yaklaşımlarÖzkan YıkıcıMısır tartışmalarındaki bazı geçiştirilenler – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Mısır tartışmalarındaki bazı geçiştirilenler – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son günlerde yeni tersdüzlerle yeniden karşılaşıyoruz. Bu kuralı uygulayan ülkelerden biri de Türkiye. Dün karşıt deyip parmak saladıklarına, şimdi uzlaşma ve kardeşlik sözleri savuruyor. Mısır konusu son dönemde aynen belirtiğim görünümle yaşanmaktadır. Herkes le papaz olan Türkiye, birden en karşıt gördüğü Mısırla iyi ilişkiler mesajı çekmeye başladı. Dahası, Mısırın karşılığını duymadan, yaşananların ne olduğunu düşünmeden, hemen yandaş “uzmanlar” ekran karşısında Mısırla yakınlaşmanın faydalarını konuşmaya giriştiler. Yine tuhaf denecek gerçeği çoğu akıllda tutmadı: Türkiye konuşurken, Mısır ne diyor ikilemi yine tek algıya tutsak edildi. AKP söyledi ve hemen üzerinden sözler incileşip eklenmeye başlandı.

Son Mısır örneğinde de gördüğümüz gibi bir çok kuramın içeriğinin ne acıdır boşaltıldığıdır. Bunlardan önemlilerinden birisi de habercilik oluyor. Habercilikle başlayan boşalma, alannın da tek boyutlu öğrenip tutum takınmasına dek gelindi. Ansızın, Erdoğan Mısırla yakınlşma deyince, sanki herşey olmuş gibi planlar başladı. Kimse, Erdoğan bunu söylerken, Çavuşoğlu  atıp tutarken, Mısır karşılığında ne diyordu. Hele Kıbrıslılar, Türkiye Mısır arasındaki özellikle deniz konusu olunca,KIbrısı hangi yere koyulduğu kuşkulu sorguyu yapmamaları da başka eksiklik. Sonuçta, başta TC medyası sanki Türkiyenin istekleriyle teslim olmuş Mısır algılı haberle yorumlar peşpeşe gelip gidiyor.

Şunları unutmayalım: iki ülke de Emperyalist sistemin içindedir. Ortadoğu projesinde sistemin biçtiği görevleri yapıyorlar. Eksra olan,kendi bölgesel hehgemonya için de uğraşmalarıdır. Baydın dönemiyle beklenen bazı  dizayinlerle, kendilerinin yer alış pozisyon ihdiyaçları,mutlaka bazı ilişkileri zorlayacağı kesin. Ancak,Empeyalist gerçeği, Ortadoğu coğrafyasında olma duruşu, bölgesel hegemonya konusunda karşıtlıklarda oluşlar. TC Mısır denklemini hep oynak hale getirmektedir.

Şu gerçeği de yalana boğmayalım: denilen şekliyle Türkiye Mısır ilişkileri bölgede iyi gitmiyordu. Bunu Atmışlar döneminde direk Kıbrıs sorununda da yaşadık. Mısırın Bloksuzlar, Türkiyenin Nato gerçeği, Mısırın Arap liderliğine oynaeken Türkiyenin yerine göre Osmanlıdan Amerikancılığa varan dönemsel öncelikli dış politik hamleleri vardı. Nitekim Ortadoğu Projesinde Türkiyenin Müslüman kArdeşler çizgisiyle Yeni Osmanlı hedefleri varken, son dönemde Mısırda Müslüman kardeşleri darbeyle devirip cumta oluşunca direk Türkiye ile karşı karşıya geldiler.

Gelelim Doğu Akdeniz konusuna: Türkiye Mısırla iki defa girişimlerrde bulundu. Mısırla olan çelişkisi, Kıbrısın durumuydu. Türkiye Kıbrısı yok sayıyordu. Adaların Münhaasır alanlarını kabul etmediği için de uluslaar arası deniz hukukunu imazalamadı. Nitekim,Türkiyenin enerji uzmanlarından Nejdet Pamirin, “Kıbrısı devre dışı brakırsak, epey alan da bizim elimize geçecek” diyordu. Mısır Kıbrısla da anlaşma dediği için anlaşma yapılmadı. Yine de Mısır çoğu Akdeniz ülkelerle münhasır alanı konusunda anlaşırken, Türkiye kimseyle anlaşamadı. Böylesi sıkışmışlık da var.

Mısır hamleleriyle Ortadoğuda alan kazanırken, diplomasiyi de kulanırken, Türkiye her yönlendiği yerde sorun yaratı. Bu bir anlamda Arap dünyasında da olumsuz duyguları tetikledi. Şimdi,Türkiye yetkilileri sanki herşey iyileşmiş gibi de algı operasyonu yapıyor. Görüşmeler denilirken, Mısırdan görüşme olmadığı karşılığı geiyor. Ama, Türkiye medyası mısırın açıklamalarını söylemiyor.Mısır ilişkilerin düzelmesi için de seçeneklerini açıklıyor. Medya ve diplomaside bilgisi yok. Böylesi bilgi eksikliği de oluştu. Ama dile kolay geliyor: Türkiye ile Mısırın ilişkileri düzeliyor.

Şu yanlışa kapılmayalım: böylesi ilişkiler net düz çizgide gitmez. Hele de Emperyalist gerçeklikle Amerikan politikaları da olunca. Hem Mısır cuntası hem de AKP projesi Amerikancı olduğunu akıldan silmeyelim. Ayrıca, önemli konularda gelecek baskılar veya çıkarlar Türkiye Mısırı yine ayni eksende tutması da muhtemeldir. Şimdilik olan iki ülke ağırlıklı olasılığından dolayı tarafların tutumu önemlidir. Her iki ülkede de krizler yaşanıyor. Hemdüşmanlık hem de uzlaşmacılık işlerine gelecek dönemleri de yakalamaya hazırdır. Türkiyenin Müslüman kardeşler politikası ile Mısırın yaptığı nlaşmaları görmezden deyil kabullenip anlayış dyeişikliği olunca, iki ülke ilişkileri gayet iyi gibi algısına gelir. Bir anlamda, Türkiye içpolitikadaki sıkışmışlık, dış politikadki yalnızlık ikilemini krizle diplomaside kulanıp gündem ayarıyla yandaş araması da normal biçime sokuldu. Özellikle Libya oyununda Mısırın diplomatik oyundaki etkisi ve Türkiyenin salt militarislikle tek yanlı kalışı, ister istemez diplomaside de Mısır lehine dönüşümü hızlandırdı. Her iki ülke lideri otoriterken, diplomasiyle koşullarda sisteme yönelik de oynamada Mısır daha öne geçti. Mısır politikasındaki kıvraklık ile Türkiyedeki devam bakışı uçurumu besleyen veya yumuşatan ikilemlerle doludur. Unutmayalım. Memlüklerden başlayan,Kavalı Mısır isyanına, nasırın Mısırı hepsi Türkiye mrkezli yönetimelrle hep ters düşüyorlardı. Mısır şimdilerde arap ekseni İsrail ve Amerikan üçkeninde kendince iyi yer aldı. Bundandır ki baskıcılığına karşın sert demeçler duyulmuyor. Türkiye ise rejim deyişim çizgisinde epey sancı yaşıyor. Ama emperyalist bağımlı gerçeklerini deiştirmeyen fay kırılmalarıdır.

Yukarda özetlediğim konular yine tekrardan yazacağım anımsatmayla: “haberler dahi hem Türkiye hem de Mısırın söylediklerini beraber vermeyince” yine de tek yönlü kandırılma zemini de oluşturuldu. Bu bir dönem de yandaşı etkilemeye yetiyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin