Yaklaşık 1 saat önce ABD yeni Beyaz Saray sahibi andını içip göreve başladı. Şüpesiz, memleket ABD olunca, Amerika sistemin süper güç gerçeği ile dünyada etkisi sorgulanmazken, elbet Bidenın da başkanlık koltuğuna oturması önemli haber yerini alması kadar doğal bir şey olamazdı. Çoğu medya olayı canlı yayınladı. Ben de Tele 1 kanalından izledim. Doğal gibi geleşek gelişme, yaşananlarla nasıl ki birçok ABD algısını bozarken, elbet Biden konusu da daha bir yansıtıcı etkisi de olacak. Zaten, görev tesliminde eski başkan Trumpun olmaması, olağan üstü tetbirler de yaşanırken ki yemin töreni belli ki klasik Amerika dışı birçok gelişmenin yaşanmasının mesajıydı. Zaten, Trump hala giderken ki konuşmasıyla “ki başkanlık töreninde teslim etme sürecinde deyilken” yeniden geleceğinin de kimine göre tehtip kimine göre siyasal beklenti olarak açıklıyordu. Kısaca, Trump döneminden Biden dönemine krizli, alışılmamış tetbirlerle geçildi. Bildik normal Amerikan tipi yaşanılınmış deyildi.*****
Öncelikle şunu yeniden özetlemek gerekir: Biden dönemi Emperyalist politik öz dışında başka gelişme sağlayacak deyildir. Amerikan emperyalist anlayışın sürdürülmesine devam edilecektir. Elbet, Trumpa göre de farklılıklar olacaktır. Bunlar Emperyalism için balanslar olarak da anlaşılması normaldır. Taktiksel bakaışlar da etkilenecektir. Trumpun bireysel görünümlü devletden devlete ilişkisi merkeziyetçiliği kurumsal davranışa doğru kayması da bekleniyor. Ayni şekilde Rus Çin ilişkilerinden de kopuşlar, ayarlar olacaktır. Özellikle Rusya ile işlerin iyi gitmeyeceği kesin. Ortadoğuda da bazı taşlara dokunulacak. Fakat,İsrail merkezli Ortadoğu politiksı deyişmeyeceği de malumun ilanıdır. Kısaca, ilerde bolca yazacağımız şekliyle Amerika Biden döneminde de emperyalist roluna devamm edecektir. Sıkıntı şurda hep raslanacak: yaşanan ekonomiden siyasal yönetememe krizleri nedeniyle koşullar Biden için de birçok bilmeceği üreteceği de kesindir. İnce nokta, Trump döneminde aşırı desteklenen otoriter faşist liderlerle ilişkide biraz ayar gelecek mi?
Olayın temel etkisi içpolitikada yaşanacak. Trumpu kişisel biri veya deli olan adam sıfatlarıyla yorumlamamak gerekir. Trump, belirli Amerikan tekelerinin desteği ile var olan kitlesel gerici potansiyelerin bileşmesiyle iktidar oldu. Onlarınn çizgisinde iç politikada tavrı görüldü. Nitekim, giderayak afetiklerinin simgesi herşeyi anlatmaya yetiyor. Trump, bir anlamda Evangelistlerin, ırkçıların, Beyaz üstünlük düşüncelerin, muhavazakar yaşam tarzını isteyen önemli kesimleri buluşturup, ortak davranışta siyasallaştırdı. Önemli potansiyel kitle desteği yanında paramiliter milisler de kuruldu. Bu Amerikada önemli siyasal yapılanıştır. Üstelik, krizlerin yüklediği sorunların çözümsüzlüğü ile yönelinen dinsel ırksal sığınma ile karşıt görülen kesimler ikilemi de Trumpa önemli destek getirdi. Nitekim, bir işaretiyle parlemento veya demokrasi demeden görülmeyen parlemento işkali girişimi dahi yapıldı. Onca yalana hemen inanıp sokağa çıkann guruplar oluşturdu. Bu Amerikan siyaseti için seçenekleşti. Elbet, önemli sermaye kesimi de normal kuralları deyil de bu tip liderli yönetim şekilerini seçerek, Trumpa desteğini verdi. Azınsanmayacak oy aldı. İki sistem partisinden birinin de adayı oldu. Hem kazandı hem de kaybetti.
Trump bir sonraki seçimde aday pek olamayacak gibidir. Siyasal nedenlerle deyil, yaşı icabı olarak düşünüyorum. Ancak, Trump tipi liderlerin artık Amerkada başkan olma şansları da gerçekten oldukça önemli oranda vardır. Oysa ayni Amerikada sosyal demokrat adayın çıkamayacağı durumlar mevcut. Biden siyasal görüşleriyle deyil Trump öfkesinin yeliyle kazandığı da ortada. Üstelik, Bidenı beyenmeyen önemli sayıda demokrat çevre de Trump tpkisiyle oy verdi. Bu konuları dönemlerine göre hep işledim. Şimdi, Biden Trump brakılanlar yanında, kendinden iç politika bakımından beklenenleri de karşılamak zorundadır. Bunu gerçekleştirir mi, bilmem! Yine Biden oluşan kırılmalar ile yükselen ırkçılık dalgalarına da nasıl bakacağı önemlidir. Üstelik, son parlemento baskını gibi siyasal önem taşıyan öncelikli dosyalar da başlangıç aşamasında masasında duracaktır. Korona felaketiyle ve oluşan derin farklılıklarla kitlelerin ortak tutum göstermemesine, sağalık sisteminin iflası da acil hamle bekleyen olgulardır. Gerçek olan, Trump Amerikada bazısı külenmeye bazısı ise fırsat bekleyen ırkçılığı kışkırtı, gerici dinsel olguları canlandırdı, Beyaz Irkı da uyarıp öteki etnik kimliklere karşı kaşıdı. Böyle bir itifakla siyasal hareket merkezileşmesi yarattı. Buna bir de dış politika etkisiyle oluşturulan birçok yapının Amerika içindeki hücreleşmeden kitleseleşmeye yönelmeleri de işin cabası olmaktadır. aAslında, son Amerikan görünümü, senelerdir yürütüğü dış hegemonya hareketleriyle oluşturup beslediği yapıların kendi kucağına düşen çocukların büyümeye başlamasıdır.****
Biden dönemi başladı. Belli ki herkes birşeyler bekliyor. Sistemin resmi güçleri Trumpun çıktığı kurumsal yapıdan geri dönmesiyle başlangıçtır. Unutulan, çoğu çözüm diye umutlandığı olayları, bizat Amerikanın hegemonya politikası olduğudur. Biden Amerikan Emperyalizmin sürdürülmesine uraşacaktır. Şüpesiz hegemonya gerilmemesini sağlamaya çaba gösterecek. Klasik Amerikan bakışıyla, Trumpun bozduğu sistemsel ekseni toparlamaya çalışacak. Fakat, hatırlayın, Obama Bidendan çok daha fazla mesaj vermesine rağmen, sonuçlar ortada. Bidenın görevini tamamlayıp tamamlayamama kuşkuları dahi varken, Demokrat parti içi oldukça kırılmalar varken ne yapacağı hala sınırı belli. Burada dikaten kaçırılmaması gereken durum şu: Trump gerçeği kadar, Amerikada hem de Biden gibi silik lideri seçtiren önemli demokrat potansiyel de vardır. Zaten, Sandırısın aday olurken aldığı destek ve sokaklardaki ırkçılık karşıtı potansiyel ikinci ABD gerçeğini de bize gösterdi. Bireyciliğin yaygınlaştırıldığı, siyasal olarak seçenekliğin örgütlü olmaması ve oluşan kurumsallaşma koşulları da neden sol deyil sorusuna da yanıt vermeye yetiyor. Fakat, konu şu: Amerikada dahi başkanlık devrinde devreden törene katılmıyorsa, olağan üstü koşullarda gerçekleşiyorsa, güvenlik tetbirleri oldukça görünür haldeyken, bonba ihbarlarıyla deyişim yapılıyorsa, Amerikadaa da işler yolunda pek olmadığının net kanıtıdır.