2022’ye girdiğimizden beri yerel yönetim seçimlerini konuşuruz…
UBP ve ortaklarına sorarsanız “sorun yok, erteleriz, ne olacak?” derler. Anayasada, yasada açık şekilde seçim takvimi yazar dendiğinde ise “4 yılda bir” der anayasa diye cevap verirler. Haziran’ın son pazarı takvim başlar. “Bir yıl içinde yapabiliriz” şeklinde özetlenebilecek gerekçeler ortaya koyarak, uzun süre de bunda ısrar ettiler…
İlk uyarı 15 Mayıs’ta gazetelere düştü. Eski Yüksek Mahkeme Yargıcı ve görev süresi sona eren Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Yerel Seçimlerin ertelenmesinin Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. “Anayasası’nın 119’uncu maddesinin 3’üncü fıkrası tahtında yerel yönetim organlarının seçimleri, 68’inci maddedeki ilkelere uygun olarak dört yılda bir yapılır” dendiğini hatırlattı…
Sonrasında söylediklerini çok iyi okumak gerek:
“5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası seçim döneminin ne olduğu hususuna ışık tutmuştur. Mezkur Yasanın 10’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasına göre Belediye Başkanlığı, Belediye Meclisi, Muhtarlık ve İhtiyar Heyeti seçim dönemlerinin dört yıl olduğunu açık bir şekilde belirtmektedir.
Görüleceği üzere KKTC Anayasası’nın 119’uncu maddesinin 3’üncü fıkrası amir bir hükümdür ve Hükümet’e veya Cumhuriyet Meclisi’ne yerel seçimleri erteleme yetkisi vermemektedir. Söz konusu Anayasa hükmü yerel seçimleri ertelemek için muhataplarına bir takdir hakkı tanımamaktadır.
Yine, 51/1995 sayılı Belediyeler Yasası ile 5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın ilgili maddeleri KKTC Anayasası’nın 119’uncu maddesi ile uyumlu olup yerel seçimlerin ertelenmesine cevaz vermemektedir.
Bu noktadan hareketle, KKTC Anayasası ve keza ilgili yasaların hükümlerine aykırı hareket etmek veya Anayasa’nın amir hükmünü ihlâl etmek belediyeleri belirsiz bir kaos ortamına sürükleyecektir. Belediye Başkanlarının, Belediye Meclis Üyelerinin ve Muhtarların seçim dönemleri dolduğundan hiçbir yetkileri kalmayacaktır. Belediyeler Yasası’nın 125’inci maddesi gereğince Belediye Başkanı, Belediye Başkan Vekili ve Belediye Meclis üyeleri Fasıl 154 Ceza Yasası bakımından Kamu Görevlisi sayılmaktadırlar. Dolayısıyla bu sürecin hitamında yapacakları icraatları veya faaliyetleri yetkisiz olacağından Belediye Başkanları ile Belediye Meclis Üyeleri idari ve ceza davalarıyla yüz yüze kalabilirler.”
Tüm tartışmalara ve uyarılara rağmen seçimler yapılmadı, ancak seçim tarihi de ilan edilmedi, iddia ettikleri gibi bir yıl içinde yapılır argümanı çok çalışmamış olacak ki, başka yola başvurdular, Seçim ve Halkoylaması Yasasını değiştirdiler. Esas yasanın 11. maddesi 3. fıkrasındaki “Haziran ayının son Pazarı” kelimeleri “Kasım ayının son Pazarı” diye değiştirildi. Umdukları, bu hali ile seçimleri “yasal şekilde” erteledikleri idi. Bir de en alta bir paragraf da ekleyip, seçilenlerin görev süresi yenileri başlayana kadar devam eder, diye bir şeyler de yazdılar. Bu son paragraf niyetlerinin kötü olduğunun işareti olarak da okunabilir. ‘Bundan sonra, seçimleri bazen zamanında yapmayacağımızı şimdiden ilan ediyoruz’ demiş de oluyorlar… Bunun yanında bu coğrafyada yasalar geriye doğru işlemez, yani sizin bu cümleyi yazmış olmanızın hâli hazırda seçilmiş olanları bağlamadığı çok net ama Emine Dizdarlı’nın yazdıklarından ürken varsa sakinleştirelim tadında bir ekleme… Bunu da Yüksek Seçim Kurulu açık ve net bir şekilde aldığı kararla yasadışı ilan etti yoksa fark etmediniz mi?
Seçim ve Halkoylaması Yasası 14 2 (A) çok açık diyor ki “Belediye meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, yeri boşalan üye hangi parti listesinden seçilmişse, boşalan üyeliğe, bağlı olduğu partiden aday olup seçilemeyenler arasından en çok oyu alan kişi seçilmiş olur” çok açık değil mi?
14 (A) ise “İstifalar, Resmi Gazete’de ilan tarihinden başlayarak geçerlilik kazanır” demektedir…
Uygulamalı örneğe bakalım. Lefkoşa Belediye Meclisi üyesi Faiz Camgöz istifa ediyor. Yüksek Seçim Kurulu 25 Kasım 2020 tarihinde Resmî Gazetede 2 duyuru yayınlıyor. Birincisi madde 14(A) çerçevesinde 40 nolu duyuru yani istifayı ilan ediyor. Sonra 14 2 (A) çerçevesinde 41 nolu duyuru yani en çok oyu alan kişi seçilmiş olduğunun ilanı yani Vedat Tezcan’ın yeni Lefkoşa Belediye Meclisi üyesi ilan edilmesi…
Ayni durum bir kez daha yaşandı. Lefkoşa Belediye meclis üyesi Ayşe İpçiler haziran sonu istifa etti.
Takvimler iyi anlaşılsın diye bir de hatırlatma yapalım. UBP ve ortakları seçim ve halkoylaması yasası değişikliğini meclisten oyçokluğu ile geçirip 27 Haziran’da resmi gazetede de yayınladılar. Yani “yasal” (!) olarak yeni seçim takvimi Kasım’ın son Pazar’ı olacak ve seçilmiş üyelerin görevleri bu tarihe kadar geçerlidir, değil mi? Yüksek seçim Kurulu bağıra çağıra olmasa da, çok net hayır, dedi. Bu işte yasadışılık var, ben taraf değilim, diye çok açık pozisyon aldı. Farkında mısınız? Evet, maalesef çok kişi fark etmedi ama YSK bunu hem de Resmi Gazetede ilan ederek yaptı!
Yukarda söyledik Belediye Meclisi üyeliğinden istifa edildiğinde Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın iki maddesi çalışmaya başlar, 19 Temmuz 2022’de Resmi Gazetede Yüksek Seçim Kurulu’nun 6 nolu duyurusu yayınlandı, yasanın 14 (A) maddesine göre Ayşe İpçiler’in Lefkoşa Belediye Meclis üyeliğinin sonlandığı ilan edildi. Sonra? Yasanın 14 2 (A) çerçevesinde olması gereken 7 nolu duyurusu yok! Yüksek Seçim Kurulu “en çok oyu alan kişi seçilmiş olur” maddesini çalıştırıp yeni belediye meclisi üyesini ilan etmedi, Lefkoşa Belediye Meclisi toplam 24 üye iken artık 23 üye… Neden?
Şimdi dönün yazının başına Yüksek Seçim Kurulu “Yüksek Mahkeme Yargıçlarından oluşur”u hatırlayın. Eski Yüksek Mahkeme Yargıcı Emine Dizdarlı’nın açıklamalarını yeniden okuyun. Durum açık ve net değil mi?