Bir devlet işlevinin hemen tüm siyaseti yatırım kalemleriyle kendini gösterir. Ama yatırımların hemen tümü Türkiye yardımı ile karşılandığı için kalemler arasında aktarma yapmaya da Türkiye’nin Kıbrıs’taki görevlileri tarafından kararlaştırılması bütçe yasasında bulunduğuna göre meclisten geçen bütçenin de önemi kalmıyor. Yıl başında meclis onayladığı bütçeyi artık tanıyamaz duruma geliyor.

 

Dikkat çekecek konular bulunamaz hale geldi

Gerekçelerde açıklama yapılmadığı için milletvekillerinin dikkatini çekmesi gereken konuları bulamaz hale geliyor. Komitelerde de popüler medyada ilgi çeken konularda konuşuluyor. Madde gerekçeleri hiç yok ya da ödenek öngörülmüştür diye gerekçe değil yapılan iş yazılıyor.

Halbuki her maddenin gerekçesi olması milletvekillerinin bilgi alıp bilinçli oy kullanmasının ve halkın bilgi sahibi olmasının sağlanması içindir. Bunun yapılmaması meclise saygısızlık ve halkı uzak tutma demektir. Yasalara aykırılıklar da genel çürümüşlüğün kanıtı olmaktadır.

 

Örtülü ödenekler

Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinin adı yasada yazılıdır ve öyle adı olan bir kalem bütçede yoktur. Bu kabul edilemez. Meclis içtüzüğünde de başka yasadaki kurallara bakılmaksızın gibi belirsiz ifadelerin kullanılması yasaklandığı halde bu konuda da benzer ifade kullanılmıştır. Yani meclis kendi içtüzüğüne aykırı bir madde ile örtülü ödeneğe yetki vermiştir. Bu ise (yapılamaz yani denetlenemez kuralı) yasadışıdır.

En kısa zamanda örtülü ödenekler Sayıştay tarafından denetlenmeli açıklanamaz denilenler açıklanıp denetlenmelidir. Maddenin ne olduğu yasada yazdığına göre bakanlar o ödenekten harcama yapmamalıdırlar. Yaparlarsa gene ayni yasaya göre suç işlemiş olurlar ve harcamaları ödemekle yükümlüdürler.

Yeni hükümetin eskisinden farkı olsa olsa yasalara daha saygılı olması olabilir yoksa devlet çarkı etkin ve verimli hale getirilmezse daha iyi çalışamaz. Onun için bu örtülü ödenek rezaletine son vermelidir.

 

Milletvekillerinin tümü meclisten memnun mu?

Meclis bütçesini oybirliği ile başbakanlığı oyçokluğu ile onadılar” haberini okuduk. Yargı ve bazı daireleri de askerin bütçesini de oy birliği ile onadılar. Meclis gibi siyasi rakiplerin temsil edildiği bir kurumda bunun olmasının anlamı ne olabilir! Halkımızın dikkatle düşünmesi gerekir.

Başbakanlık bir koalisyon tarafından oluşturulmuştur. Onun için koalisyon gereği katılmayan partilerin ret oyu vermesi doğaldır ama meclis milletvekillerinden oluşmuştur ve onların değerlendirme yapması sonucu bütçeye oy verirler değil mi? Öyle ise milletvekillerinin oyları meclisin siyasetini kabul edip etmediklerini göstermelidir. Meclis ise halk tarafından seçilmiştir ama milletvekili kendini ifade etmek için yani milletin vekili olduğu unutmadığını göstermek için oy vermelidir.

Öyle mi olmuştur yoksa milletvekilleri partilerinin kararını kabul ederek gene partinin milletvekili olduğunu göstermiş bulunuyor? Bütçe bir kurumun tüm planlarını yansıtan mali bir belgedir. Ona olumlu oy veren tüm planlarını onaylamış olur. Milletvekilleri demek ki meclisin planlarının, politikasının ve uygulamalarının savunucusudur. Beğenmektedir ve değiştirilecek bir şey de yoktur.

O zaman milletvekillerine yasal zorunluluk olan bilgilerin tam ve yeterli verilmemesi, milletvekillerinin sorularına yanıt yerine hakaretle karşılık verenlere meclis başkanlığının göz yumması, 15 günde yanıt verilir dedikleri sorulara yanıt vermeyen bakan ve diğer ilgililere, araştırma, soruşturma komitelerine bilgi vermeyen hatta davetine ben askerden emir alırım deyip gelmeyen polise ve hiç sonuç alınmayan denetleme komitelerinin sürekli uzatılıp dönem sonunda ortadan kalkmasına neden olunmasını çaresizlikle benimsemiştir ve yapacak bir şey yoktur.

Memurlarını başkanına sormadan başka yerlere atayan hükümet ve bakanlara da ses çıkarılmamasını ve başkanının aciz kalıp basından medet ummasını da sineye çekmiştir.

Herhalde milletvekilleri bu sakatlıkları oy birliği ile bütçesini geçirdi diye meclis başkanlığının (başkanı ve divanının) halledeceğini beklemektedir. Meclisin ve dairesinin yönetiminde eksiklik veya sakatlık yoktur veya giderilecektir diye düşünmektedir.

Meclisin milletvekillerinin bile desteğine mazhar olmadığı oy birliği ile bütçesini onaylamakla göstermiş olmaktadır.

Diğer kurumların da bütçeleri onaylandı diye inanır mısınız ki sorunsuz ve mükemmel bütçeye sahip oldular? O kurumların başkanları da buna inanmış olamazlar.

 

Gerçekler bilinmeli

Halkımız seçimden sonra bir hükümet kurup onun emrine giren ve milletvekili değil parti vekillerinden ibaret olan bir meclisin ortada olduğunu ve sorunların kaynaklarının arasında bu anormalliğin yattığını anlamalıdır. Yoksa seçtikleri de anlamaz ve popülizm ile kayırmacılığın egemenliği devam eder.