Yetmişdört sonrası sanki yeni normalmış gibi havası ganimetle damıtılarak başladı. Bu 81 yılındaki çalınan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle böyle olmadığı ortaya çıktı. Rıskının kazandığı seçim resmen verilmedi. Bize siyasal sınırın sömürgesel durumunu anlatan tokatdı. Ardından ilan edilen bağımsızlıkla da83 yılında yasadışılığın kurumsallaşarak normalleşme dönemine geçişi de işaretlendi. Böylelikle K. Kıbrısın gelecek yolu da çizildi. Sonra, bazısı iflas bazısı arpalığa çevrilen ekonomik yapılarla yeni işbirlikçi çizginin de yeri konumlandı. Asil Nadir hikayelerri Koperatiflerin arpalıklaşması ve sanayi holdinklerin kapatılması bunun birkaç adımıydı. Doksanlar ise yeni döneme geçişti. Yasadışılığın kurumsallaşma alt yapısının genişlemesiydi. Kaçak işçilikten tutun rant tipi öğrenci yığmalar ve kara paralı gayrı nizami sermaye oluşum tutumlarına girişildi. Kumarhaneler, Gece kulüpleri bunları önemli ayaklarıydı. Kaçak emek çalıştırarak dıştan işçi getirme de yaygınlaştı. Ünüversite artışıyla da öğrenci yığmalar ve bunalrın üzerinden sektörleşme de ek gelişme olarak gneişletildi. Kısaca, K. Kıbrıs kendini başkalarınca oluşturuldu. Her oluşum sonrası da doksanların sonunda direk dış sermaye tüm alanlara da girerek yerli iflasları da hızlandırdı. Tıpkı yerel bankalar gibi.***
Ülkemize kumarhane gelişi, özellikle Çilerin kirli sicili sonucu genel baskılarla gerçekleşti. Artık öylesine yayılan Kumarhane olayları oldu ki Çiler kapatarak bunları bize doğru çevirdi. Daha ilk baştan kumarhane, kara para ve öteki oyunların ne olduğuna da tanık olduk.. Ömer Topal cinayeti ve MİT ci Tarık Ümitin sonu anlayana anlahydı. Ama biz sevindik. Hele şu sözler altın gibiydi: “ister ak, ister kara olsun, farketmez. Yeter ki para gelsin”. Böylelikle cinayet ve öteki kirli işlerle K. Kıbrıs kumarhaneler gerçekleriyle yaşaaya çalıştı. Bunlar devam etti.
Bir dip not: ben dDemlek Emlakta çalıştım. Kumarhaneler de benim dayreme bağlıydı. Birçok olayın direk tanığıyım. Öyle ki bir müdür bir mem memurunu kumarhaneler nedeiyle görevden alır. Yine ayni partinin öteki bakanı da görevden alınan ayni partiliyi müdür yaptığı rezaletine da tanık oldum. Onun için epey bilgim vardır. Her değişem bakanla değişen kumarhane gerçeği ile söylenenleri de gayet iyi hatırlarım….
Derken, biz anlamasak da bir gün gelip yasadışılıkla kumarhane gerçeği bizi de vurur. Hem de infilak edercesine epey ses getirerek. Aslında son mesajlar geliyordu. Anlayan anlardı. Falyalının ABD mahkemelerdeki durumu, AKP sözcüsü Çeliğin K. Kıbrıstaki 55 milyarlık dolarları buraya brakmayacağı tehtitleri dört yıl önce verilen önemli mesajlardı. Tabi ki burada dikate hiç alınmadı. Hele bu kaynaktan geçinen siyasetiler duymazlıktan geldiler. Bu durum durmadı. Kurşunlamalar artı. Girne ve Mağusa sarsıldı. Ömer Topalı veya Elmasları unutanlara yeniden hatırlatılıyordu mafya tipi gerçekleri. Derken, önce bazı suçlamalar ve ardından tutuklanma. Sonunda çoğuana sürpriz gelmeyen Halil Falyalı cinayeti gerçekleşti. Sadece birkaç tetikçi yakalandı. Türkiye basını ise dolu dolu birçok ilişkiyi lyazıyordu.
Unutmadan, cinayetden bir yıl önce Sedat Peker konuşmaya başlayınca her zamanki K. kIbrısa da dalgaları vurdu. Yine Halil Falyalılığı hem de uluslararası ağın parçası olarak işaret ediyordu. Eski Başbakan Yıldırımın oğlu dahi resimde vardı. Ama hala anlayan olmuyordu. Sonuçta gelen cinayet ardından da işlerin sonlandığı havasıyla unutmalar başladı. Ama bu tür yapıları bilenler için hep meraklar dinmiyordu. En son hafrta sonu yeni bilgielrle Falyalı konusu genişledi. Oysa Çeliğin açıklamaları, Akacanın vurulma olayı ve bitirilişi herkesin bu alandan gereken uyarığı aylaması gerekirdie. oLmadı. Hani derler ya tam bir K. Kıbrıs havasında normalmışa dalıp gidiliyor.
Kısaca, K. Kıbrıs taşları oluşturulurken devlet ilanından ekonomi yapılanışına dek hep yasadışılıklar üzerine oturtuldu. Yasadışılıkların da ilk meyvesi mafyalardır. Çok yaşadık da şunu da öğrendik: bize dokunmayana hiç konu etmeyelim. İşte son mafya gelişmeleri öve resmen tutsağı esiri olan K. Kıbrıs siyaseti mengeye sıkışıp kaldı. Boşuna değil yakalanan yüzlerce milyon döviz gelen kişisiyle önemli makamcılarımız ortak resmi oluşu herhalde tesadüf diyecek olana herkes kıs kıs güler. Bakalım bu kirli kervanda daha kimler dökülecek. Belli olan, K. Kıbrıs bu koşullarıyla ancak bunlarla yaşama doğalığında olacağıdır.