arşivUlus IrkadYeni bilişim yasası - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

Yeni bilişim yasası – Ulus Irkad

Yeniçağ podcastını dinleyin

Belli ki tahakküm altındaki bir toplum birçok müdahaleyi engellemek istese bile engelleyemiyor. Bizdeki “Bilişim Yasası”nın kökeni de buna dayanıyor. Yanı başımızda, üstümüzde tahakküm kurmuş bir zihniyet maalesef bilhassa son 3-4 yıldır, çok rahatsız ve sıkıntılı bir şekilde özgürlüklerin ortadan kaldırılması için elinden geleni bırakmıyor. Bırakınız onu, kurgulu bir darbeyi bizzat yöneten kişi, yargı, yasama ve yürütmeyi bizzat kendisine bağlayarak gerçek bir tiranlık rejimini da, o ülkenin başına getirdi ve ağzını açanı hemen cezalandırmakta. Şimdi böyle bir yönetime demokratik denir mi? Elbette denmez, nitekim zaten bu hareket ve kısıtlamalar da özgürlükleri tümüyle ortadan kaldırıyor ve o ülkeyi ateşlere sürüyor. Şimdi anladık, para, kredi veya diğer internette olan işlemler için bunları engellemek ve başkalarının hesaplarına el koymak elbette suç da, bu işin herkesin özel sosyal medya hesaplarını izleme ve yazdıklarına suç bulmaya dönüşecekse elbette burada gerçekten özgürlüğe müdahale vardır. Meclis içindeki bu müdahalelerden dolayı sıkıntıyı da anlıyorum. Aldığım bilgilere göre öncelikle Bilişim Yasası gene dıştan gelmiş ve açıkça yazayım dominant kurmuş ülke, olduğu gibi kısıtlayıcı, engelleyici bir durum ortaya çıkarmıştır ama “CTP içindeki bazı milletvekilleri ta başından beri, bunu yumuşatmaya ve değiştirmeye çalışıp bunun anti-demokratik olmasını engellemişlerdir” denilmiştir bana. Bu arada pandemi araya girmiş ve sivil toplum örgütleri bu yasayı inceleyememişler ve bu toplum içinde pek tartışılıp ortak bir kosensüse varılmamıştır.

Aynı anda üstünlük ve tahakküm kurmuş ülkede, Sosyal Medya’nın tartışılmaya başlanması da ayrı bir şüphe çekmiştir. Şimdiye kadar 46 yıldır 12 Eylül Anayasası dahil Kıbrıslıtürklerin hayrına bir öneri veya paket gelmediğinden, Kıbrıslıtürkler bu tip üstten yaptırımlara da karşıdırlar. Dominant olan ülkede aydın ve sol üzerinde yapılan baskılar da, Kıbrıslıtürkler tarafından yakından takip edilmektedir ve üstünlük kuran ülkenin anti demokratik, hoşgörüsüz durumuna hiçbir vatandaş da düşmek istememektedir. Almanya veya AB’de kısıtlamalar var mı? Elbette başkalarının banka hesapları ile oynanıp soygun  yapmak bilişim yasaları ister ama bu düşünce suçlarına dayatılırsa elbette AB ülkelerinde bu çeşit kısıtlayıcı durumlar yoktur. Avrupa Birliği düşünce suçu kabul etmez ve asıl suç olan düşüncenin yasaklanması veya kısıtlanmasıdır.Avrupa Birliği ve dünya evrensel İnsan Haklarına göre(Madde 19);

“1-Herkesin karışmasız  görüş edinme hakkı vardır.

2- Herkesin anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, ister sözlü, yazılı ya da basılı sanat biçiminde, ister seçilen başka iletişim yoluyla olsun, sınır tanımaksızın, her türlü bilgi ve düşünceyi araştırma, alma ve verme özgürlüğünü de içerir”.

Bu yasanın Sayın Akıncı tarafından geri döndürülmesi ve şüphede kalan, açığa çıkmamış kısıtlayıcı veya ileride sorun çıkarabilecek, madde , kelime veya ifadelerin temizlenerek tekrar meclise sunulması gerekir.

Sivil demokratik örgütler ve bilirkişiler tarafından yeterli bir şekilde demokratik olarak tartışılmamış ve konsensüsle geçmeyen yasaların elbette toplum yararına tekrar düzenlenmesi şarttır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin