Ülkemizde oldukça Nijeryalı yurtaş vardır. Sayıları onbinin çok üstünde. Klasik K. Kıbrıs gerçeği ile tıpkı nifusu bilinmeyen coğrafyamızda, Nijeryalıların da sayısı net olmayacaktır. Üstelik, kayıtlarda öğrenci dense de kaçak işçilikten tutun mafya tipi yapılara dek bu ülke insanları karşımıza geliyor. Sokaklardaki hareketlerinden tutun, yolunarak kiralar ve sektör eğitimindeki kar marjinalleri de iyidir. Öğrenci, kiracı, kaçak işçi çalışma, mafyaların tuzağında yer alma gibi birçok alanda Nijeryalılar K. Kıbrısta yerini aldı. Tabi yaşamsal dramlar veya öldürülen Nijeryalı gerçeklerine pek de deyinmek istenmez. Öğrenci veya ucuz işçilikten, mafyacılık kulanıma bu insanlar potansiyel kulanıcı olarak görülüyor. Hem eleştirilen, hem de istenen ikilemli rant çemberinde Nijeryalılar adamızın gerçekleri içinde yerlerini aldı.****yer aldı. Daha sonra yapılan işkenceler ve emperyalizmin dini kulanıp cihatlaştırma ikileminde korkunç BOKO Haram kuruldu. Bir devlet ayrımcı tepkisi olarak bu yapı oluştu. Sistem de sömürgecilik için bunu gayet güzel kulandı.
Ben bunu Nijeryalıları görüp eleştirenlre anlatım. Konuyu basmakalıp anlayan birkaç kişi gördükleri özellikle Nijeryalı kadınlara BokO Haramı sorar. Konuyu yüzeysel olarak baktığı için de kadınların verdiği sert yanıtı da elbet anlamadı!
Gelelim son olaylara: yukarda özetlediğim gibi Nijerya devleti eski İngiltere sömürgecilik yönetim şeklini, yeni döneme de taşıdı. En önemli yapı da polisti. Hesapta “hırsızlığı önleme” adıyla kurulan örgüt, derin devlet uygulamasıyla baskılar gerçekleştirdi. Birçok insanı suçlu diye katleti. Bu devletin işkence yöntemiyle sorgu yapma ile sokakta öldürme normaliği getirdi. Zaten ahbap çavuş ilişkili devlet elitleri, bu yöntemle oldukça sert baskılar yapıldı.***
Son günlerde duyulan Nijerya olayları, bu yapının baskılarına karşı oluşan direnişle alakalıdır. Zengin petrol ile yoksuluk ikilemi bir de baskı ile ayrışmalar da katılınca, ortak payda da gidrek derinleşti. Tepkiler genellikle baskı gören deyişik kesimin kendi alanlarındaki örgütler tarafından gerçekleştiriliyor. En önemli zayıflık, sistemi deyiştirecek siyasaal yapılanışın olmamasıdır. Kadınlar kendi alanlarındkaaki baskıyı, gençler kendince sorunlarını, yoksul kesim işsizlik ve yolsuzlukları dilendiriyor. Hepsi yönetime dayatmalar yapılıyor. Bu iş şimdilik devlet başkanı Buhariye yarıyor. Sorunları çözeceğini de söyleyip, suçluları da kabullenip, bir anlamda olayın genel devlet sonucu olduğunu şimdilik kurtarıyor.
Öneriler yapıldı. Zamana göre çözüleceği söylendi. Tepkiler devam ederken, kontrolsuzluğun da yaygınlaşmasıyla, protestocuların sağladığı destek de azalıyor. Eleştiriler yapılmay başlandı. Gerçi bazı dayanışmalarla bunlar azaltılmaya çalışınsa da siyasal seçeneksizlik hedefin kendini korumasına hep yaramaktadır. Üstelik şikayet edilen Polis yapısı da sorgulanacağı ve dağıtılacağı da vurgulandı. Bir anlamda, kaynayan Nijerya,seçeneksizlik sonucu, bulunacak günah keçisiyle de devlet kendini kurtaracak konuma geliyor. Ama, ülkedeki ayrımlar ve yerleşen mafya tipi gerçeklik, bu sorunların devam edeceğinin de kanıtıdır.****
Sömürgecilikle onun ilkelerini hala sürdüren, eşitsizliğin iyice derinleşip, yolsuzluk ve baskıların sürdürüldüğü koşullardan söz ediyoruz. Sömürgecilik yüzeysel gidişine rağmen Yeni söürgecilik koşullarla içeleşen görecelikte sürdürülmektedir.Olaylar çok boyutlu. Her biri patlamaya adaydır. Ayrışmalar ve eşitsizliklerin üstüne sömürgecilik ve baskı eklenince, Nijerya da kaynamaya devam edecektir. Şimdiki hareketi gençlik olarak duyururken, net olan örgütsüz ve parça parça talepler, hareketlerin kolayca kulanım koşulları da yeşertmektedir. Bu karşıklıkta Nijerya öylesi tepkilerle BOKO Haram gibi örgüt veya suçla hırsızlıkla mücadele isminde polis devlet aygıtlı şkenceli katliyam kurumları oluşturur. Ötesi de sorun olunca, din de katılınca, en korkunç cinayetler dahi doğal hale gelir.
Hiç düşündünüz mü; petrol zengini Nijeryalılar ta K. Kıbrısa okumaya geliyor! Bu dahi bir sorgulama konusu.
Sokağa çıkıp Nijeryalı deyince size birçok laf denilir. Onca içeleşme karşısında da Nijeryada olanları da bilen yok. Bu insanların neden buraya getirildiği konusunda, sadece yuolunacak öğrenci veya ucuz işçilik dışında başka kelime de pek duymazsınız. Oysa, buraya onbini aşan genç Nijeryalı getirildiği söyleniyor. Burası için önemli nifus. Ne sosyal anlayışlarını nede yaşam şekileriyle alakalı pek de ilgilenen de yok. Sadece Afrikalı diye bakıp renkle konuşulmanın ötesine gidilmiyor. Halbuki hele de Nijerya gibi büyük ülkeler oldukça karışıktır. Bilgisizlikle kolaycılıkla tekleştirme basitliği, bizi konuyu anlamamaya dek taşıdı. Son günlerde Nijerya olaylarıyla birlikte dünyaya kendini duyurtuyor. Petrol zengini, ama önemli fakirlik yaşayan, bölgesel ayrımların derin olduğu bir ülkedir. Son olaylar ise yeniden patlayan birkim ile resmen sokağa yansıyış sonudur. Bunları iyi bilmek de önemlidir. Çünkü, bilmezliğe vursanız da ülkemizdeki yoğun genç Nijeryalı gerçeği, kulak kapatmaya rağmen, sorunların buraya taşınma gibi tarihsel cilve de vardır.
Nijerya eski klasik sömürge ve şimdi de yeni sömürge ülkesidir. Afrikanın en büyük nifusa sahip. Ben bildim bileli Nikjeryada önemçli gelişmelre oldu. Ülke etnik ve inanca göre federal şekilde de ayrıştı. Güney Kuzey ayrımı siyasetin en yumuşak karnı. Hristiyan ve Müslüman gerçekliği de konuya inanç düşüncesini de damıtıyor. En net durum: Nijerya devleti sömürgecilik döneminde ingiltereden kalma militaris derin kurumsallaşmasını devam etiriyor. Polis de bunların en önemlisidir.