Meclis ne işe yarıyor ve çağdaş bir yönetim için yetkisi neye yarar diye sorup öğrenmek isteyen günümüzün olaylarına bakmalıdır.
Amerika’da bir Trump felaketi var ve biliyoruz ki tehlikelidir. Ama orada başkanlık rejimi de olsa bir meclis vardır. Onun adımlarını sürekli denetlemekte ve kısıtlamaktadır. Birçok insanın yaşamı Meksika hududunda meclis sayesinde yok olmaktan kurtulabilmekte ve başka ülkelerin de yardımları onlara ulaşabilmektedir.
Bildiğimiz gibi ekonomik dengesizlik nedeniyle dünyada muhtaçlar vardır ve göçmen sorunu popülistlerin elinde iktidara gelme şansı olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak meclislerde popülistlere engel olmak için direnen siyasiler savaşmaktadırlar. Yeterli olamıyorlarsa kabahat onlarda değil muhtaçların popülistlerinin ülkelerindeki durumu içinden çıkılmaz soygun düzeni haline getirmeleri yüzünden yeterli olamamaktadırlar. Ancak durmak yok savaşacağız.
AB içinde İngiliz popülistlerin Brexit isyanı da ayni durumu ifade etmekte, Yunanistan’da Makedonya maskaralığı da Çipras’ın işini zora sokmaktadır ama durmak yok savaşacağız.
Dünya barışı korunmalı ve barış içinde halkların sorunlarını beraberce ele almalarına yardımcı olunmalı ve dünyanın yaklaşan çevre felaketinden uzak durabilmesine olanak sağlanmalıdır.
Yağmurlar sorunlarımızı yüzümüze vurdu. Yağmur suları ise ülkemizi yemyeşil bir parka dönüştürdü. Geleceğimizi iyi bir idare ile daha iyiye götürmek elimizdedir. Yeter ki alın terine önem verelim ve kamu kaynaklarını har vurup harman savurmayalım.
Elektrik kurumu aylık harcamayı kaçırmış faturayı bize kesti. Uyarılar gelmeden neden açıklamadılar ve neden eksik alıp da sonra fazlasını istemediler? Belli ki biz devletin kestiği parmak acımaz maskaralığı hala beyinlerdedir. İşleyen ve sorumluluğunu bilen bir idare birinci derecede önemlidir. Korunması gereken insandır, öncelik insanındır. Nitekim devletin yetkilerini ve yetkililerini halk belirler ama halkın belirledikleri kendilerini öncelik saymaya başlayabilir. Bizde de becerip halktan insanların oylarını alanlar ilk hatalarında hesap vereceklerini öğrenmelidirler ve öğretmek halkın boynuna borçtur.
Ne yazık ki biz aldanma rekorları kırıyoruz. Hesap soracak düzeni kuramadık, yakınımız bizi kollar diye popülistlere destek oluyoruz. O popülistler ki ABD’de Trump, AB’de Brexit ve yanımızda İşid ve saire olarak belamız oldular.
BM askerlerine karşı çıkıp Kıbrıs’ta da macera arayanlar benzerleridir. Sorunları çözeceklerine körüklemeyi besbelli ki seçim geçim sarmalından dolayı seçiyorlar. Yoksa şimdiye kadar kim onlara yol verdi ki şimdi verecek.