yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKırılan Fransa Avusturalya ekseni – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kırılan Fransa Avusturalya ekseni – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Konuyu anlama adına, ilgili konuları mutlaka akılda tutmak gerekir. Yetmiyor, bunları günümüz koşullarıyla da birlikte iyi okumak gerekmektedir. Kapitalizmin dünyaya hakim sistem olduğu, ilişkilerin de ona göre düzenlendiğini yorumlamalarda bilmek önemlidir. Günümüz küreselleşme sonucu oluşan Emperyalizmi ayni zamanda krizlerle yaşandığını da hesaba kapmak önemlidir. Kapitalizmin rekabet gerçeği, emperyalizmin hegemonya mücadelesi ve bunların sermaye sınıfı çıkarları üzerinden yürütüldüğünü de iyi bilmek önemlidir. Emperyalizmin çelişkileri ve rekabet özüyle de kavramak şart. Bunlar soyut ifadeler gibi gelse de gerçekten konunun kavranmasında oldukça önemlidir. Hele de günümüz krizlerle kağos üretildiği, rekaebtle Pazar çıkarları, hegemonya mücadelesi alanları daa eklenince, aşağdaki yazının daha kolay anlaşılmasında yardımcı olunacaktır. Çünkü anlatılacak konuda hem emperyalist strateji, rekabet, kriz nedeniyle çelişkiler ve Pazar çıkarlarının harmanlanıp uçuştuğu siyasal sonucunun yaşanmışlığıdır.

Baydın dönemihyle, kırılan ABD hegemonyasının yeniden toparlanması için harekete geçildi. Bazı hamleler yapıldı. Aslında uygulanan, doksanlardaki temel strateji olan Çinin kuşatılması siaysetinin devamı için de gerektiğine inanılıyordu. Nitekim, bir yandan ABD Afkanistandan hem de mütefikelrine haber vermeden çekilirken, üstelik yakın zamanda benzerinin ırakta gerçekleşeceği haberleri gelirken; temel strateji olan Çini kuşatma konusunda pasefik yöresine yönelindiği de açıkça askeri hareket ve itifaklarla yansıtılıyordu. En son, aBD, İngiltere ve Hindistan yanında Avusturalya da eklenerek bir anlamda yeni hin okyanusu paktı tipi itifak oluşturuldu. Gerçi, ingilterenin direk adı verilmeyerek, üçlü itifak dneilerek de klasik İngiltere geriden durma politikası da kulanıldı. Bu bir anlamda, Fransa Avusturalya kırılmasını da getirdi. Fransa 2016 yılında, Avusturalya ile yaptığı anlaşmayla, ona denizaltı nükler araçları satacaktı. Deyeri 56 milyar dolardı. Yapılan son Avurusturalya, ABd ve İngiltere anlaşmalarıyla bu ticari hesap üçlünün eline geçti. Fraansa ile olan anlaşma bozulur. ABD  bu teknolojik deniz altıları Avusturalyaya satacaktı. Pek de görülmeyen bu tutum, yine diplomatik görülmeyen davranışı da getirdi! Fransa Avusturalyadaki diplomatı elçiyi geri çağırdı. Makron eleştiriler yaptı. Kaybetiği pazarın üzerine su içmeyimi, yoksa Amerikan kazığına mı yansın. Bu bir anlamda Fransa ABD ilişkilerinde de soğuk duş yaptırdı. Makron son dönemlerdeki hamlelerde hep sistem içi karşılıklarla karşı karşıya kalıyordu. Ama, Avurusturalyanın pazarını Amerikaya kaptırması pek de yutulacak durum deyildi. Üstelik, Amerika son dönemlerde yaptığı hamlelerde müttefiklerine pek de haber vermiyordu. Avusturalyadaki muhavazakar hükümet ise, Çin karşıtlığını da fırsata çevirip, nükler deniz altılar almayı garantiledi. Kimse yeni bir Nükler gücün oluşuna nedense ses çıkarmadı. Oysa, iran sahip olmamasına rağmen, nelere katlanıyor nlere.

Unutulan önemli bir başka gerçek de var: Avusturalyanın en üst yöneticisinin İngiltere kıraliçesi olduğu pek akla gelmiyor. Görünürde bağımsız devletdir. Oysa, kritik dönemde ingilterenin Avusturalya müdahaleleri de oldu. İşçi partisinin bazı sosyal dönüşüm hamlelerini de kıraliçenin başbakanı görevden aldığı pek de hatırlanmaz.

Fransa kaybettiği pazaramı yansa, yoksa Amerikayla oluşan yeni krizi mi düşünsün. Üstelik, önümüzdeki yıl Fransada seçimler var. Makronoun bu gelişmeyle işi zorlaşıyor. Beklenen öteki hamle ise AB ekseninden olmaktadır. Resmen dönem dönem aAmerikanın örgüt ülkelrine yaptığı müdahalelere eklenen Fransanın Avusturalya anlaşması da eklenince, gelecekteki siyaset için tartışmalar da başladı. Bir anlamda, emperyalist hegemonya mücadelesi, görünürdeki ortak Natoya rağmen çatlaklar artıyor. ABD yeni itifaklarla Çini kuşatmaya çalışırken, ona göre saldırganlık geliştirirken, müttefikleriyle sorunları da kırılmaya başladı. Fransanın şimdilik yyapacaklarında AB örgütünün tutumu önemlidir. Özellikle Almanya bu konuda önemli yer alacaktır. Dikati çeken, ingilterenin AB ayrılmasından sonraa örgütle resmen daha fazla krşı karşıya gelmeye başladı. Özelikle ANgloamerikan çizgisi daha ayrıştırıcı konuma geldi. Çine karşı takınılacak tutumdan tutun, boru hatları durumları zaman zaman AB ile ABD arasında sorun olmaya adaydır.

Fransa ve Avusturalya kısa zaaman önce nükler deniz altı anlaşması yapar. Fakat, son hamleyle Amerika daha zenginleşmiş şekliyle öneri sunuca Fransanın anlaşmasını Avusturalya iptal eder. Bir özelliği gibi sunulan Avusturalya özellikle muhavazakar son dönemde militarisleşmeye daha işdahlı görülüor. Buda ingiltereyle olan ve pek de konuşturulmayan siyasal bağımlı bağının da katgısı vardır. Bunlar normal zamanda pek sırıtmaz. Ama, iş kriz dönemi veya yeni itifaklar stratejisine gelince, Fransayla olan durum yaşanması kaçınılmazdır. Şimdi alışılmamış hamleyi önce Amerika yaparken, ardından Fransanın diplomatik tutumunun nerelere dek gideceği merakı da vardır. Emperyalist çelişkilerin krizdeki yükselen konumundan söz ediyoruz. Bize net tam bir emperyal yapının olmadığının da kanıtıdır. Avusturalya ise çizilen bilinenin dışında bir de bilinmeyenin ama var olanın yeniden kanıtlamasıdır. Demek ki tam bğımsız Avusturalya imajı da tartışmaya deyerdir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin