Siz ilgili kavramı unuturmağa çalışsanız da, onu başka şekilde kulandırıp makyajlaştırırsanız, seçim gibi uygulamayla iktidar yapıp alayıp pulasanız da yaşam yine bilinen gerçekleriyle karşınıza getirmekten kaçınmaz. Siz yine anlamakta zorlanırsanız, karşınızdakinin simgesini deyil size ezberletileni vurgulasanız da ismine cicili laflar kondurtsanız da tarihin gerçeklerinden kaçamazsınız. Son dönemde resmen faşizmin yeni dalgasını seçilen liderler, uyguladıkları vahşi sermaye kar hırsı ve devlet gücünün baskıyla gerçekleri örtüp kitleleri korkutma sınırına çekmeleriyle yaşamaktayız. Macaristandan başlayıp, Hindistana ulaşan, Ortadoğunun Türkiyesinden latin Amerikasına uğrrayan yol ile İngiltere Conson ile ABD Trump deneyimleriyle merkezlerde dolaştırılan adına da posmoderinlik denilirken, gerçekte yeni faşistleşme kulanımın içinde dünya kendini buluyor. Buna krizlerin derinliği ve yönetilememesi, pandemi salgınındaki resmen iflas eden uygulamalarla, politikanın baskı ve sermaye lehine fırsatı kara çevirme ilkeleriyle ayakta durmaya çalışıyorlar. Brezilye bu örneklerin ibretli dersleriyle Bolsonaroyla karşımıza geliyor.
Tekrar edelim: faşizmi devlet biçimi olarak aklımızdan silsek de faşizmin olmama durumunu yaratmaz. Kapitalizmin öz işleyiş ilkelerini bilmeme vya çok güzel deyip övsek de gerçek yine gerçektir. Eşitsizliğin ve sömürgeliğin f Kapitalizmin özüdür. Faşizim de egemen sermayenin yönetememe durumundaki baş vurduğu baskıcı ırkçı dönemin kurumsal şekilerinden birisidir. Brezilya, odenli net göstergeler bunu yaşatıyor ki tekrar tekrar incelerken, herkesin benzderliklerin yakalanmasında önemli katgısı da olacaktır.***
Bolsonaro, seçime girerken, resmen Neofaşist olduğunu söyleyerek probaganda yaptı. Brezilya sermayesi, devlet yargısı ve ordu da buna yolları göstere göstere açtı. Sosyalist adayları uydurma gerekçelerle hhapsedip seçimden uzak kalmalarını sağladı. En son seçimi kesin kazanacağı sanılan Lulayı da naylom fatura iftirasıyla hapse atmakla kalınmadı, dış temaslarını da yasaklandı. Öteki güçlü sosyalist adayın da vurularak devre dışı bakılması nedense fazla öne çıkarılmadı. Böylelikle probaganda gücü, para gerçeği ve baskı adalet yalanıyla örtüşüp Bolsonaroyu seçtirdi….
Aslında Bolsonaro seçilirken tek bir konuda dürüstü: faşist olduğunu belirtiyordu. Irkçılığı direk öne çıkarıyordu.Amazon ormanlarını katledeceğini de haykırıyordu. Yerli halka karşı olduğunu, cinsel eşitliğe gülerek alay ediyordu. Tipik Kapitalist faşist görüşlieri açıklıyordu. Adaleti yalanlarla kulanıp rakiplerini de hapsediyordu. İktidara gelince resmen bunları teker teker gerçekleştirmeğe başladı. Sağlık olmak üzere kalanı hemen özelleştirip semayenin hizmetine verdi. Bu uygulamalarla haber oldu. İklim zirvesi gibi kuruluşlardan da çıktı. Korona salgını gelince, elbet demokrat veya kamucu gibi deyil Neoliberal faşist gibi davrandı. Tetbirlere resmen uymayacağını açıkladı. Göstere göstere kitlesel gösteriler gerçekleştirdi. Aşı konusuna ters baktı. Karantina denilen konuyu kapısı önünden geçirmedi. Kitlesel hoşgörüsüzlükleri de gerektiğinde asker kulanarak bastırdı. Ama, Brezilyada güçlü sosyalist muhalefet ve yerel direnişler de gelişiyordu.
Bolsonaro işler yolunda gibi giderken, ilk fire gerçeklerin bir gün ortaya çıkma durumuydu! Lulanın düzmece hapse girişinin belgeleri ortaya serildi. Üstelik, CİA katgısının ve Amerikan destekleriyle de olayın sistemsel yönü de eklenerek konu patladı. Korona salgınında ölümler artıyordu. Bazı eyalet valileri tepbir lalınca, orduyu kulanmaya girişti. Bazı generaler istifa edip halka ateş etmedi. İşler karışıyordu. Bolsonaro salgını kontrol edemiyordu. Üstelik, özeleştirme ile de sağlıktaki yetersizliklerin erkenden ortaya çıkmasına neden oldu. Ordu, sermaye telaşlanıyordu. En azından önümüzdeki yıl yapılacak seçimde Bolsonaroyla gidilip gidilmeyeceği tartışmaları başladı. Bazı ordu generaleri konuya darbe yapmak veya başka birileriyle seçime gidilme seçeneğini düşünmeye başladı. Bolsonaro bu koşullarda bazı dostlarını kaybeti. Ama hızını hala sürdürüyor. Örneğin, “ben az orman kestim, demek ki çözüm için daha çok kesmem gerekir” deyip, Amazon ormanlarını daha hızla katletmeye devam ediyor. Çevre konusunda resmen vahşi kapitalizmin eksenidne yola devam ediyor.
Aşı konusunda dahi savruk. Rusya aşısını kabul etmezken, öteki aşılara da iyi bakmıyor. Sürü siyaseti ve sermaye karıyla Brezilya darmadağın hale geliyor. Gün olup dünya ilk 3 giren rakamlarla salgındaki yanlışları dünyaadaa konu oluyor. Ama. Faşist yapı yol almaya devam ediyor. Salt seçim beklenerek deyil, hayatın her alanında mücadeleler de yükseliyor. Ezilen sınıflar, kadın hareketleri, toprak işkal etme örgütleri, yerli direnişler gibi çeşitli halk kesimleri bu baskılar karşısında kavgalarını veriyor. Gün olup tetbir alamasına karşın mafyaların dahi kendi alanlarında sokağa çıkma yasağı dahi uyguladıklarına da raslanıyor.****
Brezilya kaynıyor. Hileler ve adalet teşkilatlı uğraşlarla seçilen Bolsonaro ikilem içinde, Seçime girdiğinde kaybetme olasılığı şimdilik yüksek. Buna karşılık Brezilya oligarşisi yerine başkasının girmesi seçeneğini de düşünüyor. Nitekim, bazı konularda Belsaanaronun yetkilerini bazı generalerin kulandığı bilgileri de geliyor. Sonuçta, Latin Amerikanın Brezilyası epey karışık, Bolsonaronun dönemini kapatıp kaptmama kuşkusu kadar, kazaaara ikinci defa kazandığı haalde Hindistanın Modisi örneği de şimdiden korku verici şekilde konuşulmaya başlandı. Adeletin yalanıyla da seçilen faşist Bolsonaronun demokrat olacağını zaten kimse beklemiyordu. Ama, pratikle de bukadarı olmamazdı sorusunu da sorgulamaya getirdi. Baklım Brezilya deneyimi ne getirecek? Orada dağınık olsa daa güçlü sosyalist hareketlerin de oluşu, muhalefet dalgasının yükselişi de umudun ta kendisi oluyor.