Üçüncü dünya savaşı, iklimsel ve doğasal mahvoluş – Ulus Irkad

4392

Peşi sıra dünyayı mahvedecek birkaç sorun geldi ve peşi sıra dünyaya örnek gösterir gibi dünyanın, doğanın ve de insanlığın nasıl mahvolacağının tüm emareleri olumsuzluklarla yıl sonu ve yılın başında tekrarlandı. Belki de dünyayı Üçüncü Dünya Savaşına götürecek İranlı Komutan Süleymani’nin, ABD tarafından bir füze ile öldürülmesinden sonra, geçen Eylül ayından beri devam eden Avustralya’daki yangınlar en tehlikeli doruklarına yükseldiler. Şu anda Avustralya’nın üçte biri yangınlarla boğuşuyor, yarım milyardan fazla hayvanın öldüğü ve 24 insanın da hayatını kaybettiği, 478 veya daha fazla evin de tahrip olduğu konuşulmakta. Melbourn ve Sidney gibi şehirlerde dumandan gözgözü görmüyor. Aslında yangınların da iklimsel bozulmanın bir parçası olduğu, bu arada ağaçlar yanarken karbondisoksit gazının ve ısının da daha fazla arttığı, bunun yanında bu orman yangınlarının da, ısının daha da artmasına neden olacağı söylenmekte. Orman yangınlarının da dünyadaki ısı artmasından mütevellit olduğu konuşuluyor.

Üçüncü Dünya Savaşı olasılığı maalesef sadece Süleymani’nin öldürülmesinden dolayı ortaya çıkmamış. Dünya üzerinde Liberal ekonominin ortaya çıkmasıyla maalesef diktatörlerin ülkelerin başına geçmeye başladığını ilk defa bilim adamı, eğitimci Giroux ortaya atmış ve bunun Liberal Ekonomi ve kapitalizmden dolayı olduğunu iddia etmişti. İran Mollaları, Kuzey Kore Roketadamı,Borsenaro, Trump, Putin, Recep Tayyip Erdoğan, Esat gibi tiranların da potansiyel Üçüncü Dünya Savaşı çıkaranlardan olduklarını söylememiz lazım. Bu noktada şu 0anda bazı Avrasyacılar ve Şanghay Beşlileri’nin hor görmesine rağmen Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kuruluşların Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesine karşı bir garanti olduklarını söylemek gerekiyor. Süleymani’nin katledilmesi Üçüncü Dünya Savaşı için bir behane oluştururken Türkiye’nin tek adamı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Libya’ya gitme kararı ve Libya muhalif güçlerinin ona karşı savunmaya geçip teyakkuz ilan etmesi , Türk Ordusu’nun aynen Suriye’de olduğu gibi rahat olamayacağı, hatta büyük bir mukavemet göreceği de söylenmektedir. Bu arada eski Isid’cilerden kurulu Özgür Suriye Ordusu’nun Libya’ya yönlendirilmesi de başka sorunları ortaya çıkaracaktır. Bu savaş durumu elbette çok iyi olmayan Türkiye ekonomisini de sarsacak ve içte de homurdanmalar çoğalacaktır. Recep Tayyip Edoğan ve müttefiki MHP’nin iç durumda elbette yara alacağı ve şu anda TL’nin bilahassa dolar karşısında değer yitirmekte olduğunu da  belirtelim.

Dünyanın karşı karşıya olduğu savaş ve iklimsel felaket dediğimiz gibi şu anda Avustralya’da onbinlerce ölen hayvanın üzerinden dünyayı yokoluşa doğru götürürken, biz Kıbrıslıtürkler açısından Avustralya’nın Viktorya Vadisi ve Vilayeti için de şunları söyleyeyim; 1974 yılında bilhassa Baf’tan Avustralya’ya göçeden çoğu Kıbrıslıtürk Viktorya Vadisine yerleşerek, Baf’tan götürdükleri Bağ fidelerini oraya ekerek, Viktorya’yı Avustralya ve dünyanın başlıca en önemli ve en büyük üzüm ve şarap merkezi yapmışlardır. Avustralya’da Viktorya Vadisi’nin de son bu yangınlardan sonra etkilendiğini duyduğumda, içimde bir sızı da bunun içindi.

Umudumuz ne Üçüncü Dünya Savaşının çıkması ne de iklimsel felaketle dünyamızın mahvolmasıdır. Umudumuz, çoğunlukçu demokrasiye geçilerek,uluslararası hukuk ve insan haklarının tecelli edip, tek adam rejimlerinin artık dünyayı felakete de götürebileceğinin halklar tarafından anlaşılarak, daha adil ve daha demokratik bir dünyanın yeniden tesis edilmesidir.