Dün gece geç yattım, zor uyandım. Arif dayı bekler beni da önce bir şeyler yeyim ki aç karnına kahve mideme dokunmasın. Acele tarafından biraz atıştırdım ve doğru kahvehaneye. Adımımı attım içeri ki baktım bizim kahveci Süleymanla sohbeti koyulaştırdı bile.
- Merhaba dedik…
- Merhaba mallim ma nerde galdın,
- Akşam daldım televizyona geç yattım, Ama yalnız değilsin, Süleyman burda,
- Ya Seleyman gelir devamlı allah eyliğini versin,
- E ne kaynatıyorsunuz bakalım, Süleyman ne var ne yok ortalıkta,
Ve Süleyman konuşmaya baladı, Arif dayı ile diyaloğu izlemeye başladım
- Ne olacak aha görmen, alatrik derdi çekerik, Arif dayı sa ne gadar geldi alatrik,
- Alatrik hı ba çok gelmedi, esgiye göre biraz fazla ama çok gelmedi,
- Herkes yandı tutuşdu sen nasıl becerdin da rahatsın,
- Biz alatriksiz zamanın insannarıyık oğlum, şindikiler gibi deyil,
- Nasıl yani sen gullanman ,
- Aha lambayı görün oraşda. Bak luks da var. Lambasuyunu goyar idare ederim, yeyceyim nedir benim idare ederim,
- Yani den bize ki biz da dönelim o eski günnere,
- Ee mejbursun Seleyman mejbursun başga çaren yok, yoksa ne yeycen ne içecen ödeyecen alaktriği efendilere,
- Napacağımı şaşırdım dayı, işler de azaldı, gaçacam ben da o tarrafa,
- Git sen da git buraşda var zaten çok onnardan,
Diyalog bu şekşlde devam ederken demirci İbrahim girdi kapıdan.
- Selam aleyküm millet, günaydın yahu…
Selam verip girdiyse de kimsemizden bir cevap gelmeyince
- Ma ne gonuşmazsınız küsük bişey,
Arif dayı sessizliğni bozdu:
- Ma sen galiba gelme gelme onuttun bu gavehanenin gurallarını,
- Ne guralı dayı, selam verdik selam veren yok,
- Öyle selam verirsen selam alamazsın buraşda,
- Annamadım, nasıl selam verecem,
- Bak esgi gomonist annadayım sa.. Bu gavehanede günaydın, selam aleyküm yasak, bir daha öyle selam vereceksen gelme,
- Ee ne deycem galimera, gut morning?
- . Merhaba deycen..
- Tamam Merhaba da ne alaka,
- Ben öyle isderim da ondan. Merhaba demek “bendensin” demek, onun için merhaba, ağnadın.
- Hade yahu, bunu da ingilteradan alışdın,
- Nerden alıştıysam alıştım, benden olmayan bana selam vermesin buraya gelmesin..
Ve Süleyman konuşmaya katılıyor,
- İbo ne var ne yok, çokdan görmem seni, eyisin,
- Tükkanı pek aşmam, iş yok, oyalanırım onda bunda,
- Alektrik yakdı seni da,
- Yakmayan galmadı ki,
- Aha Arif dayı memnun halinden,
- Nasıl memnun, şaşırdı herhalde,
- Görmen lambaları, luks ve saire nerde ise gololambi da guracak,
- Hıh onun suyu guru, ne garı var ne çocuk,bir da bize sor,
- Ee daha ne gadar çekeceyik bu çileyi,
- Biraz daha bekleyin.. Sabredin biraz daha,,
- Ne olacak biraz daha, anlaşma oluyor da haberimiz yok?
- Galiba sen dışarı çıkman, ortalık gaynadı,
- Hayırdır altın madeni bulundu memlekette da haberimiz yok,
- Yok yok biz iktidara geliyoruk, herşeyi düzelteceyik,
Konuşmayı sessiz ama dikkatli dinleyen Arif daldı konuşmaya
- Kimsiniz bre siz ha kimsiniz?
- Biz, bizim parti, hani sen da bir zaman bizdendin,
- Ma cettepe yi den ba, ha!
- Ha dayı ha. Bizim parti. Tufan geliyor tufan.
- Nere geliyor Tufan bullim?
- İktidara.. iktidara dayı..
- Hade bre ondan geşmişde da geldiydiniz da gördük ne yapdığınızı,
- Biz iktidara geliyoruk dayı uyan artık,
- Ma ne iktidarı bre esgi gomonist, iktidar nerde bildiğiniz halde bırakın bu yalanları,
Belli ki bu iş devam edecek, benim kaçmam lazım, kahvedekilere seslenerek, ama bu konuşmaya devam edin yarın da, ben de dinleyim diyerek ayrıldım kahvehaneden…