yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSovyetler birliği tarihe karışırken – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Sovyetler birliği tarihe karışırken – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Gün cumartesi. Tarih, 26 Aralık. Bir tarihi günün daha ardından yazıyor olacam. Bundan yaklaşık 19 yıl önce tarihe tanıklık ediyorduk. Sovyetler birliği resmen tarihe karıştı. Öyle büyük ayaklanma veya darbeyle deyil, bir gün önce Gorbaçovun açıklamasıyla, dünyanın ilk Sosyalist devleti tarihe karışıyordu. Çok basit denecek şekilde siyasal yıkılış gerçekleştiriddi. Dünyaya etkisi ise hala tartışılıyor. Şu veya bu şekil olsa da Emperyalizmi dengeleyen güç olarak Sovyetlerin yeri oldukça önemliydi. Ama, dünyada dengeyken, kendini seçenek sunarken, birden yıkılışı oldukça sol içi moral kırıklıkları da getirdi. Ama ilginçtir, adamızda  da hatırı sayılır oylarıyle AKEL ve CTP gibi önemli iki parti Sovyetler yanlısıydı. Onlar dahi konuyu hiç hatırlamak istememe noktasında. Oysa, her sol kesimin Sovyetler Birliğinin sonuyla mutlaka sorgulayıp gereken dersleri alması şart. Dahası, Sovyetler resmen devrim sonrası geçiş süreci yaşayıp bu sona gelmesinden dolayı, geçiş süreci ve iktidar deneyimi bakımından da önemli dersleri veriyor…

Bundan 19  yıl öncesine gidiyorum: Sovyetler Birliği resmen sona erdi. Gayet sesşzce oldu. Bu sonucu döneme göre değerlendirenlerden birisiydim. Birkaç tarihi anımsatma yapacam… Gorbaçov Sovyetler Birliği KOmonist partisi lideri 85 yılında gerçekleşti. Bir yıl sonra, yaptığı açıklamalardan da yorumlayarak “KTMMO” lokalinde “artık Sovyetlerin sonu geliyor” yorumunu yaptım. Başta CTP ve öteki sosyalist kesimler benim “hayallerimin de çürüdüğünü” söylediler. Bazıları, ayapa kalkıp seslerini dahi yükselti. Beni iyi tanıyan bazı arkadaşlar ise söylediklerimin mutlaka bir tahmin olduğunu, bir bildiğim gerçeğini savundu. Bazı yakın kişinin gösterdiği öfkeyi de umadığımı belirteyim.****

Aradan iki yıl geçti. Bu defa ayni örgütün toplantı salonunda bulunuyordum. Eski mücadele arkadaşlarım, beni de çağırıp, TKP ayrılışı ve YKP kurma konusunda konuşarak görüşlerimiz isteniyordu. Ben Gorbaçocvun adımlarını da bilerek, artık dünya solunun Sovyetler birliği olmadan düşünülmesini söyleyince; başta şimdi CTP ve UBP belediye başkanı olan bir kesim, bana pek de iyi gözle bakmadılar. Zaten, ondan sonra görüşlerime de baş vurmadılar.

****

Derken Sovyetler birliği dağıldı. Bunu birilerine şöyle anlatıyordum: “ben özellikle 78 yılından sonra, görüşüm netleşiyordu. Sovyetlr Birliğinde geriye dönüş süreci yaşanıyor” diyordum. Nitekim Devrimci Gurup arkadaşlar hatırlayacak: dört seminerli Sovyetlr Birliği, revizyonizim ve Sosyal emperyalizim üzerine geniş eğitim çalışmasını gerçekleştirdim. O  zaman dahi Sovyetleri savunanlar dışında, kimisi Sovyetlerde Sosyalizim kurulduğu için, geriye dönmüş mümkün olmadığını, sadece yavaşladığını söylerken, Enverci ve Mao yandaşcılar, zaten Emperyalisleşen Sovyetlerin çoktan dönülümünü tamamlandığını idiya ediyorlardı. Yetmişlerde başlayan bu ayrışma, acıdır, Doksan başında benim gibi düşünenlerin haklı çıkması da bir anlam ifade etmiyor!

Bu gerçekler şimdi adeta unuturuldu. Sovyetlerin dağılması izerine mutlaka sosyalistlerin sorgulama yapması şart. Beni tek yanıltır gibi olan, bu denli yumuşak parçalanmanın olmasıdır. Sovyetlerde direnç olmadan, revizyonis elit içindeki kırılmayl la gerçekleşmesiydi. Gerçi, Seksenlerdeki Sovyetlrde olanlar, beraberinde Gorbaçovun çıkarken, daha sağa kayarak çizgisini netleşmesiyle halk içi katılımclığın zayıflığı sonucu, yumuşak geçişin sağlanmasında önemli etki yaptı.

Nitekim, 8  Aralık 91 yılında 3  islav cumhuriyet ayrışmayı onaylayan deklerasyonu açıklaken, tepki hemen hemen hiç oldu. Oysa. Ayni yılın Mart ayında yapılan referandumda halkın Y.78 kesimi Sovyetlerin korunmasını onayladı. Böylesi çelşkiler içinde Sovyetler son dönemini tamamladı.

****

Bunun konuşulması yerine, örneğin CTP sol etiketi kulansa da işbirlikçilik deneyimini koltuklara gelmede gayet güzel kulandı. Hat ta, dünya çizgisini Sol kesimde deyil, sağa iyice kyyan Sosyaldemokrat kesime doğru yerleştirdi. AKEl ise arayışta. Net ifadeler yok. Sovyet çizgisiyle oluşan politika sonrası, oluşan boşlukta, herkes bir yere savruldu. Bunların en azından Sovyetler Birliği deneyimi ile birlikte tartışıp dersler çıkarılması gerekir. Senboleri kulanıp sağcı politika yapma ikilemi epey sosyalist destekleri de yok etmekte kulanıldı.. Şüpesiz bu deneyim sonrası, dünya daha eşitsiz hale geldi. Sınıflar arası uçurum artı. Gericilik epey yol aldı. Birçok sosyal haklar erozyona uğradı. En bbsitiyle dengeleme karşıt yok oldu. Dünya, çılgın karlar peşinde koşan sermaye ile krizden krize uçup konuluyor. Savaşlar, bölgesel olarak epey yoğunlaştı.

****

Kısaca, Sovyetler Birliği 26 Aralık 1991 yılında sonlandı. Dünya sosyalist deneyimi yaşadı. Tüm başarısızlıkları ve yenilgiye karşın, ezilen halklar,birçok hakkı bu karşıt güç sayesinde elde etti. Sosyalist olunmasın diye sosyal güvenlik, sağlık ve eğitim politikaları kamusal alana kaydırtılmak zorunda kalındı. Nitekim, Sovyetlrin zyıflamasına başlayınca, kapitalist kesimde hakların budanmasına girişildi. Neoliberalizim solun gerilemesiyle sermayenin Pazar işdahı da yükseldi. Suyun dahi özellleştiği sürece dek geldik. Şimdilerde onca krizlerde hep sosyalist politika eksiklikleri konuşulmaktadır. Bunları bilerek Sovyetler Birliği dağılışıyla hem deneyimin doğru yanlışlarını, hem de bunun üstüne sosyalist çizginin yaşama geçirilmesiyle birlikte konuşjup geliştirmek şart. Aksi taktirde barbarlık dünyasında, gericiliğin cenderesinde sömürülerek ezilmekten kurtulamayacağız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin