yaklaşımlarÖzkan YıkıcıNereden başlamalı – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Nereden başlamalı – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Teknolojik arıza denilen dönemi yaşadım. Önceki makalemde de belirtiğim gibi “bilgisayar operasyonu” nedeniyle yazmaya ara verdim. Bunun yaklaşık 1 ay süreceğine ben de yaşamasam, inanmayacaktım. Anlayıp da anlamama veya bildik havasıyla önemli özelikleri bilmeme gerçeğini yaklaşık 1 ay yaşayarak tekrardan öğrendim. Neyse, sevgili Abbas hocamın sayesinde, darmadağın edilen bilgisayarım, en azından biraz çalışır hale getirildi. Ben de kısa olsa da tam 1 ay sonra, yeniden yazı yazmaya başlıyorum.

Yaklaşık 1 ay geçti. Ama, bilgisayar gibi dünya durmadı. Öyle olaylar yaşandı ki tanıklık etmemenin sıkıntısını da yaşadım. Hangisinden başlasam bilmem: Kuzey Kıbrıs resminin yeniden çizilmesi veya Türkiyede gelişen resmen rejim deyişim hamleleri veya dünya krizlerinin peşpeşe devam etmeleri, hepsi süratle yaşandı. Temuz ayının en sıcak dönemine bakmadan, etraf iyice ısındı.

En gerçeklik tekrarı, K. Kıbrıs koltukçularının istenilenlerin Ankaraya Fuat bey tarafından çağrılmaları ve yaşananlar oldu. Talimat ve teslimiyetin adeta saydamlaşan resmini gördük. Tabi ki klasik bizlik duruşlar da oldu. Konuşmama anlayışı ile istenileni dilendirme duruşu, yeniden sergilendi. Anormal K. Kıbrıs gerçeği ile normal sayma sanalığında, anormalin normalmış davranışını yaşadık. Gerisi plavra. Üstelik, sıkılmadan da herkesin bildiğine karşın da kolayca yalanlar da söylendi. K. Kıbrısın gerçeğini yeniden yaşadık.

Sonrasımı: sanki burada Korona krizi, döviz fırlaması, ekonomik yıkım yyokmuşcasına, Türkiyede rejim deyişimle gericilik ve otoritrlik yerleşmiyormuşçasına işler devam ediyordu. Seçim yatırımı adına istihtamlar veya Türkiye adına yağcılıklar ayuka çıktı. Muhalefet partisi ise danışmanlık talebiyle uzayda gezinmeye devaam ediyordu. Saray ise orada kalmanın sesizliğine büründü…..

Dünyada da sarsıntılar sürdü. Türkiyede, halifecilik dahi konuşulmaya başlandı. Herkese tehtitler yağdırıldı. Lübnanda, önemli patlama oldu. Amerikaan şirketi, Suriyedeki özerk DG kesimiyle petrol anlaşması yaptı. Libyada işler iyice karıştı. Ekonomik krizin depremi TL fırlamasıyla Türkiyede resmen çıldırdı. Tabi Türkiyeleşen K. Kıbrıs da nasibini aldı. Ama koltukçularımızın aklı hep seçim ve istihtamla, Türkiyeleşmenin ötesine gidemiyor. Tabi örtülmeye veya küçümsenmeye çalışılan Korona sağlık salgını da artık gizlenemez hale geldi. Ama,makamcılar hep başarı hikayesiyle avunmaya devam ediyor. Halk da benzer tutuma girince, yeni anormalik de normalleşti.

Bu arada, Kafkaslarda da kriz oyunu oynanma sahnesine getirilmekle uğraşta. Bunlar hep ayni dönemdeki yakınn tarih günleri ile birlikte savruldu. Temuz darbesi, müdahalesi, Türkiyedeki darbe girişimi ve sonrası da arada kaynadı. Belli olan, Kapitalist sistem iyice çürüyor. Gericilikle uygarlık krizine de girildi. Korona hikayesi, romanlaşıyor. Ama, hala bunların çoğu konuşulmuyor.

Kısa bir giriş yaptım. Sık sık gelişen bu koşulları yazmaya devam etme umuduyla şimdilik bu kadar.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
311AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin