yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTartışırken gözden kaçırılanlarla ekonomi - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Tartışırken gözden kaçırılanlarla ekonomi – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Önceki yazılarımdan birinde, K. Kıbrısta ekonomi konuşulurken ki yapılan basit gibi gelip, önemli yanlışlardan birkaçını yazdım. Rakamlara boğularak veya bilmezliğe vurup da nasıl basit yanılgıların gerçekleştiğini basit örneklerle belirtim. Bu yazımda, daha ç

Özetle: bizde bazı üst kimi birokrata emekliliğinde dahi tahsisat verilmekteydi. Bu resmen insan emekli olmasına rağmen risk ödeneği alıyordu. Bu dünyada pek raslanan tutum değildi. Bizde verildi. Kimi mesleki ve dayre üst kesime emeklilikte daha da rant avanta olsun diye tahsisat veriliyordu. Böylelikle normal memur maaşının üstüne tahsisat da ekleniyordu. Ben bunu hemen kulandım. Özgün Kutalmış dışında pek seslendiren yok. Şanlı akademisyen ekonomislerde değinmeme seçkisini yapıyorlar. Yetmedi, Serdar Denktaş UBP ile hükümetdeyken maliya makamında otururken, Sayıştayla konuşur. Onlara fazla personel alınmasını önerir. Sayıştayın başkanı “ki bugün ayni kişi olup, emeklilik yaşını da beş sene daha uzatmaya çalışıyor” personel yerine aynen emeklilikte hem de geriye dönük olmak koşuluyla kendilerinin de üst makamcılarına da risk ödeneğinin verilmesini istedi. Şanlı Yüce meclisimiz de geçirdi.

Bu yanlış hiç konuşulmadı. Herkesin maaşları kesilirken dahi emeklilikteki risk ödeneği alınma uygulamasının adı dahi duyulmadı. Burada ahkam kesen ekonomislerin de dili ilgili konuma dokunmuyordu. Türkiyenibn paketlerinde de yok. Ama dünyada nasıl müşavirlik benzerine raslanmıorsak, aynen emeklilikteki risk ödenek alma da yok. Sanki mübarekler madenin dibinde emeklilikte çalışan hak gibi alarak hiç konuşmuyorlar.****

Bir acayiplik daha: devlet çalışan işçilerinin sürekli ek mesayi yapanlara da bir miktar ek mesayinin emeklilik maaşına eklenmesi uygulaması da var. Herhalde ençok işçi ek mesayisinin makamcı ykını odacıdan şöfere veya sekreterden kimi önemli parti delegesi olduğunu bilmeyen yok. Buna da pek dokunan yok. Ama, durmadan hantsalık, memur maaşları gibi lafazanlıklar bolca duyulur. Hele kamu çalışan ile özel ayrımı sık sık gerçekleştirilir. Ama, neden özel sektör çalışan şekli sırlarına kimse değinmez. Tıpkı geneldeki Türkiye bağımlı sömürgesel ilhak gidişatına dokunmak istenmediği gibi.***

Seksen yılında seminer dersinde Kıbrısın ekonomik yapısıyla alakalı bir ders sentezi hazırladım. TYazdıklarımı düzelten birisi de ekonomist olan arkadaşlarla yaptığımız değerlendirmelerde hep şu sonuçla birleşiyorduk: 74 sonrası Kuuzey Kıbrısta olan sanayiden tarıma her alanın çökertileceği kesindi. Çünkü, ogünlerde Türkiyedeki üretim ilişkilerdeki teknoloji daha geriydi. Türkiye eğer K. Kıbrısta ekonomik bağımlılık kurmak isterse, bu kalan alt yapıyı mutlaka çökerterek sıfırlaştırması şartı. Nitekim ben konuyu bölümümdeki öğretim görevlisine devrederken, gelen bilgilerin ilk kıvılcımı kooperatif ve sanayi için yeniden yapılanıştı. Sanırım ne demek istediğimi daha iyi anladınız. Günümüz brakılan alanla değil geçmişten gelen doğru birikimlerle birşeyler yazmaya çalışıyorum.

Yukarda özetlediğim konular bizim egemen elit ile yandaş kesime verilen avantalardır. Nasıl ki her alanda tasarruf derken sivil plaka dahi takıp resmi araçlarla hava atmsalaraa kimse dokunamazken, aynen verilen avantaalara, rüşvetlere de ses eden yok. Aynen Türkiyedeki yetkililer de görmezden gelmeğe devam ediyor. Bunlar basit birkaç örnektir. Dahası da var. Bunları da başka yazılara brakalım.****

Kısaca, söz etmeğe çalıştığımız K. Kıbrıstır. Türkiyenin iyice kontroluna giren, merkez bankasını direk denetleyen, para birimimiz TL olan, koperatifciliğimiz dahi onlara dönüştürülüp özerkliği yok edilen, sömürgesel kurumsallaşma ile yetkilerin elden alınıp ilhaklaşma yapılanışına çoktan geçilen bir yerden söz etmekteğiz. Ama ne bburadaki gerçekleri, ne uygulanan planın özünü nede buradaki işbirlikçilere verilen avantaları monuşmadan bir ekonomi tartışması sürdürmeğe devam ediliyor. Yyanlışı bilinen rakamlara boğulup aybi koşullarda koltuk kapma hırsıyla yeniden üretileceği lafazanlıkla işlerin yoluna gireceği inancına oynanıyor. Bakın, yasadışılık yapının karapara, uyuşturucu ve rant hırsına dokunmaadım. Bunları da başka makalelere brakıyorum.ok pek de ekonomi tartışılırken, egemen siyasal bloktaki bazı hesaba kaktırılmayan olgulardan dem vuracam.

K. Kıbrısta, önemli ekonomik çöküş yaşanmaktadır. Bunu pek imkar eden de yok. Fakat, bu çöküşün, krizlerle örülmesinin yanında, yolsuzlukların aşırı normeleştiği ve çöküş nedenleri pek fazla konuşturulmak istenmez. Hala K. Kıbrıs gerçekleriyle Türkiyeleşme ebağımlılaşmaya dokunmak tabu gibidir. İçsel bazı eksik doğru rakamlar, bazı klasik ezberler ve kendi çıkarına yönelik mesleki dar taleplerle, iktisat havariliği yapılmaktadır. Ekonomik çöküşteki genel Türkiyeleşme durumu pek konuşturulmaz. Daha ileri gidilip, Türkiye sayesinde cümleleri veya paketlerle uygulama kısgacında konu tutulup, oluşan bağımlılık sonuçları söyletilmez.

Bir başka eksiklik de şu: işbirlikçi egemen elitin sağladığı rant avantalar da gündemden ustaca kaçırıldı. Müşavirlik arada konuşuluyor. Çalışmadan yüksek maaş alma ve yandaş olmanın ödüllendirme kıyakı hala uyglanıyor. öYle bir hala geldi ki hem birokratik yapı bitirildi, yandaş kayıra kayıra çalışma alanında birçok kişi beleşçiliğe geçti ve sistemin işleyişi de bitirildi. Artık birikim sıfırlanırken, yandaş ödüllendirmenin de müşavir etiketiyle yasalıkta hak olarak durmaya devam ediliyor. Uygulamayla da resmen sık sık değişimlerle hanedan tipi ödüllendirme süreci de çirkefleştirildi.

Hiç konuşturulmayan, paketlere konulmayaan, fakat egemen siyasal elitin rüşvetlendirme uygulamaları da var. İkibinli senelerde benim Beytepedeki oda arkadaşım adaya gelir. Merkez bankası ve Maliye makamını denetler. Bankalar krizinin dibe vurduğu dönemde gerçekleştirdi. Benimle konuşmak istedi. O dönemin Maliye makamcısı “bizde öyle bir personel yok” dedi. Fakat engeleyemedi. Arkadaş Balgam lakaplı kişi ve öteki benimle buluştu. Net olarak şunu belirtiler: “sizde rüşvetin belgesini bulduk!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin