İranı konuşurken, bazı can alıcı noktaları mutlaka göz önünde tutmak gerekiyor. İranın ortadoğuda bölgesel güce sahip olduğu ilkesini kaçırmayalım. İranın yine sistem tarafından şer eksenli tasfiye edilmesi gereken devlet eksenine konulduğu da akılda brakılmalıdır. İrandaki rejime şer denmesinin nedeni mollalı rejim olmasından dyeil, resmen sistemin yeniden sömürgeciliği oluşturma adına ülkedeki merkezi gücün tasfiye edilmesin hedefinden kaynaklanmaktadır. Bölgesel denklem olark da israilin ısrarla irana karşı temel stratejik saldırı planının varlığı da bir yerlerde tutulmalıdır. Bu koşullardaki Ortadoğunun bölgesel gücü irranda Reyisi dönemi başlıyor. Muhavazakar dindar olup batılılarca hem istenmeyen hem de seçilmesi için de koşul hazırlanan siyasal sonuç olarak iranda yeni dönem başlıyor…
Reyisi dönemi başşlarken, iranda bazı gelişmeelr oluyor. Özellikle batı kolektif emperyalist çevreler iran rejimini yıkma adına çok sert anbargolar uyguluyor. Öyle ki pandemi döneminde dahi irana gidecek ilaçları dahi engelediler. Böylesi baskının öteki yüzü de var: iran ile altı taraf anlaşır. Fakat ABD gerekçesiz bu anlaşmadan çekilir ve anbargıoları da artırır. Baydın dönemiyle yeniden denemeler yapılırken, aslında anlaşmadan çekilen ABD iken baskıların irana yönelmesinin özündeki emperyalistlerin irana karşı prokramlarından kaynaklanmaktadır. Yenniden Baydın konuşurken, iran çevreleri “zaten biz anlaşmadan çekilmedik. Çekilen sizdsiniz ve geriye dönmek de sizin göerviniz” demektedir. Algıyla hep iranın molla karakterisliği ve otoriterliği vurgulanırken, desteklenen bölgedeki öteki devletlerin daha demokratik olduğunu da kimse idiya edemiyor. Hedef, yeniden iranın sömürgeleşme moduna konulmasıdır.
Bu arada ilginç kuruluş gerçeği ile İsrail de irana karşı hep saldırılar dahi düzenleyen siyaset izliyor. Unutmadan, israilin normal devletler gibi kurulmadığı hep unutturuluyor. Taşınan nifusla Filistinlilerin elindeki vatanı ele geçirilerek oluşan yerleşikli devlet olmaktadır. Hat ta işkal etiği arap filistin topraklarına yine taşıma nifusla elde tutmaya da politik amaç olarak kulanmaktadır. Bu birliktelik bağdaşlık irana karşı yöneliyor. İranın hegemonya gücünü kırıp sonuçta parçalanması isteniyor. İklim krizlerinin etkisi ve beceriksiz ekonomi politikaları da katlanınca, iranda protestolar da gerçekleşiyor. Özellikle su sorunu kuraklaşan iklimle iyice hissediliyor. Batılı emperyalistler bunu kkulanıp anbargoyu artırıp irandan tavizler ele geçirmeğe de uğraşıyor.
Bunlar teker teker herkesin gözüne sokuluyor. Başka marifetler de yapılıyor. İrana karşı provakasyon ve suikastler de düzenleniyor. İsrail bunu hep gerçekleştiriyor. İrnandaki bilim adamları öldürmelerden tutun Suriyedeki iran milislerine dek saldırılar yapılıyor. Bazı tesislere de sabotajları gerçekleştiriyor. ABD ve İsrail suikastleri göstere göstere yapılıyor. Tıpkı devrim muhafız başkanı Kasım Süleymaninin irakta öldürülmesi gibi. Genelde iran bu tip saldırılarda pek karşılık vermiyordu. Stratejik sabır kuralını uyguluyordu. Özellikle de can alıcı süreçlerde artan suikast ve sabotajlara fazla tepki vermiyordu. Ama buda bir yere kadardı!
Son dönemlerde baazı İsrail askeri tesisleri vuruldu. Denizdeki İsrail ABD merkezli gemilere de saldırı oldu. Irakta ABD merkezlerine roketlr atıldı. Diller suskunken, kendi saldırılarını haber dahi yapmayan batı, hemen iranı suçlayarak kolektif karşılık önerileri havada uçuştu. Bu yeni bir sıçramadır. İsrail ve ABD keyfi diledikelri her yerde irana karşı saldırı ve provakatif suikastler yaparken, benzeri kendine gelince hemen “terörist “ eylem deyip probagandaaya başlamaları, emperyalist iki yüzlülüğün ta kendisidir. Bir saldırıyla hemen anbargo artırma veya misilleme denilirken, nedense kendileri yaptıkları zaman bundan zefk alan bir algı operasyonunun sahneye koyuşunu yeniden yaşamaktayız.******
Reyisi yemin ederek cumhurbaşkanı oldu.n Kurklık nedeniyle protestolar yükseliyor. ABD karışıklık ve suikastler için zemin yokluyor. Tersinden okuyacak olursak, kimi çevreler de yapılması muhtemel görüşmelerle gerilimin daralmasınıdan umut bekliyor. Böylesi bir karışıklık. Şimdiye kadar en azından Ortadoğuda iranın yerinin daralması sağlanamadı. Ama gerek anbargolar, gerek se uygulanan iç politik başarısızlıklar da irandaki huzursuzluğu tetikliyor. Bu hamlelergelecek bölgesel oyunda önemli sonuçlar doğurmaya adaydır. Ama, kötülenerek piyasaya sürülen irana pandemide dahi yardım göndermemesi de sistemin çirkiin yüzünün kendisidir.
