yaklaşımlarAlpay DurduranKıbrıs’a barış gelir ama dışardan demek doğru mu? – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Kıbrıs’a barış gelir ama dışardan demek doğru mu? – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yurdumuz gene BM’nin zamanıyla oynuyor. Açıklanana göre BM ve AB işin içinde ve çağrı açıklandı. Taraflar görüşmeye BM parametreleri içinde çağrıldı ve amaç Kıbrıs’ın bütün ve tek devlet olarak kalmasını garanti etmek olarak tanımlandı.

Jack Straw eski İngiltere dışişleri bakanı olarak katkıda bulundu ve tarafların ülke bütünlüğüne sahip çıkılmasının boşuna emek olduğunu ve tarafların zorlanmasının doğru olmadığını söyledi. Böylece yeni dünya düzeninde bir BM üyesi devletin ikiye bölünmesini umursamadığını ve durumdan kayıplara katlanan Kıbrıslıların ve aralarındaki sorunlardan kayıp yaşayan diğer ülkelerin katlandıklarına da önem vermediğini gösterdi.

Kıbrıs sorununun kaybedenlerinden olan Türk kesiminin devlet başkanı (!) Tatar ise teşekkür etti ve ona üslerini korumak için öğütler yaptı.

Tatar’a göre önemli olan Kıbrıs’ın kendi gözündeki önemi büyüktür ve İngiliz üsleri İngiltere’nin elinde kalırsa kalsın onun yanında önemsizdir. Kıbrıs yabancı üsse sahip sakat bir ülke kalsın, onun için önemsizdir. Statüko ona yeter de artar da!

Hele Türkçe de tescil için kullanılınca, hellim denilip de Izgarella denilmediği için de ayrıca memnun olmuş olmalı. Danışmanı da çok memnun çünkü Yeşil Hat Tüzüğü ile çıkacak Kıbrıs ürünü diye AB ülkelerine girecek. Sonra da kalite denetimi gördüğüne inanıldığı için iki adla satışa çıkarılıp iyi para getirecek. Getirmezse ne olur, AB diğer tarafı destekler ve bizimkini yasakladı kavgası açılır.

Tatar’a alkış tabii ki başbakanından geldi. “İki egemen devlet” görüşünü ortaya koyup kazandı” diye övüldü.

Ne demek istedi ki? KKTC yetmiyordu fazladan ne kazandı? Şimdi KKTC’nin artan nesi var? Niye sevinmeli ki! Koyun sütü hep azdı, süt inekleri getirilip halkı süte boğdular, ama ders almadılar. Yıllarca koyun sütünü artırın öğütleri yapıldı ama dinleyen olmadı.

Sanki AB üyelerinin işi gücü yok da eğlence kıtlığı çekmeye başlamışlar gibi iki dili resmi olarak anayasasında koruyan bir ülke ve Yeşil Hat Tüzüğü ‘nü iki dilde yapmak kararı kazanım sayıldı.

Şimdi AB üyeliğinden büyük kazanç sağlayan ülke olarak zaferin peşinden ayrı devlet ama ayrı olmadığı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla kazandığı iki dillilik ve bölünmüşlüğünün sonucu ortaya çıkan iki dillilikle mutlu oldu.

Zavallılıklarını halka başarı diye arz etmek doğru olmadı ama halkın çözüme gider mi gitmez mi diye işe baktığını biliyorlar ve Rum kesimi neye itiraz ederse ona hemen olumlu diye değer biçiyorlar diye eminler.

Bu didişmeler yalnızca halka gerçekleri değil istedikleri havayı vermek için yapılır ve geçerli de olur ama sadece sorunları korumaya yarar.

Bekleyeceğiz ve göreceğiz bakalım AB dünya düzeninde savaşla kazanılacak şey olmamasını sağlama yolunda gayret sarf edecek mi yoksa AKEL’in de talep ettiği gibi uyuşmazlara dayatma yapılmaması için etkili olmamaya mı çalışacak?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin