Birkaç gün önce, öldürülen eski Japonya başkanı ve ardından yapılan seçimler üzerine birkaç söz yazdım. Bunu hem gerçeklerle örerken, kaçınılmaz bazı komplo düşüncelerine de açık oluşunu anlatmaya çalıştım. Konuyu alıp genel Japonya siyasal gelişmeleriyle de tamamlamaya uğraştım. Elbet kaçınılmaz olarak eksik bilgiler veya bazı önemli düşünce yaklaşımları da arada kaydı. Japonya gibi hem ekonomik olarak dünyanın üçüncü gücü oluşu, yeni militarist hamlelerle de bazı siyasal tutumlarda daha çok duyacağımız ülke olma nedeniyle, geçenlerdeki makalemin bazı eksik kalmış ggibi duran bilgileri de ekleme ihdiyacı duydum. Elbet, bu eksikliklerin önemini de okuduğum bazı Japonya ile alakalı makalelerin de katgısı olduğunu gizleyecek değilim.
Örneğin, öldürülen eski Libeeral parti başbakanı şinzoye denildiği gibi demokrat değildi. Zaten, örülen sağ eksenli makalelerde öldürülme duygusalığı ile önemli bazı koşullar kaçırılmak istendi. Nitekim, yayınlanan bazı yazılarda da Şinzoyenin demokrat değil tam karşıtı olduğu uyguladığı hükümet dönemki politikalarıyla açıklanıyordu. Bu açıklamaları okurken de Japonyanın militarisleşme ve daha Amerikancı duruşunun da birikimine daha kolay kavrama durumu da oluşur.
Öldürülen başbakanın, Japonyanın ikinci paylaşım konusundaki faşist bazı tutumlarını tarihten çıkarmaya dek varan uğraşları olduğu hatırlandı. Kaçırılan kadınların askeri kamplara getirilip seks kölecilikle kulanılarak, moral düzenleme şenlikleri yapılması bunların en çarpıcısıdır. Şinzoye, bu yalandı. Bunu tarih sayfalarından çıkarma girişimi de başarılı olmuş gibidir. İlgili söylentilerin K. Kore ile Çinin uydurmaları olduğunu da söyledi. Bu konu bizde hiç konuşulmasa da dünyada epey zaman tartışıldı. Yargıya gidildi. Bu tip uygulamalara uğrayan kadınlar dava açtı ve kazandı. Bir anlamda Şenziye Japonyanın yeniden militaris çizgiye kayma hareketinin de tetikleyicisiydi. aAyni zamanda, askerlişme ve dış müdahale etmenin yanına nükler konusunda da gelişmeler öneriyordu. Bunu gerçekleştirmek için de uğraşlar verdi. Nitekim, son seçimi kazanan Liberal parti daha Amerikancı ve militarisleşme eylimlerini anayasa değişikliği de yapmaya çalışacak. Bu Japonyada yeni bir siyasal gerilim yaratmaya da adaydır. Özellikle Çin karşıtı veya uzlaşarak yaşama ikilemleri oldukça yoğunlaşacak. Hele de Liberal eksenin anayasa değişiklik yaratmaya gücü sayısal olarak da yetiyorsa.
Kısaca, Şinzoye dönemi Japonyanın yeniden antidemokratik düşünceye kayışın da hızlanmasına neden oldu. Hem tarihi önemli katliyamları yeniden yok etmeğe ve yeni siyasal alanda militarisleşerek Amerikancı ekssende daha aktif olma yönelişinin önemli figürlerindendir. Bu yeni net bilgiler ise yeniden Şinzoyenin öldürülmesi üzerine komplo teörilerinin daha da yapılma şansını artırıyor. Buna sorgulamadaki yanıt bulmayacak sorular da artarsa, konu daha karmaşalı şekle dönüşmeye de adaydır.*****
İtalyada klasik bir tekrar yaşandı. Kualisyon yönetimi yeniden krizde. Başbakanın istifası bekleniyor. Her böylesi krizde ekonomik alandaki anlaşmazlıklar veya bazı seçim hesapları nedeniyle gelişmelerin tetiklendiği olasılıklar hep vardı. Fakat, bu son krizde önemli bir neden var: kısa zaman önce kurulan 5yıldız hareketi krizin merkezindedir. Kurulduğu günden beri muhalefet çizgisi dense de hep kuşkular varrdı. Fakat, çürüyen italya devlet yapısı nedeniyle de Beşyıldız hareketi kitlesel destek alıyordu. Faşist veya gerici dense de muhalif arayışında hareket bazen önemli oylar aldı. Belediyeler kazandı. Son seçimde de hareket birinci sırada seçimi tamaladı. Hükümeti de onlar kurdu. Kurdu kurmasına da kendi iç çelişkileriyle de hükümet bozuldu. Sonuçta hareketin daha çok bakanlık alıp başbakanın dıştan olan son hükümet kuruldu. Buda fazla tutmadı. En ilginci ayrışma Beşyıldız hareketi içinde oldu. Kendi iç çelişkileri hükümete dek yansıdı. Örneğin Ukrayna politikasında hareket içinde kimi direk destek kimisi de karşı duruştaydı. Bir anlamda çelişkiler hareket içi liderlik kavgasıyla bütünleşti. Şimdi, italya hükümet istifası ve erken seçim bekleniyor. Beşyıldız hareketinde ise kayanyış sürüyor. Bunlar klasik italyanın yeniden üretilen kriz hükümet politikalarına bir sayfa yazıyordu.
Önemli olan, başlayan dünya finansman kapitalist krizi sonrası Avrupada kitlesel tepkilerle oluşan muhalif hareketlerin yeni fiyasgo örneği Beşyıldız hareketi olmasıdır. Kendi kendileriyle çelişip boğuştular. Şimdilik ispanyadaki Podimos hareketi biraz ayakta. Siriza ve şimdi de Beşyıldız hareketleri başbakanlığı almalarına rağmen kendi içlerinde çöküşe doğru gidiyorlar. Bu nedene son italya hükümet krizi partiler arassından çok en büyük Beşyıldız hareketi içi siyasal ayrılıklar ve liderlik kavgalarından oluştu. Buda yeni bir örnektir.
İtalyanın AB üyesi olduğunu ve en büyük üçüncü ekonomi ülkesi oluşunu da arada ekleyelim. Mafyacılıktan faşizme, radikallikten sosyalizme varan çok görünümlü italya şimdi de Beşyıldız hareketli kriz derslerini bize öğretiyor. Ama hayat da sürüyor.