Kudret Özersay akademisyen kimliği ile bir zamanlar toplumun gailesini çekmiş olabilir. Kendisi gibi düşünenler ile temiz toplum temiz siyaset adı altında Toparlanıyoruz Hareketi’ni başlatmıştı. Siyasetin kirlendiği hatta pislik ,içine düştüğü o günlerde sloganları toplumda karşılık bulmuştu. Genç ve siyatte kirlenmemiş topumun” temiz” dediği kişilerle yola çıkmıştı.
Bir süre sonra görülen ilgi partileşmeyi gündeme getirdi. Halkın Partisi adı altında kurdukları siyasi parti ilk seçimlerde büyük başarı elde etti. % 17.1 oy oranıyla 9 milletvekili çıkardı. UBP ile hükümet kurmama kararı aldılar. CTP başkanı Tufan Erhürman başbakanlığında kurulan dörtlü koalisyon hükümetinde dışişleri bakanı oldu.
Bu sürede özellikle Türkiye’deki Erdoğan rejiminin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile sıcak ilişkiler kurdu. Çavuşoğlu O’nu BM Genel Kurul Toplantılarına götürerek görücüye çıkardı. Amaç KKTC’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde O’nu seçtirmekti belki de.
Seçim sonrası UBP ile hükümet kurmayacağını açıklayan Erhürman ve partisi belki de Türkiye ile yapılan pazarlık nedeniyle dörtlü koalisyondan 8 Mayıs 2019 tarihinde çekildi. Erhürman hükümetin istifasını sundu.
Özersay bu konuda toplumu tatmin eden bir açıklam yapamadı. Hatta O zamanlar Koalisyon görüşmeleri sürerken UBP’den Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek alma şartı ile hükümete evet dediği de iddia edildi.
Ersin Tatar’ın başbakanlığı döneminde Dışişleri görevine devam etti. “Maraş Açılımı” konusunda etkin olduğu fakat bunun açıklanması için Türkiye’ye çağrılan Tatar’ın kendisine bigli vermediği ortaya çıktı. Buna çok içerledi. Tatarla olan ilişkileri soğudu
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan rejimi Tatar’ı aday gösterince yapılan sözleşme boşa gitti. Özersay bağımsız aday oldu fakat varlık gösteremedi. Bunun sebebini buldu mu bilemem.
Özersay görüşmeci heyetinde de görev yapmış biridir. Bu nedenle konulara vakıftır. Görüşmelerde BM parametrelerine göre bir çözümü savunmadı. İki devletli çözümü savunanlardandır. Bu tutumu aslında referandumda ortaya çıkan çözüm istencini yok saymaktı. Hâlâ aynı görüşü devam etmektedir.
Parti içi çıkar çatışmaları ve kuruluş ilkelerinden sapma son yapılan milletvekili seçimlerinde büyük düşüş yaşamalarına sebep oldu. HP 3 Milletvekili çıkarabildi. Özersay HB başkanı olarak milletvekilliğinden istifa etti fakat diğer iki milletvekili buna uymadı ve istifa etmediler.
HP içinde çalkalanmalar devam ediyor. Kudret Özersay parti meclisinin oybirliği ile MYK’yı görevden aldı.
Yeni MYK içinde iki milletvekili olmayacağına inanıyorum. Kudret Özersay parti lideri olarak bütün bu gelişmelerden birinci derece sorumludur. Bu sorumluluk hem partiye hem de çözüm isteyen ve bunu referandumda haykıran topluma karşıdır. Bunu unutmamalı.