Yaklaşık 14 aydır Hindistanda Çifcilerin mücadelesi sürmekteydi. Yine yaklaşık Yediuüzün üsütnde insan öldürüldü. Çifciler uzun mücadelelerle başkenti kuşatmaya çalıştılar. Yolları kestiler. Tren garlarını çalışmaz hale soktular. Yönetim ise polis saldırısıyla provakatif suikaslerle direnişi kırmaya çalıştı. Bir anlamda faşist Modinin devleti muhalefeti ezmede inanılmaz yöntemler kulandı. Konu, 14 ay önce Hindistanda yönetim, tarımla alakalı 3 yasayı meclise sunmakla başladı. Özeleştirme, dış sermaye girişi ve desteklerin kesilmesi gibi yeni dönüşümler vardı. Bu yasalar Hindistanda da direnişi getirdi. Geçen yılın sonuna doğru da milyonlarca kişinin grevlerle desteklediği dünyanın en büyük gerev eylemleri dahi yapıldı. Sonuçta, Hindistan başbakanı ekrandan yasaları geri çekeceğini açıkladı. Tam 14 ayın ötesinde harcanan mücadele şimdilik istenilen açıklamayla zafere doğru gitmektedir.****
Geçen yıl yine bu köşede Hindistandaki başlayan tarım direnişini yazmaya başladık. Devamında da genel grevin oluşunun da iki önemli eksikliğine değindik. Çünkü dünyanın en büyük grev ve eylemli katılım olayı haberlere dahi konu olmuyordu. Bu bir anlamda, genel aynadan kaçan önemli noktaların da kanıtıydı. Hindistandaki Modi faşist rejimiyle Batı Emperyalist blokla yaklaşma ile içte faşist yapılanışa yönelinmesiyle, klasik Hindistan algısı bozulmaya başladı. Nitekim, biz 14 aylık çifci eylemleri yaşanırken, öte yandan yina ayni Modi oldukça ABD eksenli anlaşmalar da yapıyordu. En sonuncusu ne tesadüftür ki Birleşik Arap Emirlikleri İsrail ile olanıdır. Hindistan Modi dönemiyle bloksuz ve karma ekonomik yapıdan kopup batı emperyalist yelpazesindeki neoliberaleşme rotasına sokuldu. Tabi bir de Hindistan devletindeki faşist hamlelerle, içteki kimlikler bunalımı da derinleştirildi.
Böylesi yönelişle elbet tarıma da yansıması gerekiyordu. Üç yasa sunuldu. Bunların içeriğinin özeti, devlet desteğinin kesilmesi, koperatifciliğin kırılması ve tarımda özeleeştirme ile büyük sermayenin hegemonyasına girmek demekdi. Hindistanda tarım, ekonominin Y.5 kapzarken, tarımla ilgilenen nifus ile Y.50 olmaktadır. Buda genel ülkenin aynasıdır. Çünkü Hindistan büyük nifusuna ve gelişmiş teknolojik görünümüne karşın, en gerici feodal yapının da yaygın olduğu çarpık, uçurumlu ülke halindedir. Bu koşullarda dokunulan tarımda da küçük ölçekli çifcilerin tepki vermesi doğaldı. Ancak, önemmli koşul kaçırılmaması gerekmektedir. Her ülkede böylesi yasalara tepki duyulması normaldır. Ancak, hİndistandaki gibi örgütlü olmuyorsanız, karşılık verip direnemezsiniz. Hem de 14 ay ile Yediyüz üzerinde öle vererek. İşin can alıcı noktası bu.
Bazı görüşlere göre Modinin onca sert tutumu sonrasında geri adım atmasında, yaklaşan önemli eyaletlerdeki seçimlerin de katgısı olduğu söylenmektedir. Çünkü çifciler direnişi dönemindeki yapılan eyalet seçimnlerinde Faşist parti epey oy kaybetti. Bunun etkisi nekadardır bilinmez. Bilinen, Modinin yasaları geri çekeceğini söylemesidir. Sendiklar yine de dikkatli. Yasaların meclisten çekilmesine dek eylemlere devam edecekler. Ayrıca Kasımın sonuna doğru büyük bir de eylem gerçekleştirecekler. Bu olayın en önemli tarihi sonucu, katılımla dünyadaki ilk önemli kitlesel grevin olmasıdır İkiyüzelli milyon insanın katıldığı kayıda geçti. Yine, tarımda pek alışılmayan önemmli direnişin gerçekleşeceği kanıtı çıktı. Dünyadaa başarı örnek güncesine de bir moral değer olarak da katıldı. Hindistan Çifcilerinin hem de birçok saldırıya rağmen direnmesi, öteki ezilen örgütlerin de destek vererek 14 ay süren direnç, birçok hayalin gerçekleşeceği inancının besleyici kanıtı oldu.
İlgili gerçekler ve medya eksenindeki merkezileşme nedeniyle onca zaman yaşanan bu mücadele pek duyurtulmadı. Bu eksiklik hep hissedildi. Merak edilen, Modi direnişte kaybederken, yakında olacak büyük birkaç eyaletin seçimlerine nasıl yansıyacağıdır. Eğer, yine de faşist parti oylarını koruyup da devam etme hırsına ulaşmaya devam ederse, rövanç karşıt hareketler de beklemek gerkir.Gözden kaçırılmaması gereken önemli başka olgu da şu: Hindistan faşist devlet sürecine girip, Batıyla yakınlaşıp hem askeri hem de ekonomik anlaşmalar yapıyor. Konumuz olan eylem de budur. Siyasaal dönüşümün bir parçasıydı. Neoliberaleşmenin tarım ayağı idi olan. Bakalım onca emperyalistleşip yeni siyasal eksene takılan Hindistan, bu eylem sonucuyla gerilemeğe veya devam çizgisi ikileminde hangi yöne kayacak. Bunlar salt Hindistan değil, dünya politikasına da etki yapacak. Hele de bölgede Çin Amerikan rekabetinin yoğunlaştığını da düşünürsek. Yok, sadece çifcilerin şimdilik taleplerini dondurtarak ileriye erteleme esrumanı şeklindeyse, ilerde benzer hamleler, koşullar hazırlanıp fırsat bulundukça baş vurulmaya devam edilecektir.
Söz konusu olan ülke Hindistan. Özellikle büyük nifusu ve taraflı olmakla etki yaratacak potansiyeli vardır. Geniş pazara sahiptir. Yabancı sermaye ucuz iç gücü ve geniş Pazar alanıyla Çin boşluğunu da doldurma düşüncesindedir. Buna gıda krizi de eklenince, Hindistandaki geniş tarım alanı ile ucuz iş gücü de katılınca, Modinin faşist devletinin emperyalist eksenle uyumlu hale gelince de işler daha kolay anlaşılır. Dünyaca önemi kolayca kavranır.
Son Hindistan çifci direnişi bu nedenle dünya ölçeğinde etkisi olacak sonuçlar da doğurmaya aday olabilir. Bu koşulu da Hindistandaki siyasal güçler belirleyecektir. Hindistanda faşist Modi yanında Komonistlerin de güçlü olduğu, merkezi Kongre partinin de ulusal karakterislik özellikleri nedeniyle hindistaan siyaseti epey renklidir. Ancak, Modiyi engelemedikçe, hindu ırkçılıkla kurumsallaşma güçlendikçe bunların da etkisi kırılma olasıdır. Tüm bunlar şimdi hindistandaki zafer ve hemen sonraki önemli eyalet şekliyle yeniden deyerlendirme kaldıracak karışıklı bir ortamı içermektedir.
yazarın tüm yazıları:
Özkan YıkıcıHindistan’da zafer çiftçilerin – Özkan Yıkıcı
"Bu Memleket Bizim" yayınlarını izleyin