yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeniden yanarken Kolombiya’dayız – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeniden yanarken Kolombiya’dayız – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kolombiya iyice ısındı. Son vergi artırımıyla artan gerilim, sokaklara sıçradı. Ulusal greve dek tepkiler yükseldi. Gerila savaşıyla kırlarda olan protesto çizgisi, şimdi kentlerde yangına dönüşüyor. Özellikle Kolombiyanın ispanya karşısındaki simgesel isyan kenti Korola, şimdi de net olarak devlete karşı protestoların bayrağını taşıyor. Kolombiya ordusu kente gönderilip ayaklanmaları bastırmaya çalışıyor. Aslında, saddece vergi artışlarıyla deyil, uygulanan baskı ve yoksulaştırma politikasının kentlere ulaşarak, yerli halkın da isyanlara eklenerek toplumsal muhalif dalgaya varmasıyla kriz derinleşiyor. Buna elbet pandemiyi yönetemeyen, sermaye lehine fırsata çeviren Kolombiya oligarşisinin uygulamalarına bağlı olarak kaybedecek fazla şeyi kalmayan kitlelerin de tepkilerinin yaygınlaşmasını getirdi. Vergi artışı bunun son halkasıydı. Elbet vergi artışı denilirken, enerjiden suya varan halkın temel madelerine KDV ile yükseltilmesinin de tetikleyici nedeni vardır. Bunlara ek olarak, Kolombiya ABD nin latin Amerikadaki en güçlü tarihi uzun zamanlı müttefikidir. Üstelik ulusal stratejiyle devlet oligarşisinin ülkeyi yönetip, askeri darbeleri pek yaşamayan bölge devletidir. Bu nedenle, Kolombiya isyanında sosyalistlerin de belirtiği gibi “salt hükümet deyil, hedefin içine direk ABD konularak ancak deyişimin anlamı önemli olur” yorumları boşuna deyil.

Kolombiya yanıyor. Kentler son yıllarda protestolarla altüst oluyor. Biri bitip öteki başlıyor. Oysa, kısa zaman önce FARG ile yapılan anlaşmayla, en azından Kırsal yöredeki çatışmaların sonlanıp, nisbi nefes alma döneminin olacağı beklentielr vardı. Ben o  dönem ve geçenlerdeki makalelerimle size bu koşulları özetledim. Nitekim, Kolombiyada devlet ile FARG arasında yapılan ve Farg önemli tavizler vererek gerçekleşti. Ancak, Kolombiya kentleri güvenlik paranoyasına öylesine teslim oldu ki anlaşma sonrası yapılan seçimleri faşist Düke oy vererek daha otorieter Kolombiya seçkisini yaptılar. Bu elbet en başta verilen ve anlaşılan ilkelerin uygulanmamasını da getirdi. En başta, paramiliter ölüm mangaları dağıtılmayarak, daha ileriye de gidilerek silahsılzlaşan Farg gerilelerından bazılarını, önemli aktivistleri, demokrart aydın lierleri de katletiler. Ancak, faşizmin milli örtüsü altındaki sermaye gerçeği ile ABD bağımlılık kuralları da işlemeye devam ediyordu.

Bir önemli nokta: Kolombiya develtinin önemli alt ayakları vardır: örgütlenmelerinde CİA ve İsrail ajanlarının eğitiği Paramiliter güçler kurumsallaştırılıp devlet adına uygulamalar yapıyor. Mafya yapılar ise uyuşturucu üzerinden oluşup özellikle sol kesim üzerine baskılar yaparken, sermayelerinden devlet de narkotik kazançla finansman kulanmaktadır. ABD iise gerektiğinde deyişik isimler altında Kolombiyada operasyonlara girişiyor. Uyuşturucu veya terörizim bu konuda iki önemli olgudur.

Böylesi Kolombiya devlet aygıtı oluşturuldu. Ordu genellikle açık denetimin kontrol edilemediği veya gerila hareketler karşısında kulanılıyor. Kolombiya bu ulusal stratejisiyle de Amerikan bağımmlılı ama bölgede pek duyulmayan darbesiz dönemler yaşadı. Son seçimle hem de tam da FARG gerillalarıyla da anlaşma olunca, ülkenin gerçeklerini pek bilmeyenler, ılımlı hükümet umuduyla da beklediler. Oysa Doksanlarda M.19 hareketiyle benzer anlaşma gerçekleşmesine karşın, seçime aday olan örgüt lideri paramilitarislerce katledildi. Böylesi karmaşalı Kolombiya gerçeğimiz var.***

Kolombiyada faşist lider seçilip kamusal alanları da sattmaya başlayınca, ekonomik hakları daraltmaya ve baskıyla şideti sokaklara yayınca, sendikal hareketler kıpırdadı. Gelen kararlar beraberinde grevleri kentlere taşıdı. Tam kontrol oldu derken, kentler kaynamaya başladı. Pandemi öncesi grevler protestolar peşpeşeg geldi. Pandemi biraz duraklaştırdı. Fakat, Korona salgını da iyi yönetilemeyince, zengin Kolombiyada aşarı zengin azınlık ile derinleşen yoksuluğu hızla artırıınca, protestolar kent yangınlarına dönüştü. Son vergi artışında da çıkan olaylarda epey ölen de oldu. Hükümet erteleme veya öneri alma ikilemleri önerdi. Fakat, bu defa yanan şehirlerdi ve resmen kaybetmenin de sınırına gelen kitleler vardı.

Burada tüm ülkelerdeki klasik soru soruluyor: Kolombiya protestoları düzeni deyiştirecek boyuta ulaşıp seçenekleşecek mi, yoksa epey kayıpla saman alevi gibi giderek bazı donanım makyjajla bitirilecek mi? Bu ikilem şimdiden Kolombiyada sürüyor. Üstelik Sosyalist kesimlerin de belirtiği gibi Amerikanın aynen kalmasıyla ve sadece hükümet kararını geri alarak durulma olasılığı oldukça tehlikelidir. Şimdilerde kaynayan Kolombiyada elbet önderliği elinde tutan kesimin de önemi ortaya çıkmaktadır.

Yakın tarihinde Kolombiya hep olaylarla çalkalandı. Bazen direk devletin, bazen kulanılan alt yapılar ve mafya ile bazen de direk Amerikan müdahalesiyle ülke kendi konumunu korudu. Şimdi yeniden birçok sorunla sokaklar ısındı. Kayıplar da epey fazla. Dinmeme gibi bir eylim var. İş politik esrumanlara kalacak gibi. Bir sosyal demokrat “kurtarıcı” ile konu durdurulup sistem korunma seçeneği de var. Protesto dalgasında çok deyişik kesimler var. Yerli halkın dahi ilk defa bu denli katıldığı da oluyor. Konu giderek, bu zengin katılımın siyasal örgüt seçeneğine yönelmesi kaldı. Bakalım Kolombiya deneyimleriyle birlikte bize neleri yazdırtacak. Şimdilik Kolombiyadaki çığlığı duyduk. Duyurmaya da çalışıyorum. Bilmem okuyucu ne kadar ilgilendirir onun sorunu. Ama, Kolombiya kırılması Amerika için soğuk duş olması adayıdır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
356AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin