KIB-TEK yakıt ihalesini iptal eden tek güç Türkiye’di
Yıllar önce İstanbul’da bir şirkette şahit olmuştum. AKP iktidardaydı. Şirket Tıbbi cihazlar için devletin çıkacağı ihalenin şartnamesini hazırlıyordu. Bahsettiğim şirket de tıbbi cihaz ithalatı ve pazarlamasını yapıyordu. Hayretler içinde kaldım ve bunun nasıl olabildiğini, benim bildiğim devlet şartnameyi hazırlar ve istenilen şartnameye uygun ürünler ihaleye katılır. Bahsi geçen şirket O zamanlar Adnan Hocacıların elindeydi. Adnan Hoca da AKP’nin sıkı savunucularındandı. Şimdi hapiste.
Orada işler böyle yürürmüş. Üniversite hastanesinden veya devlet hastanesinden tanıdık biri ihalenin içeriğini işbirliği yaptığı firmaya sızdırır. Şirket elindeki ürünün özelliklerine göre şartname hazırlayıp ilgili hastaneye gönderir. Hastane de hazırlanan şartnameye göre ihaleye çıkar ve ilgili şirket kendi ürünlerin özelliği uyduğu için ihaleyi kazanır.
Bu şekilde ihalelerde aracıların ve işbirlikçilerin pay aldığını öyle öğrendim. Adına ister rüşvet deyiniz ister komisyonluk.
AKP iktidarı döneminde devlet ihalesi ilk yıllarda hep böyle olurdu. Hatta yaklaşık 200 kez ihale yasasında değişiklik de yapıldı. Bu değişikliğin sebebi ihalenin verileceği şirketin özelliklerine uygun yapılıyordu. Yani adrese teslim ihale .
Erdoğan’ın tek adam rejiminde bunun önü açıldı. Artık ihale yasasına uymadan pazarlık usulü ile istenilen şirkete( ki bunlar genellikle yandaş şirkelerdir) verilir. İddiaya göre bu pazarlıkta ihaleyi alacak şirkete gösterilen vakfa bağış yapması da istenirmiş. Osmanlıda bu yöntem çok kullanılan bir yöntemdi aslında. Bu nedenle saraya yakın olanlar ve paşalar adlarına vakıflar kurarlarmış.
Bu usulsüzlükleri mahkemeye taşıyan veya şikayet eden çıkmaz çıkamaz. Şikayet etmekten bir sonuç çıkmayacağını bilirler.
Yine AKP döneminde KKTC ile iş yapan bir TC’li şirket temsilcisi ile sohbetimde bana anlatmıştı. Şirket çok sıkıntıdaydı. Devlet ihalelerine giremiyordu. Çareyi AKP’li bir şirketle ortaklık kurmakta buldu. Bu şekilde işlerini düzene koymuşlar.
Son zamanlarda KIB-TEK yakıt ihalelerinde milyon dolarlık rüşvetten söz edilmektedir. Bunlar ne araştırılıyor ne de eski yöntemler terkediliyor. Yargı polisin soruşturup dosya hazırlamasını, bu dosyanın da savcılığa verilmesini gerektirir. Polisin bağlı olduğu merci belli olduğundan oradan izin gelmeden hiçbir soruşturma başlatılamaz.
Son yapılan yalıt ihalesinin iptali açıklanamıyor. Bunun da anlamı bellidir. İhale yasasında herkese fırsat eşitliği ve eşit rekabet koşulları sağlanmasını gerektirir. Bu nedenle ihale sonuçlandırılacağında isteyenler zarfların açılmasını ve tekliflerin görebilir. İtirazı varsa da yapar.
Eğer siz normal koşullarda ihaleyi ihlal ederseniz bu yasalara uymaz. Suç işlemiş olursunuz. İhalenin hangi durumlarda yapılmayacağı zaten yasada bellidir. Buna rağmen ihale iptali yapmak yasaları tanımamak ve aslında bir anlamda adalete ve yasalara meydan okumaktır.
Türkiye’de ihalelerin nasıl yapıldığını bilirseniz buradaki iptalin sebebini de anlamış olursunuz..
Bırakın başbakan Üstel’i ya da Cumhurbaşkanı Tatar’ı. Resmin bütününü görünüz. Gerçek odur.
