yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHafta sonumuz, canlı ve heycanlı! - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Hafta sonumuz, canlı ve heycanlı! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Genelde, K. Kıbrısta hafta sonları oldukça donuk geçer. Tatili andıran dönemdir. Siyaset dahi tatile çıkar. Önemli gelişmelerde dahi politikacılar açıklamaları hafta başına iter. Spor, gidilip kalınacak yer, evde yapılacak işler veya arabanızla şöylesine gezme dışında pek konu etme eylimleri yoktur. Siyasal gösteriler dahi genelikle hafta sonuna brakılmaz. Oysa dünyada ayni süreç, hareketli ve zengin birikimlerle geçer. Protestolar dahi kitlesel olsun diye hafta sonuna ertelenir. Böylesi zaman dilimi anlahışı oluştu. Fakat, bu hafta sonu özellikle K. Kıbrısta tersdüz haline geldi. Heycanlı, meraklı, hareketli ve yerine göre sevinç, yerine göre küfürlerin savrulduğu günleri yaşamaktayız. Nede olsa seçim süreci. Partiler listelelrini hafta sonuna kaydırtı. Buda ilgi,  hareket, merak ve yerine göre ters tutumlarla geçecek sürece braktılar….

Şu anda Pazar günündeğim. Gelen telefonların çoğu meraklarla dolu. Açıklanan partilerin aday listeleri üzerinden yorumlar ordan burdan uçuşuyor. Herkes kendine göre kurgu ile gerçek arasında gelip gidiyor. Nede olsa parlemento adaylarının ismi öğrenildi. Öylesi merak  ki demeğin gitsin. Dün seçimin önemi yok diyenler den de böylesi merak akıp gidiyor. Evet; hafta sonumuz heycanlı geçiyor. Bazen sevinç bazen üzütüyle. Belirsizlik aşılıyor. Pandemi bilinmezliği veya ekonomik kararlar açıklamaları değildir olan. Gerçekleşen, seçimdeki partielrin adaylarının kim olacağıdır. Onun için hafta sonu heycanlı. Pazar günü herkes uykudan uyanır. Bir kısmı geçen günden devama geçiyor. Acabayla başlayan merakı gidermek için orda burda açıklanann listelerde kimlerin olduğunu öğrenmeye çalışır. Başarılar, zaferler ve eytersizlikler peşpeşe birbirini kovalar. Tekrar edelim, ne pandemiyle ilgili gündem zorunluluğu, nede artık sıka sıka kemeri yok  eden ekonomik krizde ne yapmalının konuşmalarının heycanı değildi. Konuşulan seçime girecek partilerde kimlerin hangi yerlere geleceğidir. Küçümsememek gerekir: donuklaşan ve siyaseti tatile dek sokan hafta sonu, tam aksi heycanlı ve meraklı geçiyorsa, demek ki kitleleri harekete geçirip, meraklı yapacak ve duygusal olarak üzülüp sevinecek koşul yaratacak durumların mevcutu demektir. Ne Antalyada tarikat yurdunda Bilgisayar öğrecinin kafasının kesilmesi ile babanın nerede ise normal görmesi, Ceza evinde tacizden ölüme giden mahkumun hikayesi insanlık kıpırtısı getirmiyor. Ama, hem de krizin yöneticilerinden biri olup olun derinleşmesine neden kılacak politik tutumu takınan partilerde kim aday olacak heycanlı ve meraklı olmaya yetiyordu. Krizdeki döviz fırtınasının birden kasırgayla hortumlaşması dahi pek de kıpırı yaratmazken, partilerin aday listeleri için insanlar sokaktaydı. Yasaklı Korona veya dikat etme kuralı yerlerde sürülüyor. Hani hafta sonu 3 resimli ortak renklerin buluşması, Falyalılarla alakalı videyolar dahi bu heycanın binde birini yaratamadı. Kaybedenlerin oranı ayuka çıakrken, aday listedeki yerini beyenmeme kadar tartışılmaya neden olmaya yetmiyordu. Hafta gayet sıcak geçti. Heycanlı, meraklı yönleriyle de zengin isan manzaraları oluştu. Ekranlar açıldı ve konuşmalar peşpeşe dizildi. Gelecekteki umut ve demokrasinin şahane yaşanırlığı söyletildi. Heycanlı konuşmalalrlarla “kazanacağız, en  büyük olacağız” denildi. Sorunları sadece bir çözeriz haykırışı yükseldi. Sanki bu sözleri söyleyenlerin bugüne gelmede hiç ama hiç rolleri yokmuşçasına atıp tutuluyordu. Heycan Dorukta. Kim kabybedecek. Ahali kimi tercih edecek. Sistemin aynası olan ve yeri geldiğinde herkes şikayet edilen koşulların mimarileri şimdi kurtuluş reçetesinin doktorları gibi girecekleri sıra merakla bekleniyor. Açlıkta, zamda, hırsızlıkları protestoda görmediğimiz kitlesel akışı, adayların yerini belirlemede bir anda karşımızda akarak geçmesine tanık oluyorduk. Sanki kötüledikelri sistemi bunlar yapmamış gibi de övgüleri de peşpeşe yapmaları da tesadüf değilmişçesine alay ediliyrorduk. Bizde yutuyorduk. Yıkanların yıkarak düzeltecekleri inancı islami tutsaklığın bir gerçeği durumunda gerçekleştiriliyordu.

Dün siyasilere güvenilmeyeceğini söyleyenler, şimdi onlara nedenli güvendikelrini açık açık haycanla merakla yaşatarak kanıtlıyorlardı. Kanıksamanın yeniden üretimini görüyorduk. Hani dün “bunlar bizi batırdı. Oy yok”diyenler, şimdi sıraya gidip onay vermek şenliğini gerçekleştiriyordu. Hem de donuklaştırılan hafta sonunda heycanla yapmaktaydılar. Pandemi yasakları, sağlıktaki artan vaka gerçeği, ekonomik krizler zincirinda gerektiğinde günde 3 kez değişen satış etiketi hepsi ama hepsi sıfırlanıyordu. Yolsuzluk yapan, sgandalalrla koltukta şişen, ilasızlık alıp başını giderken, bunlar sokağa insanları getiremezken, şöylesine aday yeri belirlensin diye hemen kitlesel akış akmaya, politikacının sesinin de yükselmesine başlandı. Tüm bunlar olurken de kamuoyu yoklamalarında bunca olumsuzluğu yolsuzluğu taşıyan koltukçu partinin yeniden birinci çıkmasına da çoğunluğun şaşmaması da elbet anormal olamazdı. Sorulduğu zaman UBP birinci demenin kolaylığı hala geçerli. Geriye nemi kaldı: biraz gençlere fırsat, katın kotasını artırın mırıltılarıyla kendi yakınlarına veya kendilerine de yer verilmesi istenci duyulmasıdır. Unutmadan, dünyada hiçbir yönetim hele de seçim döneminde çekinmeden vergileri artıraağını söylemez. Onu hep seçim sonrasına brakır. Oysa bizde koşullar o  derecede normalleşti ki seçim sürecinin başında daha adaylar netleşmeden vergilerin artırılacağı müjdesi de verildi.n Kitlesel heycanın sevinç akışını yine de engeleyemedi. Arada söylediklerine de kimse dikate almaması da işin cabası. Örnek mi “rumlara benzin satmayın” çağrısı.

Yargımı:hala Ersin tatarın saraya girdikten sonra yaptığı istihtamların kararlarını açıklamadı. Yanıtı mı devam edin, Gerektiğinde susarak gerektiğinde erteleyerek sizi kurtarırız algısıyla dans etmektir. Bu heycan elbet beni de sardı. Merakla listeleri kovaladım. Nede olsa bana da sorulacak. Ne dersin bu listeye?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin