Peşpeşe iki seçimin ilk turunu yaşadık. Latin Amerikada Kolonbiyada başkanlık seçimi ve Fransada parlemento seçimlerinin aynen birinci dönemini yaşadık. Alışılmış klasik seçim döngüsü yerine, Kolonbiyada eski solcu gerila ikinci tura kaldı. Ayni şekilde Fransada kısazaman önce yapılan bbaşkanlık seçimlerinden farklı olarak. Radikal sol önemli başarı kazandı. Belli ki ikinci tur sonunda Fransız parlementosunda epey zaman görülmeyen bir sol güç ortaya çıkacak gibidir.
Hafta sonu Fransada parlementer seçinmlerinin birinci turu gerçekleşti. Özellikle başkanlık seçimi sonunda bekleneni alamayan sol Radikal sol cepesinde birleşip ortak prokramla girmenin meyvesini aldı. Makronu resmen zorladı. Birini güç olmasa dahi önemli sayıda vekil ile Makronu epey zorlayacak. Tabi ki ekleyelim, ayni şekilde faşist lopen de beklenenin üstünde oy alıp ikinci tur sonunda vekil sayısını en az iki katına çıkarması muhtemeldir. Buda, Makronun kolay kazandığı başkanlık seçimi sonrası parlementoda epey terleyeceğini gösteriyor.
Fransa denilince, gelişmiş önemli kapitalist ülke olarak akla gelir. Ülkenin sınıf mücadele zemini hep sıcak geçmektedir. Toplumsal örgütlenme düzeyi de etkindir. Bu nedenle birçok ülkede kolayca yapılan Neoliberal yasalar, Fransada gerçekleştirilemedi. Sendikalardan gençlik örgütlerine oluşan direniş hatları bunu engeledi. Şimdi başkanlık seçimi sonrası oluşacak parlementodaki sol güç, Makronun başta emeklilik yasasıyla oynamasına önemli engel olacağı kesin.
Ayni zamanda, Fransada geleneksel sol da güçlüydü. Son dönemde krizler sonucu merkez partilerden ilk çöken de sosyaldemokrat Sosyalist partisi oldu. Peşinden merkez sağ da miyadını doldurup ya faşistleşme veya Makron boşluğu doldurup yeni hareketle yeniden şekilendi. Sol ise onca sınıfsal gücüne ve demokratik yapılarına karşın,siyasal karşılığı olmuyordu. Çünkü, neoliberaleştiler. Bjunun sonucu son iki başkanlık seçiminde sosyalistlerin ikinci tura dahi kalamayarak gösterildi.
Kısa zaman önce yapılan Fransa başkanlık seçiminde ikinci tura Makron ve faşist Lopen kaldı. Şunu da ekleyelim. Solun gerilemesi, katılımın da seçimnlerde düşmesiyle örtüştü. Beklenmeyen gelişme oluşturulan Radikal sol hareketin üçüncü sırada çıkmasıydı. Üstelik Sosyalist ve komonistlerin çok düşük oy alışı, yeşilerin bir varlık gösterememesi nedeniyle gözler parlemento seçimlerine çevrildi. Aylık zaman akışıyla gelen parlemento seçimlrinde, Radikal sol hareket öteki sol kesimleri de çatısı altında toplatı. Sadece klasik troşkisler bu eksene girmedi. Probaganda araçları da net idi. Emeklilik yasasına karşı direnme, haklara dokunmama, ekolojik prokramla yeşil enerji ve çevre politikası dneiliyordu. AB Neoliberaleşme olgusuna karşı çıkıyordu. Net prokramlar ortaya konuluyordu. Bir anlamda sosyal politikalar ve ekolojik hedeflerle yeni prokramla seçmenin karşısına çıktı. Kısa dönemdeki probaganda sonucu Mlinşinin başkanlığındaki Radikal sol epey oy aldı. Bir anda üçlü ikinci tura gelindi. Bu durum Makronun parlementodaki işini zorlaştırıcağı kesin. AB genel politikasından Ukraynadaki tek Amerikan tutsalık duruşunun da mutlaka sorgulanma ihtimali de vardır. Ayni zamanda, uzun dönemdir Neoliberal çizgi dışında sosyal prokramlı sol bir parteinin parlementer deneğimi de yaşanacaktır. Önemli olan, sandığa gitmeyen nerede ise yarı seçmenin sandığa taşınıp bu denkleme nasıl etki yapacağı beklentileri de varken, durumun gelecek için Avrupada önemli bir deney olacağı kesin. Bildik klasik yelpaze yerine, başka bazı değişkenliklerle parlementer direnç örneği önemli mesaj olacaktır.
Bir ufak ama önemli algı yanlışlığına da deyinelim: Nedense batılı kesimler sol hareketelre şu damgayla imaj oluştururlar “marjinal veya radikla” deyerek psikolojik bir dokunuş gerçekleştirirler. Nitekim son Fransadaki klasik teslimiyetli sosyaldemokrat yeşil yerine yeni radikal sol oluşturulunca, hemen buna radikal imajı kondurtup kitlesel korku saçmaya uğraştılar. Haluki Radikal sol prokramlara ekolojik planlama, ekeklilik yaşına dokundurtmama ve bazı sosyal haklarla direk askeri genel politlkaya dokunmaktı. Görüldüğü gibi net sınıfsal değişim yok. aAma, korku veyalan siyasal idolojilerde hep kulanıma sokulur. Tıpkı bizde barış istemek veya haklar demenin aşırı dneilmesi gibi. Bu nedenle Fransada Radikal sol hareket ismi nedeniyle eğer kazanıp başarı yazdıkça, burjuvazinin algı oynuna daa karşılık vereceği kesin. Hele de Makronun bildik neoliberal politika karşıtlığı ile davranışlar, kulanılan radikal kelimesinin de daha kitlesel karşılığı bulmasına da yardımcı olacaktır. İlk kıyasalama da emeklilik yaşının uzatılmasıyla yaşanacağı görülüyor. Tabi Ukrayna ve Nato duruşu AB içi gelişmelerdeki tutumlar yankı bulmaya adaydır. Bu genel Nato ve AB içi konumlara taşınırsa, bazı ezberlerin de bozulması muhtemeldir.
Tüm bu saydıklarıma günler kaldı. Ancak, şimdiden başta Almanyada iktidarda olan Sosyal demokrat ve Yeşiler bu durumdan tedirgin olduğunu anlıyorum. Teslim sol ile yeni araayış sol ikilemi sağa teslim olanları elbet rahatsız edecektir. Bakalım günler kala Fransa seçimlerinin ikinci turu bize neleri yaşatacak?