Beş yıl öncesine dek 15 Temuz sadece Kıbrıstaki Yunanistan cuntasının darbesinin yıl dömümüydü. Beş yıl önce buna Türkiyedeki darbe girişimi de eklenince, adeta Doğu Akdenizin Nato ülkeleri ile yeni sömürge Kıbrısın her iki darbelerdeki ortak ve farklı sonuçlarla, konuşulması gereken gün haline geldi. Kısa bir anımsatma yapmak şart. Çünkü yeni yapının da olumsuz katgısıyla darbenin önemi oldukça unuturuldu. Güncel idoloji kulanıma taşındı. Hat ta Kıbrıstaki 15 Temuz darbesi nerede ise silikleşip sıfırlanan noktaya dek gelindi. Bu nedenle, ufak bir anımsatma gerekiyor.
Yıl 1974. 15 Temuz sabahı uyanan insanlar, Lefkoşada Yunanlı subayların denetiminde darbe gerçekleştiği haberiyle gözlerini ovuşturuyordu. Sürpriz ise olmadı. Biraz ilgili olanlar, zaten 73 sonbaharıyla adada Makariyosun devrileceği beklentisine sokuldu. Sovyetler ziyareti, Yunanistan danışman askerlerin yurd dışına gönderilme kararı artık ısınan Yunanistan Kıbrıs ekseninde darbe ve Türkiyenin müdahalesi normal konuşma haline gelindi. Hele de 74 Mayısınbdaki ABD Sovyet dışişleri bkanları toplantısında çıkan yeni Kıbrıs statülü katılım krizi de eklenince, artık Yunanistana bizat ABD direk yeşil ışığı yaktı. O dönemde özellikle Amerikan ve İngiltere Kıbrıs elçiliklerinde bulunup toplantılara katılan kişileriin de doğrulatığı gibi, hem darbenin yapılışı hem de deyişik seçenekler konuşuldu. Makariyosun öldürülerek yerine Kliridis ile Denktaşla uzlaşma söylentileri epey yaygındı. Makariyosun kurtulması halinde öteki seçenekler de hazırlandı. Özellikle ingilterenin tavrıyla Makariyosun kurtarılma sonucu da o dönemdeki önemli paradokslardan birisiydi. Nitekim, darbeden hemen sonra, Kliridise başkanlık teklif edildi. Kliridis Makariyosun sağ olduğu bilgileriyle bu öneriyi ret eder. Apar topar Samson başkan yapıldı….
Kisincir stratejisi uygulanıyordu. Yoğun sol paranoya ve Kıbrısın Küba benzetmesi, Makariyosu kendinden çok daha solda yerleştirilen konuma taşıyordu. Hele de 73 yılında yapılan seçimlrde Akelin hem de gösterdiği 9 adayın hepsinin kazanması, Kisinciri iyice endişelendirdi. Bu arada 74 gelişmeleri, bir anlamda elilerin İngiltere Taksim tezlerinin gecikmiş hayal bulma siyasal sıçraması olduğu inancı daa vardı. Nitekim, darbe sonrası gelişmelerle ada fiylen ikiye ayırtıldı. Dahası, adanın bağımsız ve toprak b ütünlüğünü koruması kuralının garantörleri resmen bunu berhava eden ülkeler olması da tesadüf deyildi. Yunanistan darbeyi, Türkiye müdahaleyi ve İngiltere de onayları verip bunu yaşama geçirdiler. Bir anlamda, atmışların gölgeli bağımsızlığının kılıç neferleri, bu gölgeleri dağıtıp, adanın bağımsızlığını da yerlebir etiler. Oysa, Kurdurtulan Kıbrıs cumhurieytinin yaşaması için 3 ülke garantör edildiydi.***
Aradan yıllar geçti. Yeni oluşturulan yapı gidrek kurumsallaşıp anormallikten normale çoktan geçti. Anlaşmalar yerlebir edilirken, aykırı birçok yapılanış da doğallaştırıldı. Bunun sonucu da geçmiş, yeni koşulların çıkrına göre şekilendirilmeye veya sildirtilmeye uğraşıldı. Öyle ki olayların planlayıcılarından ABD sanki hiç yokmuşçasına ve ona rağmen gerçekleşen gelişmeler olarak algılatılıyor. Bu yanlışlıklarla yeni kahraman ulusal simgeler de geliştirildi. Hat ta bu yapıda çözüm için Amerikanın tutumu beklenir hale getirildi. Böylelikle darbenin her yılında daha sildirtilen yeni bilgielrle kısırlaştırılıp ezberletilen bakış haline sokuldu.
Yüzleşme olmazken, yapılan sorguların da çoğu silikleştirildi. Özellikle, yenilen kesim Rum ve Yunanistanlılar Kıbrıs dosya sorgusuyla o dönemin birçok olgusunu aydınlatma yönündeydi. Ne zaaman Amerikanlaşma yoğunlaşıp koşullaar normal hale gelince, sadece “iki toplum” veya anavatancı çizgilerle konu daraltıldı. Biriken bilgiler dahi havızadan sildirdikçe, Amerikan aklanmadan,umut beklemeye varan siyasal hedefleşmeye de gelindi.. Oysa konular ya yaşandığı dönemde veya dönemin oluşturduğu sitemin sorgulanıp deyiştirilmesi sürecinde ancak gerçekler ortaya çıkma şansı vardır. Nitekim, Annan planında tüm sistemsel tutumlara rağmen, bazı gerçekler de konuşulduydu.
Kısaca, bir darbe yıl dönümüne daha geldik. Daha kısırlaşarak ve kendi yaratığı sonuçlarının kökleştiği döneme rasladı. Bu nedenle fazla tartışılmıyor. Yeni siyasal hamlelerin de beklendiği bu günlerde, darbenin özünün anlaşılması çok önemlidir. Bunu bir anlamda yok etiler. Olayın Emperyalist özünü sıfırlatıp, ayni sistemin siyasal oyunlarıyla çözüleceği innncına oynanıyor. Buda en basit yüzleşmenin dahi olmadığı acı sonuçları işaret etmekdtedir. Darbenin özüyle konuşulmayıp geçmiş değerlendirilmedikçe, günümüz ne anlaşılır nede geleceğe yönelik doğru yöntem seçilebilinir. Önemli ders budur.