yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSuriye Irak ekseninden - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Suriye Irak ekseninden – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Etrafımızda oldukça önemli gelişmeler oluyor. Krizler şiddetlerle yükseliyor. Doğu Komşumuz Suriye ve daha ilerisi ırakta ışıntı oldukça artıyor. Fakat, burada pek de haber yapan yok. Ama olanlar tam da doğu coğrafyamızda gerçekleşiyor. K. Kıbrısın içeleştirilen Türkiyenin de adı sık sık geçiyor. Öyle ki her iki ülkedeki eksendeki baş kriz oyuncuardan biri de Türkiyedir. Bazı gelişmeler de Kıbrısın eski biriken geçmişine benziyor. Ama, dünya bu krizleri en azından haber yaparken, K. Kıbrıs hala sesiz. Konuların brakın tartışılması, endişe dyulması, tam aksine yokmuş tutumlu düşünce cenderesinde brakılmaya devam edilmektedir.

Doğu komşumuz Suriye iki taraftan da kuşatılarak, bir kısım topraklarına resmen konulmaya çalışınılıyor. Üstelik bu tutumlar saldırılar veya fırsat kolayıp yeni topraklar alma hesaplarıyla epey şişirildi. İsrail uçakları güneyden Suriyenin başkent Şamın çevresini vurdu. Dünyada kınayan dahi olmadı. Kuzey coğrafyasında ise Erdoğan ısrarla Telrıfatı ve Mengüç yörelerine hareket düzenleyerek kontrol etmek istiyor. Bunu son irandaki üçlü toplantıda da seslendirildi. Ama, pek de hala net ışık alamadı. Ama, ısrarla Telrıfata girme işdahını sürdürmeğe devam ediyor.

Görüldüğü gibi, denilen ezberin aksine Suriyeye her iki taraftan tehtitler yaümaya devam ediyor. Üstelik işin ilginci Suriye hava sahasının önemli kısmını Rusya, Fıratın doğusunu da ABD kontrol ediyor. Bir anlamda, bu iki ülkenin izni olmadan kuş uçamaz. Ama İsrail kuş değil resmen füzeler yağdırıyor ve Rusya Suriyeye önemli hava savunma sistemini aşmasına izin vermiyor. Böylelikle İsrail füzeleri ve Türkiye postaları arasında Suriye sıkıştırılmaya devam ediliyor. Erdoğanın irandaki üçlü zirveden ısrarla SUriyenin içlerine girme talebi de bu bakımdan ders vericidir. Tam da K. kIbrısın müdahale yıl dönümü gününde de olması ilginç ders verici tesadüftür.

*****

Daha doğudaki ırakta ise aylardır Kuzey federal Kürdistanda çatışmalar oluyor. Türkiye epey ırak içlerine girdi. Birçok çatışma yaşanıyor. Bunların haberi pek duyulmaz. Sadece Türkiyeye gelen bazı cenazelerle duygusal haberler duyulur. Orada olanları ancak dış basında duyarız. Fakat en son Dohadaki Zaho bölgesinin top atışına tutulup çocuklar dahil sivilerinn ölümü, ırak kamuoyunu ayağa kaldırdı. Protestolar gerçekleşti. Türkiyenin belirli merkezlerine saldırılar oldu. Tırmanan tepki, kaçınılmaz olarak ırak başbakanının da demeçlerine yansıdı. Türkiye kınandı. Protestolar yağdı. Iraktaki Türkiye askeri güçlerin çekilmesi istendi. Böylelikle aylardır süren ırak içlerindeki operasyonlar, sonuçta vurulan sivilerle birlikte protesto dalgasına dönüştü. Birçok konuşulmayan durum, dünya kamuoyunda konuşulmaya başlandı.

Türkiye kamuoyu bu gelişmeği de sansürledi. Ama, devam etmesi ve protestoların resmileşmesiyle birlikte bir açıklama yapar. Doğrusu fazla karşılık bulmadı. Üstelik ırak içlerinde olup ırakın birçok yapısıyla da sorunlar artıyordu. Bu durum Türkiyenin yanında duran Barzani kesimini bile karşı cepeye kaymasına neden oldu. Bir anlamda ırakta ısınıyor. İşkaller ve parçalanmalarla altüst olan ırak kendi toprak bütünlüğünü de koruyamaz haldedir. Nitekim bunu fırsat bilip değişik bahanelerle de ıraka giren çevreler de vardır. Son dönemde ırak alanının hesaplaşma ve toprak kazanma hedeflerle derinleşen savaş namelerine çağrı yapıyordu. Türkiye de PKK denip ırakta operasyonlar düzenlemeğe hız verdi.

Irak ve özellikle federal Kürdistan topraklarında ABD kontrolü malumumuzdur. ABD onaysız bölgede uçak uçurmak veya operasyon yapmak mümkün değildir. Hele de petrol kaçakçılığı hiç imkan dahilinde değildir. Peki bu durum karşısındaki ıraka girenler, petrol kaçakçılıkları gerçekleri neyin işareti?

Kısaca, adamızın doğusu kaynıyor. Birçok ülke müdahale edip defaktodan siyasal kazanç bekliyor. Türkiye dahil. Ama bunların hala haberleri dahi duyulmuyor. Son gelen haberde Musuldaki bazı saldırıların olduğu konusundaaydı. Bakalım bu coğrafyanın karanlık tarihine daha da yönlendirilen Türkiyenin de içinde olduğu çalkantı, nerelere dek gidecek.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin