Dünya Ukrayna askeri hareketi, Rusyaya karşı uygulanan yeni sert ambargolarla kalkıp yatıyor. Görülmemiş önlemler öylesine yaygınlaştı ki Rusyanın resmen en azından Putinin gitmesini hedef aldığı düşüncesini yaygınlaştırıyor. Tıpkı Ukraybnadaki yakılan fitil ile Rusya müdahalesini tetiklemesi gibi. Batının resmen iki yüzlülüğü ile militarilsleşmesinin net perdeden seyrediyoruz. Üstelik, sanki kendilerinin hiç rolü yokmuşçasına yüklendikçe yükleniliyor. Rusyanın Ukrayna askeri hareketiyle kartlar yeniden dağılmaya başladı. G Böylelikle her an yeni öngörüyle gelecek yakalanmaya çalışılınıyor. Değişmeyen gerçek, kapitalis emperyalist üst aşamanın yaşamının devamıdır. Elbet, iki yüzlülük dedik. Bunu da kanıtlayalım. Tabi ki Ukrayna gelişmelerini daha önceki yazılarımda sanırım okuyucuma epey önemli ayrıntıyla aktardım. Çoğunun medyadan kaçırılan olguların da olması sonucu, tektip bakışın oluşmamasına yardımım herhalde gerçekleşti.***
Gelelim bazı örneklere: Dünyanın önemli kısmı Rusyanın Ukraynaya müdahalesini kınayıp sert tavırlar konuluyor. Sıklmadan demokrasi özgürlük ismi de ekleniyor. Peki; Suriyede neden tersi yapıldı? Suriyenin Golan tepeleri 67 yılından beri İsrail işkalinde. Üstelik, Güvenlik Konseyi tarafından birçok kararla “Golan tepelerinin Suriyeye devri” kararları var. Yani, dilimize konulan Uluslararası Hukuk kararları da oluştu. Ama, İsrail brakın Golan tepelerini geri vermeği, önce nifus yığıp sonra Amerikan onayı ile ilhaklaştırdı. Nedense Ulusrarası hukuk veya toprak bütünlüğü kuralı hiç hatırlanmadı….
Devamında, 11 yıl önce dış müdahale ile Suriye darmadağın edildi. İşkaller yapıldı. Fakat, nedense kimse dönüp Suriyedeki işkallerin sonlanması, bu girişimleri yapanlara ceza vermeği düşünmedi. Tam aksi, cihatçı yığarak idlip gibi yerde cihatçı emir dahi kurduruldu. İdlipin Suriyeye geçişini de Türkiye kontrolu askeri yapıyla korumaktadırlar. SUriyenin örneğin Türkiye tarafından yaklaşık Y.15 yakan bölgesi kontrol altında. Burada nifus değişiminden tutun TL dolaşımına dek uygulamalar da var. Ne kınama, nede geri çekilme baskısı vardır. Tam aksi, Suriye yönetimine anbargolar konuluyor, bazı kararlarına da sert önlemler kondurtuluyor. Ama iki yüzlülük tersinden Ukraynada da uygulanma peşindedirler.*****
Bir yemen de var: yaklaşık 2 yıldır havadan bonbalanıyor. Senelerdir dış müdahalelerle ülke yerlebir oldu. Yemen kanlı ağıtları bu defa türküleşse de pek duyulmuyor. Husilerin iktidarı almalarına engel olunmak isteniyor. Ülke yerlebir ediliyor. Koleradan öteki hastalıklar binlerce çocuğun çaresizce ölümüne neden olunuyor. Anbargoları Sudielrden BAE dek çevredeki ülkeler denetliyor. Başta İngiltere ve Amerika bonbardımanı ve ablukayı gerçekleştiren ülkelere silah yardımı yapıyor dBrakın tepki koymayı, haberleri dahi geçmiyorlar. Yıkılan hastahaneler veya katledilen düyün konvoyları arada duyulup unutuluyor. Ama, yemen oldukça kan içen topraklarla epey insanın ağıtına neden oldu.
Kimse Yemeni konuşmuyor. Senelerdir iç savaşa eklenen başta Sudi saldırıları da kınamıyor. Aksine destekliyor. Son günlerde Kıbrıstan Türkiyeye heyetler peşpeşe Sudi Arabistana gidiyor. Ortak çıkarla işbirlikler oluşturuluyor. Yemeni bombalayıp katliyam yaptı diye ötelemiyorlar. Petroluna batı sarılarak,gerektiğinde karşıtlara silah olarak kulanılmaktadır. Tam bir batı alt mütefikdir. Yemeni durmadan bombalıyor. Hem de batıdan aldığı en moderin silaah, uçaklarla. Füzelerle insani kayıplar gerçekleştiriyor. Uçaklar yer ayrımı gözetmeden bonba füze yağdırıyor. Ama, dünya kamuoyu duymuyor. çOcukların açlık çekerken, baaşlarına düşen bonbayla yanışları da kılları kıpırtamıyor. Ama, burası Yemen, Ablukada, kuşatma altında ve havadan komşusu tarafından füzelerle bonbalanıyor. Moderinlik Yemene gelmedi. Gıdasızlık da doğallaşırken, yine de teknoloji havadan karadan gelen moderin füzelerle tanışıyor. Hem de ölerek buna kanıt sunuyor.*****
Şimdi anladınız mı, Natonun iki yüzlülüğünü. Amerikanın yerine göre düşman yerine göre dost seçerken neleri yaşatığını. Bir yana katliyaam için en moderin teknolojili silahları uçakları verirken, başka ülkenin askeri müdahalesini de ambargodan sert ekonomik tetbirlerle cezalandırıma tutumlarını birlikte gerçekleşiyor. Hele de sinsilikle ingilterenin rolü nedense pek fazla öne çıkmama başarısına da parmak basmak şart. Suriye ve Yemen ben ce en yakın coğrafyamızın Nato ve onu oluşturan ülkelerin örnekleri bakımından önemli şaaheserlerdir. Cihatcısı, istihbaracısı, paramiliteri, özel güvenlik şirketlri, kontur gerila yapıları, en moderin teknolojili silahları ve bunların üstüne kurgulanan gerici faşist yapılar. Müdahaledeki sahadaki gerçeklik bu. Karşıtı uluslararası hukuk demeden yıkma, anbargo ve saldırılarla pest etirme hamleleri hep oldu. Ne tesadüf ki başta ABD ve İngiltere destekledikleri kesimlerin demokrasiyle alakalarının olmama gibi tarihi gerçeklik de var. Ama, yerine göre bbaşkasını suçlarken, ayni politikanın daha çirkinini yaparak da sisemi sürdürüyorlar.
Demek ki savaşa hayır. Barış bizim için en güzel günlerin sinyalidir. Fakat, acıdır dünyanın ençok duyduğu gereksinime rağmen seçenek olarak sosyalizim ve barış muhalefeti bugünlerde en zayıf dönemini yaşıyor.
