Şu tapu konusu – Ulus Irkad

1089

Sanki de birileri komut almış, önceden ezberletilen oyuncular gibi ortaya çıkıp şu anda Maraş’ın Osmanlı Vakfı olduğunu iddia etmeye başladılar. Peki şimdiye kadar onca konuşma ve görüşme oldu niye bu konuyu öne atmadılar da şimdi atıyorlar? Daha önce bu konuyu, AİHM ve Lahey’e götürmek için niye ortaya çıkmadınız? Şu anda da bir haklılığınız varsa bunu yapmanız lazım. Laf etmiyorlar ama refiklerim “Vakıflar verilemez ancak kiralanabilir” diyorlar. Tamam kardeşim verilemezse ve 1925 yılında verilip de denildiğine göre sizin de 36 sene içinde itiraz hakkınız varsaydı, niye itiraz etmediniz? Ses yok… “Ama ne yani bizi haksızca kurulmuş ve de Müslümanların (Kıbrıslıtürklerin) haklarını savunmayan bir örgütle karşı karşıya mı bırakacaksın?” diye geçenlerde radyoda bir konuşmamdan sonra bir itirazla karşılaştım. Hatırladığım kadarıyla İngiltere’de faaliyet gösteren bir örgüt temsilcisi tarafından. Peki kardeşim doğduğun veya bunca senedir yaşadığın bir ülkenin, ki sen de o kanunlarla birlikte yaşıyorsun, o ülkenin yasalarına başvurarak hakkını almaya çalış da görelim bakalım. Üstelik yaşadığın ülkenin hükümeti o toprakları istimlak etmiş.Hem o ülkede yaşayacaksın hem de o ülkenin yasalarına karşı çıkacak ve o ülkenin Türklüğe zarar verdiğini savunacaksın, bana pek de bu durum inandırıcı gelmiyor. O halde o ülkeden ayrıl ve beğendiğin bu ülkede gel de yaşa bakalım. Yani bir şekilde bu iddianızı bir uluslararası kuruluştan teyid etmeniz gerekiyor. Gene birileri Baf Bölgesi’nde bir vakfı gündeme getirmiş, bunları tartışıyordu. Peki ama benim de elimdeki bir belgede, bu vakfın da 1949 yılında Mahkeme kararıyla istimlak edildiği durumu vardı. Ne isterse olsun itiraz edip hakkınızı elde etmeye çalışmanız gerekiyordu ama hiçkimse bu karara da itiraz etmemiş. Evkaf, 1950’li yıllarda, Türk Toplumunun kontrolüne geçerken ne Maraş ne de Baf’taki Vakıfların istimlak edildiği konusunda bir itiraz yok. Niye acaba? Aklımız şimdi mi başımıza geldi?  Yani sonuçta bir şekilde, gerek Maraş’ın gerekse Baf veya başka yerlerdeki vakıfların niye Kıbrıslıtürklerin ellerinden çıktığı konusunda bilgilerin, belgelerin olması ve uluslararası bir örgütten bunu teyit edici bir karar olmalı. Kıbrıslıtürk liderliğinin niye bu durumlarda sessiz kaldığı da oldukça muamma.

Şimdi bu konuların Maraş Konusu, ve Kıbrıs Sorunu gündeme girer girmez öne sunulması, kargaşalık yapılması da oldukça ilgi çekici.

Peki ama yarın, birileri 1915 Ermeni Tehciri denilen olaylardan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra, Ermenilerin el konulan vakıflarının da geçerli olduğunu iddia ederse, Türkiye Cumhuriyeti buna nasıl yanıt verecek? Bilhassa İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra İnsan Hakları ve üzerinde uluslararası konsensüsle alınan kararları nasıl algılayacağız? Kaldı ki resmileşen kararların değiştirilmeliği ve şimdiye kadar tapu kayıtlarının da uluslararası olduğu bir ortamda neyi değiştireceksiniz? Kıbrıs’ta, ingiliz hükümeti tarafından,1925 yılında bazı topraklar istimlak edilmişse, niye 36 sene içinde itiraz, başvuru yapılmamış ama zaman dolduktan çok sonra şimdi itiraz ediliyor? Zamanında niye yapılmamış başvurular? 1968 süreci içinde toplumlararası görüşmeler sırasında bile niye görüşülecek konular içine alınmamış? Hatta 1950’li yıllardan sonra veya 1960 sonrasında Maraş Turizm Bögesi olarak yükselirken niye itirazlar yapılmamış? Niye şimdi? Belli ki Kıbrıs Sorununu sürüncemede bırakmak ve kafa karıştırmak başlıca amaç. Adım gibi eminim, o zamanki Kıbrıslıtürk lideri olan görüşmeci bu konuda bir zayıflık hissetseydi hemen saldırıya geçip bu vakıflar için en büyük savunucu da olacaktı. O bile bu konuda sessiz kalmış. Niye acaba?

Bir soru daha; 1571 öncesi vakıflar yokken bu topraklar kimlerindi? Kişi vakıfları 1949 yılına kadar mevcutsaydı o kişinin aileleri niye itiraz etmediler, yoksa istimlak parası alıp oturdular mı? Hatta Baf’taki Sadrazam Vakfı’nın bir mensubu Türkiye’nin ilk Kıbrıs Cumhuriyeti Büyükelçisiydi. Bu Büyükelçi niye bir zamanlar kendi ailesine ait olan vakıf için itirazda bulunmadı? Niye hakkını talep etmedi? Sanırım belgelere ulaşılırsa istemediğimiz başka konular da ortaya çıkacak ve sonuçta dünyanın gözü önünde küçük düşeceğiz gibime geliyor.