Konu olan Muratların içinde elbet Murat Kanatlı yok. Olan Muratlar “TELE 1 sunucusu Murat Taylan ve gazeteci M. Yetkindir. İlgiili kanaldı saat 18.15 cıvarındaki yayınından kaynaklanmaktadır. Haber Bültenindede Murat Taylan M. Yetkine K. Kıbrıstaki seçimlerle alakalı sorular sordu. Bu akıştan bence çok düşündürücü sonuçlar çıkıyor. Başta da mutlaka iki Murat da konuyu iyi anlatma peşindedirler. Yetersiz bilgilerine suç bulma veya eleştiri yapma yerine, belli ki benim de zaman zaman burayı sert şekilde eleştirdiğim, bizim tutumlarımızdan da kaynaklanmaktadır. Hep gerçekleri söylemeden konuşarak işi geçiştirme tutumlarımız, son öztleyip eleştireceğim konuda da ne yazık yaaşandı. Tekrar edeyim: burada Muratlardan çok burada bilgi veren bizim kesimin sorumluluğu daha aağırdır.
Tele 1 Pazartesi günü ikindin bülteninde K. Kıbrıs seçimlerini de haberle birlikte yorumladı. Murat Taylan sunucu olurken, Murat Yetkin de yanıt verendi. Konuyu bilmeyenler için ve merak edip öğrenmeye çalışanlar bakımından iyi geliyordu. Fakat, eksiklikler ve bazen Yetkinin dolaşma çabası acıtıcı bazı olguları dıştaladı. Yanlış bilgiler de verildi. En basiti; Akıncının Sosyalist gelenekten geldiği bilgisi yalandır. Akıncı, Sosyal Demokrat olup, eskiden beri özellikle başta TKP içinde sosyalistlerin atılmasında temel rol aldı. İkinci konu da şu: Akıncının önemli destekleyicisi soldur, fakat, Akıncı seçim dışında hep sola karşı tavrı takıldı. Yetkinin yine garantiler konusundaki dedikleri de ters: Akıncı solu dıştalarken, sosyalistleri garantörlüğe karşı olmalarını kulandı. Israrla Türkiyeye yaklaştı. Fakat tuhaftır, Türkiyede ve başta kendine Kemalist diyen kesimler Akıncıyı hiç istemediler. MüntazSoysal dahi Akıncı yerine Denktaşı destekledi. Böyle bir birikim oluştu. Yine, Yetkinin Taylanın sorduğu soruya verdiği Toprak konusu da eksik: 74 Sonrası yapılan tüm anlaşmalarda toprak veriliyordu. Hat ta Kisincırın Ecevitle yaptığı dosluk konuşmalarında hep başta Maraşın anlaşılan daan daha fazla alınan toprak olduğunu ve tavizde bunun Y.29 kadarına gerileneecekti. Zirve toplantılarında ve yapılan tüm anlaşmalarda bu ilke temel oldu.
Anlayacağınız: toprak tavizi şimdi veya Anan planında deyil ta baştan vardı. Buda yok sayılarak dilenen alındı. Yine Murat yetkin ile adaşı aarasında daraltılan veya bilmeden kaçınılan nokta, her seçim döneminde vatandaş yapma işi hızlanıyor. Bu hep UBP lehine oy devşirmesi olarak kulanıldı. Türkiyede deyişen her hükümet kendi yandaşlarını K.Kıbrısta vatandaş yaptı. Bir dönem ülkücü faşistler öncelikteyken, AKP ile yükselen tarikatlar gerçeği etrafı sardı. Zaten, K. Kıbrısta önceleri çok konuşulan TC kökenli yurttaşlıklar nedense artık normalleşip bu seçim dönemi hiç konuşulmadı. Politik daralma yaşandı…
Gelelim başka bir yanlışa; Yetkin herhalde aldığı bilgilerle sadece Bugünü ve bazı yerlere dokunmama kuralında kaldı. Örnek, K. Kıbrısta önemli denecek her seçimde Türkiye müdahal yaptı. Örnek, 81 seçimlerinde Ziya Rıskının kazandığı inancı dahi vardı. Tıpkı birçok seçim gibi Denktaş lehine müdahale direk yapıldı. Yine ikibbin seçiminde Eroğlunun çekilmesi için müdahale edildi. Ha ta evi bonbalandı. Tabi sanıklar hiç bulunmadı! Oysa, sadece şimdi konuşuluyor. Üstelik de Akıncınınnm tüm çabalarına ve teslimiyetlerle isviçlredeki seçimlerde sazı Çavuşoğluna vermesine rağmen, yine de kendini beyendiremedi. Hep karşıt bulundu. Dıştaladığı ve pek savunmadığı sosyalist demokrat kesime yaklaşmak zorunda kaldı. Çünkü, Akıncının ilkesi bir yere gelme önceliği hep vaardı… Yetkin belli ki bunları fazla duymadı. Bilmem, Hüriyet geleneğinin de etkisi var mı, bilemem. Ama, Murat Taylanı sürekli izliyorum. Gerçekten meraklı olup aaraştırmaya açıktır. Sadece ekranda deyil BİANet de de okuyordum.
Diyalokta yine de Türkiyede bilinen Kuzey Kıbrıs ezberini bozan çok bilgi verildi. Şu mutlaka eklenmeli: Erdoğanı iyi bilmek şart. Özellikle iç politikasınnı yorumlayanlar, onun dış politikada deyişik olamayacağı bütünseliğine dek düşünmeleri gerekir. Kuzey Suriye, Libya ve son Kafkas politikasını yorumlarken, buna dikat edilmesi şart. Örneğin Levent Gültekinin Azarbaycan devletini eleştirdiği için, Halk TV en yüksek para cezası alması tesadüf deyildir. Dünyaya bakışın medya uygulamasından başka bir şey deyild.
Daha bazı eklenecek diyalok dersi var. İyi olan, Türkiye medyası ilk defa merkezi dışında bir yorumlamayla K. Kıbrıs seçimlerini haber yapıp konuştu. Konuşmayla önemli adım atılırken, eksiklerin yeniden tekrarlanmaması adına da dersler önemlidir. Özellikle de buradaki kendine demokrat, aydın ve bilimci diyenler için: gerçekleri imkar veya sır dyeip etrafında dolaşma yerine, onları anlatarak gerçek koşullarla deyerlendirme yapmak önemlidir. Tabular böyle yıkılır, gelecek için ışıklar umutla böyle buluşup gelişir. Muratlar diyaloklarının bana ilk akla getirdiği durum bu.