Cumhuriyetçi Halk Partisinden beklenen olmayacak işler – Alpay Durduran

5191

Halk partisi sola yakın ama olabildiği kadar bir Türkiye partisidir. Türkiyeli ise demokrasiyi az içselleştirmiş, kendini hala devletin kulu sayan ve bireyin önemini inkâr eden birisidir. Nitekim seçimlerde kaybetmesinin en önemli nedeni olarak AKP’nin oraya buraya saldırarak güçlü iktidar olmazsa Türkiye varoluş sorunu yaşar imajı yaratmayı başarması gösterilmiştir. CHP de buna inanmıştır ki o da yarışa kalkmıştır. AKP’yi Lozan’da olan hakları ihlal edenlere örneğin Yunanistan’a dersini vermemiş olmasını eleştirmiş ve biz Yunanistan’ı yola getireceğiz gibi iddialarla güçlenmeye çalışmıştır. Başka olaylarda da Türkiye dünyadan izole edilip gelişmemeye mahkûm ediliyor ama AKP çare bulamıyor deyip demokratikleşme ve hukuk devletinden kopmaları eleştirenlerin bile düşman gibi gösterilmesine katkıda bulunmuştur.

Ancak CHP kötü politik oyunları başaramamaktan değil esasında kendi kusurlarından çıkmazdadır.

Nitekim daha çok oy aldı diye İnce’nin atıp tutması bu çıkmzı açığa koymaktadır. Sorarım İnce seçimlerde o kadar insanı meydanlara topladı da ne dedi? Parlamenter rejime sahip çıkmış dedi ama parlamenter rejimle Türkiye’deki meclisin ne kadar benzerliği vardır? Halk neden o ucubeye dönsün? Arada bir reform sözü edildi ama ne değiştirileceği anlatıldı mı? Neden İnce çok oy aldı, oylar nereden geldi gibi sorular açıklık getirmiş değildir. Espriler ortada dolaştı TAMAM ama neden oyunu değiştirip de CHP’yi iktidara getirecek derecede oy verilsin?

Parlamenter rejimde parti kuklası milletvekili olmaz. Olsa olsa o partinin vekili ve kulu olur ve o meclis de partiler meclisi olur. Bizde meclis mi var? Bizdeki partilerin kulları yok mu? Orada da öyle. Herkesin bildiği ama önemini kavrayamadığı gerçek şu. Türkiye parlamentosu MİT’i mecliste darbe konusunda ifade vermeye çağırdı ama meclise bombalar atan FETO hakkında meclise bilgi/ifade vermeyi MİT reddetti ve meclis onu dinleyemedi. Bakın bakalım CHP parlamentoyu güçlendirip bir daha ondan yüce bir güç olmayacağını belirtti mi?

ABD’de kendi partisinden bir başkan olan iki meclis var ama Trump ikisi tarafından da araştırılıyor ve prangalı gibi başkanı markajda tutabiliyor. Var mı buralarda böyle bir meclis, CHP bunu istiyor mu? İstiyorsa nasıl bir değişiklikle bunu sağlayacak? Açıklayan var mı? Bizde yargı bağımsızdır bizdeki gibi bağımsızlığa var mı? Bizde eksik olan yargının mali özerkliğidir. Onu da sağlayacak mı? Duyan var mı?

Şimdi CHP’deki muhalifler diye diye birileri varmış gibi muhalifler harekete geçmiş haberlerini izliyoruz. CHP seksen milyonluk bir ülkede ana muhalefet partisidir.  İl, ilçe örgütleri vardır ama muhalefet eder gibi görünenlerin sesi duyulsa da polemiğe katılmaktan başka bilgi ortaya çıkmaz. Halk TV bile bilgi vermez. Yolsuzluk haberlerini bol bol duyururlar ancak ne dedikleri CHP’ten alışıldık lakırdılardan başka yayınlanan yoktur. Daha aktif olacaksın, sert çıkacaksın, iş birliği yapmayacaksın gibi teraneler duyurulur, o kadar!

CHP siyasal bir parti olarak meclisin çalışmalarını reforme etmek ve yolsuzluklarla mücadele, etkin ve verimli kamu idaresi için planlar hazırlamak, Sayıştay’ın raporlarının gereğinin yapılması, memurlardan kusurları dolayısıyla dava edilmesi için amirinden izin gerekmesi gibi sürüyle sakatlık için ne yapılması gerektiğini inceleyip parti belgesi haline getirilmesi gibi temel konularda gerekeni yapması ve halka duyurulması gerekir. AB ve BM insan hakları, yolsuzlukla savaş, çevre koruma gibi temel konularda Türkiye ile işbirliği yapmaktadır ama halka bunu yapmadığı için eleştirileri saldırı gibi sunan iktidara katılmamak ve tersine Türkiye’nin yükümlülüklerini yapmadığı ihbar edip Türkiye halkına yardım edilmesini sağlamaya çalışmalı ve bunu halka duyurup İktidarın aslında Türkiye’yi yalnızlığa sürükleyip halkı korkutmak ve iktidarını ve yolsuz yandaşlarını korumak istediğini anlatmalıdır. Güya Türkiyeli gerçeği anlayamaz ve sıkışınca AİHM’e başvuran kişilere bakarsak ışığı görmüyor. CHP de eleştirileri gururlu Türkiyeli kızmasın diye o açıdan ele alıyor ve iktidara destek oluyor.

CHP’nin sakatlıkları milliyetçilerden korku ile izah edilen imaj koruma refleksi saymakla bitmez.

Son olarak terörizmle mücadelenin ele alındığı toplantıda genel işler konseyinde Türkiye’ye GKRY’yi tanıma talebi karara bağlandı diye haber yapıldı. Bu tam bir yalan ve tanıma gibi bir konu görüşülmedi yani Türkiye’nin kabul ettiği EUROPOL dahil tüm ilgili konularda üstüne düşeni yapmadıkları belirlendi ve yap denildi o kadar. CHP gene böyle konuları işitmedi ve halka da duyurmadı. Bir kişi Türkiye’nin AB’ye girmesine önem veriyorsa kim buna engel oluyor diye bakıyorsa onların arasında CHP’yi görmeyecek. Ama Muharrem İnceyi de görmeyecek. O muhalifler denilenleri görmeyecek. Hepsini de Ege adaları ve taşları için bağırırken görecek ama halkın bir zamanlar yüksek oranda girmeyi istediğini söylediği AB konusunda onu şeytanlaştıranlarla beraber görecek.

Bu nasıl bir partidir ki örgütünden parti meclisine ulaşan konularda hiç haber yapılmaz sadece kavgalar duyurulur. Çünkü partinin politikaları hakkında çalışan bir örgüt yoktur, çalışmalar hep taktik ve aralarındaki kavgalarla ilgilidir. Onun için ondan beklenen diye nadir uyarılar duyulmaz bile…