Günlük gazeteleri şöyle bir açın ve takip edin. Gün geçmiyor ki bir veya birkaç olay devletin naçar durumunu ortaya çıkarmasın. Gerek ekonomik alanda, gerekse emek piyasası alanında maalesef fireler verilmekte ve Afrika, üçüncü dünya ülkeleri ayarında, ücret ve işçi hakları gerilemeleri veya geriliği konusunda dünyanın diline düşmekteyiz. Anlayacağınız elle tutulacak bir yanımız yok. İnsan Hakları veya işçi hakları örgütleri ülkemize doluşsa, eleştirecekleri ve de ülkemizin bu konularda geri kaldığını gösterecek birçok emare bulacaklar. Kendi ülkesinde Cumhurbaşkanı bile bir linç durumunda kalıyor ama suçu yapacak olanları engelleyemiyor, devlet gücü bu linç olayında faillerin tutuklanmasında naçar kalıyor ve başka yabancı bir ülke mensubu, tutuklananları bile bir şeklilde dışarıya çıkarıyorsa bu ülke nasıl bir ülkedir? Adam resmen Cumhurbaşkanının üzerine yürüyüp onu yumruklamaya çalışıyor veya az daha yumruklayacaktı da, ama oradaki resmi güvenlik mensupları olaya sadece seyirci kalıp müdahale edemiyor. Resmen ve açıkça sosyal medyadan devletin savcısı, hadi onu da bıraktım cumhurbaşkanı ,sövgülerle ve tehditlerle karşı karşıya kalıyor ama elde bunu durduracak bir güç yok… Sormazlar mı adama siz nasıl devlet olmak istiyorsunuz, sizdeki bu yapı veya rejim, veya ne isterseniz söyleyin, nasıl bir yapı diye?
Kuzey Kıbırs’ta yabancı işçiler aylarca ödenemiyor, inşaat şantiyesi mühürlendi ama işçilerin mağduriyeti önlenemedi. Yüzlerce işçi beş parasız aylarca ödenemeden esir gibi çalıştırıldılar. Peki mağduriyeti yaratan işyeri veya işveren bu mağduriyetten dolayı ne kadar bedel ödedi veya ödeyecek? Devletin buraya müdahalesi ve de işçilerin devletin de yardımıyla sendikalaşması gerekmez mi?
Eurobarometer’de Kuzey Kıbrıs’ta yaşamdan memnun olanların yüzdeliği %62, Güney Kıbrıs’ta %89…Peki bu yüzdeliğin bizim taraf AB’yle karşılaştırıldığında, AB şartlarına göre en az-en kötü olduğunu biliyor musunuz? (Kullandığım bilgileri 21 ve 22 Şubat tarihli Yeni Düzen Gazetelerinden aldım). Bu arada zor şartlarda çalıştırılan işçilerin şantiyeleri kapatılıyor ama bu işçileri kim koruyacak? Hepsi de bir anda sokakta kalıyor. Gene bu inşaat şirketine baskı yapıp işçilerin aylardır ödenemeyen ücretlerini şirkete baskı yaparak işçilere ödemek yok mu? Sen zaten bu işçilerin burada, bu şartlarda çalıştırılmalarından dolayı suçlusun. Bu insan hakları ihlalini başından beri engelleyebilirdin.
Kuzey Kıbrıs’taki bu yapı ile bir yere varmak oldukça zor. Bir de Maraş’ı açıp Kıbrıs problemini engellemek istemezler mi? İnsan gerçekten acıyla gülüyor bu durumlara…