Kısa örneklerle olaya yaklaşmaya uğraşacam. Geçenlerde çok yakınım trafik kazası yaşadı. Kendi normal halde sürerken, karşıdan gelen önce kendi alanına geçer ve odenli süratliydi ki önce onun arabasını eğim yerinde ise resmen biçti. Sonra hızını alamayarak karşı duvara vurdu. Bereket denecek sonuçla, tanıdığın arabası yerlebir denecek derecede tahrip olurken, kendine fazla bir zarar olmadı. Ama, arabaya fatiha okundu….
Ardından polisler olay yerine geldi. Bu arada bildik bazı gazeteciler hemen telefona sarıldılar. Olayın klasikleşik kafa ezberiyle Nijeryalılardan olması beklentileri vardı. Konu haber oldu. Ben olayı gayet iyi öğrendim. Nedense gazeteciler kazayı yazarken daha doğrusu resmen katliyam amaçlı geçirilen durumu aktarırken kısa geçti. Ben bekledim. Beklerken de başka trafik kazası veya cinayeti haberleri de dinliyordum. İşin içinde Nijeryalı olunca bizim medya bir coşku k jrüzgarına giriyor. Öyle giriyor ki hemen işleyen sosyal medya da küfüre varan ve resmen ırkçı ifadelerle atıp tutuyorlar. Sanki eski bildik duruşları yeniden seyrediyordum.
Derken, bir yerde konu açıldı. Durmadan Nijeryalılar denip kriminalden trafiğe tüm suçlar Afrika zenci ezberiyle konuşuluyordu. Dayanamadığım zaman, benim tanıdığın başına geleni de ben ekliyordum. Daha kimin yaptığına bakmadan hemen gelen Nijeryalı suçlamasıyla küfürleşme ırkçılığı hemen dilerde dolaşmaya başlıyordu. Ben onlara kazayı yapanın yerli olduğunu, torpili oluşunu ve babasının zamanında uyuşturucu operasyonu sonrası dokunulmadan işin bitirildiği bilgilerimi aktarıyordum. Ozaman, Nijeryalı küfürlerine ve “bizde yoktu” ezberiyle aklanma tutumları hemen sustululup konuşulmamışına havale ediliyordu.
Benzer birkaç olayda daha raslıyordum. Bu arada ister trafik ister tecavüz isrter se hırsızlıklarda olsun, banbaşka dar ırkçı tutumlar la karşılaşmak mümkündür. Örneğin, Nijeryalılar ifadelerle söylenir, bilinmeyen olaylarda da onlar hedeflenirken, nedense çocuğuna tecavüz edeni veya bazı önemli uyuşturucu veya trafik kazalarındaki Nijeryasız ötekilerin adı pek söylenmiyor. Çünkü işin kolayı var. Nijeryalılar olunca hala onları koruma altına alçak egemen siyasal eksene hala tam amaçlı oturtulmadılar. Sadece adaya getirilirken, öğrenci rantı, emek sömürüsü veya işlerine gelen konularda kulanılma kurallarıyla kulanılmaktadır. Kimse oluşturulan sosyal karmaşalı yapıyı ve sömürgesel gerçeği suçlamayı aklından bile g etirmiyor. Artık birçok başka ülke yurttaşının daha kötü kültürleştirme sürecine soktuğu tecavüz veya sapıklıklarını da ırksal ifadelerle vurgulamak peşinde değildir.
****
Mağusada bir araba kaldırıma çıkıp iki kadını biçti. Bu konuda da konuşmalar biraz olsun yapıldı. Fakat, fazla derine gidilmedi. Bana ikibinler başındaki başka bir ayni olan kazayı hatırlatı: Yine içkili hem de çok içkili, belediyede çalışan biri kaldırıma çıkıyor ve iki kadını biçiyor. Herkes bu ddavanın süreceğine inanç getirirken, oğlanın babası şöyle diyordu: “partimiz bizi kurtaracaktır”! ilgili kişinin polis komutanlarından biri olduğunu söylesem, kimileri alımır mmı? Nitekim, kadının biri öylesine zarar gördü ki huzur evine gönderildi. Geçenlerde ölüm haberi geldi. Ötekine baskı yapılarak ilgili işte olması nedeniyle oğlunun yükselmesine engel olunma tehlikesi hatırlatıldı. Sonuçta, kadınlar davacı olmadı. Olay da kapandı. Birçok kişi de sırf ilgili bölgeden olduğu ve birinin oğlu olması gizli sığıntıyla “kaza oldu, şimdi bu genci cezalandırıp işten etirilecekmiydi” sözleri de arada söylendi. Şimdi de unutuldu.
*****
İsterseniz seksenli senelere dek gerileyelim: kadının biri kendi avlusunda oturuyordu. Ansızın süretli bir araba yoldan çıkıp onu avlusunda öldürdü. Olayı gerçekleştiren, sivil polis birisiydi. Ceza mmı: hiç konusu dahi yapılmadı. …
Ülkemiz uygulanan politikalarla ve çizilen gelecek sonucu önce var olan genel temel gerçekleri bilmemeye vurma kültürü aşılandı. Ardından dar milliyetçilik çaresizce yer ediyordu. Olaylar cidiydi. Kayırmacılık ve susturma piskolojisi de siyasal hareket gibiydi. Bazı konulara dokunulmazken, dokunulan konulardaki serbes olan ötekine de vurmak normaldi. Şimdi konu Nijeryalılara geldi. Onları buraya öğrenci adıyla şrant diye taşıyan, üstelik getirene öğrenci getirdi diye teşvik dahi verilirken, istenildiği anda ucuz emek olarak sömürülen kesim de yapılıyorlardı. Elbet K. Kıbrısın gerçeği olarak da uyuşturucudan kaçakçılık insan yapılmasına dek yeni ratn alanlarında da kulanılıyorlar. Elbet işbirlicilerin Nijeryalılardan da olarak bu kervana girmeleri de normaldır. Sonrası mı: şimdilik en kolayı, her olgunun kirliliğini örtecek bir kesim olarak ırkçılığın da kolay kullanımıyla Nijeryalılar hedefe konuluyor. Onların üstünden kazananları da örterek, suçlama zemininde mermi sıkılan insanlar topluluğuna getirildiler. Öğrenci gerçekliğimiz ve mafya kurumsallaşmaların üstelik yasadışılıkların ayuka çıkılan K. Kıbrısta elbet sisteme dokunmdan da bir kesimi herşeyin suçlusu ilan etmek de gerekmektedir.
Sömürge tipi ülkelerde siz sömürge koşularını kabullenirseniz bunlar da normal hale gelir. Genel sisteme dokunulamazken, varsın en azından deşarj olma adına da dar milliyetçilik silahını kulanılsın. Sanırım, K. Kıbrısta var olan olguların geneline bakmak yerine dar milliyetçilikle sistemi sorgulamadan üstelik sosyolojik parçalama yaratarak bu sistemin de devamı sağlanıoor. Hele de yığılan nifusun çeşitliliği ile doğal yurtaş olandan fazla kaçak sayının oluşu da sorunların genel ortak paydaşlıkta çözüümü için toparlanmasına önemli set çekmektedir. Dar milliyetçi ırkçılık da bunun bir yöntemidir.
