yaklaşımlarAlpay DurduranYolsuzluk, nepotizm ve popülizm suçtur – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Yolsuzluk, nepotizm ve popülizm suçtur – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yolsuzluk gangsterlerin, kara para çamaşırhanelerinin ve kâr artırma spekülasyonlarının arkasındadır. Onlarla mücadele için en etkili araç etkin ve verimli bir yönetim kurmaktır. Devlet mekanizması bilimsel olarak çok iyi incelenmiş ve böyle bir mekanizma kurulmasının ve sürdürülmesinin tekniği ortaya çıkarılmıştır. Dünya uluslararası ilişkilerinin böyle bir mekanizmanın geliştirilmesi için para ayırıp yardımcı olmaya çalıştıkları da günümüzün gerçeğidir.

Bu gerçek nedeniyle suçlarla mücadele ve halka hizmetin bir gerekliliği olarak reform ve reorganizasyonla sürekli işleyen denetim mekanizmalarıyla donatılmış devlet yaratma bir sorumluluktur. Kim ki böyle bir fırsattan yararlanmaya engel olur ve atıl, hantal ve denetim için olanaklar sağlayan bir devlet örgütü kurulması şansını reddederse şu anda bu salgın döneminde de hıyaneti açığa çıkmış soysuzlardandır.

Elimizde son olarak rekabet edebilirlik raporu açıklanmıştı. Rapor durdurulmuş olan ekonomiden sonra yasakları birer birer kaldırıp ekonomiye salgında zaten harcamalarını kısarak yarı aç insanların hakkı olan yardımları kesip ekonomiyi hareketlendirecek desteklere ödeme yapmaya hazırlanılıyor. Şimdi elimdeki rekabet edebilirlik raporu var ama bize devlet yardımlarının yani desteklerin havaya gittiğini, örneğin süt endüstrisinin ihraç edilen kısmına yapılan desteğin ihracattan ülkeye giren paradan fazla olduğunu yani yabancılara zararına hesapla ucuz mal (süt ürünü) sağladığımızı görüyoruz. Bu örnek bize ekonominin hesap kitap işi olduğunu ve hesap için elimizde kayıtlar ve gerçek yani uydurma olmayan maliyetleri gösteren mal ve hizmet değerleri şarttır. Ancak gene son yapılan vergi değerleri ve kaçak oranı anketi işadamlarımızın ölçümleriyle %60’a varan kaçağı gösterdiğine göre vergi istatistikleri de gerçekleri göstermez. Onun için bu pandemi döneminde kaynaklarımızı sonuna kadar zorlayıp üretimi desteklemeye çalışacağız ama elimizde yalan yanlış bilgiler vardır.

Destek yerine köstek hak eden işleri desteklememiz hiç de kaçınılmaz değildir. Basındaki tartışmalar da bunu iyice gözümüze sokmaktadır.

Yolsuzluğa gelince özellikle bu pandemi döneminde dikkatle kaçınmamız gereken, hem de devletin kıt kaynaklarını arazi spekülasyonuna kurban edip ciddi yatırımlar için yapıyoruz deyip betonlaşmaya, verimli tarım arazilerini kullanılamaz hale getiren yapılaşmaya ve bozuk ulaşım hatlarını daha da içinden çıkılmaz trafik tuzakları haline getiren vurgunculuğa hizmet edebiliriz.

Lapta’daki liman artı kumarhane artı plaj kompleksi gibi kimseye incelemesini yaptırmadıkları projelere kurtarıcı damgası vurup ülkenin geleceğini ipotek altına sokmak hiç kaçınılamayacak olasılıklardır. Hükümet düşürecekmiş gibi de duran olaylar pandeminin fırsat görülüp halkın servetlerini yapmaya kalkılması ve bitmeyen planlı laflarla süslenmiş sürtüşmeler oldu. Görülüyor ki devlet yönetimimi ıslah etmek için ısrarla siyasileri bastırmalıyız.

Asla AB’den gelen para ile reform ve reorganizasyon yapılması fırsatını kullanmayan zamanın hükümet üyelerini unutmamalıyız. İngiltere Kraliyet Enstitüsünden parası AB bütçesinden kullanılacak projenin ilk adımı durum saptaması idi ve raporu teslim edildi ve gereği için yapılması gerekli işlemleri yapıp bizi çağırın reform ve reorganizasyonu yapalım, yapın ve etkin ve verimli, hesaba gelir hesap sorulabilir bir yönetime kavuşasınız dediler. Ancak bizim yönetim YKP’nin anımsatma ve uyarılarına rağmen çağrı yapmadı ve reform ve reorganizasyon yarım kaldı.

Zamanın başbakanı uyarılarımız üzerine kendini, adadığını ve üç ay sonra, yıl başına kadar gibi vaatler verdiği halde uyuttu ve proje iptal oldu. Tıpkı ormanlarda AB parasıyla kurulan uyarı elektronik sistemin gereklerini yerine getirmeyip çalışmaz hale getirilmesi gibi…

Napsın AB? Biz hayrımızı değil fırsatı kollarız mı diyelim?

Çünkü seçtiğimiz insanlar AB’den şikâyet de ederler ama basınımızda arada bir bile şükran AB diyen olmaz. O da değil bize lazım olan seçtiklerimizden hesap sormaktır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin