YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Covid-19 ile ilgili süreçteki son gelişmeleri değerlendirdi, açıklama şöyle:
Tüm dünyayı etkileyen bir salgın ile karşı karşıyayız, bu salgın bir kez daha bizlere dayanışmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Neoliberal politikaların yıktığı kamusal sağlık sistemlerinin acıklı durumu net şekilde ortaya çıktı. Sağlığı bir meta haline dönüştüren, alınıp satılan müşteri ilişkisi gibi gören anlayış, son krizlerde de kemer sıkma politikalarının odağına oturtulunca son salgında net şekilde ortaya çıkan, temel sağlık hizmetlerinin kaliteli şekilde herkese ulaştırılamadığı gerçeğidir. İnsanlık ölüyor ve kapitalizm hala kâr peşindedir, yeniden hatırlatırız, sağlık ve eğitim bir meta değildir, kamusal sağlık hizmetlerine ulaşım yaşam hakkı ile bağlantılı bir insan hakkıdır…
Tam da böyle bir ortamda dünyanın birçok ülkesi tıbbi malzeme yardımı, doktor, sağlık hizmeti paylaşımı ile de yeni bir umudun kapısını araladı, bu mücadeleyi tüm insanlık olarak birlikte olursak kazanırız mesajı değerlidir.
Ancak milliyetçi histeriler, milli kibirler de kendini dünyanın her yerinde göstermektedir.
Kıbrıs’ın ne kadar küçük olduğunu, adanın tüm kaynaklarının mutlaka ortak kullanılması gerektiğini bu sağlık krizi bize bir kez daha bağıra çağıra anlatmıştır. Örneğin, yönetimi iki toplumlu olarak kurulmuş olan Genetik Enstitüsü Kıbrıs’ın güneyinde önemli bir işlevi yerine getiriyor ama Kıbrıslı Türk liderlik milli kibri yüzünden insanları riske atacak şekilde ortak iş olanaklarını bu kurum ile aramamıştır.
Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis ise Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları arasında ayrım yaparak, tüm yurttaşların korunması yönelik tedbirler alma çalışması yapmak yerine o da milli kibri ile çoğunlukla yalnız Rumca konuşan, hükümetinin kontrolündeki bölge için çalışmaya yoğunlaşmıştır. YKP olarak Anastasiadis’i Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları arasında ayrım yapmamaya çağırırız…
Her şeye rağmen iki toplum lideri çok geç de olsa görüşüp bazı malzemelerin tedariki konusunda fikir birliğine varmışlarıdır. Bu geç kalmış adımı değerli buluruz, devam etmesi gerektiğine inanırız. Bu yönde atılacak tüm adımları YKP olarak desteklemeye devam edeceğiz ve Kıbrıslıları da bu adımlara sahip çıkmaya çağırırız…
Böylesi bir noktada Kudret Özersay’ın yardımlar için izin zorunluluğu dayatmasını da ilkel milli kibrinin uzantısı olarak görürüz… UBP’li bakan, milletvekillerinin kaba, çağdığı milliyetçi açıklama, sosyal medya paylaşımları da ciddi tehlikeler içermektedir. Bir kez daha milliyetçiliğin sağlığa zararlı olduğunun altını çizer, dayanışmanın hayat kurtardığını vurgularız…
YKP olarak, UBP-HP hükümetini arkaik milliyetçi tepkime vermekten vazgeçmeye, ortak coğrafyamızda işbirliklerinin artırılmasına karşı engeller oluşturmamaya çağırırız…
YKP olarak, Anastasiadis’i de Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları arasında ayrım yapmadan, yurttaşlarının tümünü önemseyen politikalar geliştirmeye çağırırız…
YKP, halkımıza milliyetçiliğin sağlığa zararlı olduğunu hatırlatır, gerek ada içinde gerekse dünya ile gerçekleştirilecek sağlık alanındaki dayanışma faaliyetlerini desteklemeye çağırırız, söz konusu olan yaşamımızdır, milli kibir, milliyetçi histerilerle hayatımızı tehlikeye atmayalım!