YKP: Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatları yerine getirilmekte, vatandaşlık verilmesi son hız devam etmekte

Yeniçağ podcastını dinleyin

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, vatandaşlık konusunu yeniden ele aldı. Konu ile açıklama şöyle:

YKP, BKP, TDP-TKP olarak Bakanlar Kurulu’nun keyfi olarak vermeye devam ettiği vatandaşlıklar için sembolik olarak 2 dava dosyaladık, 20 Ekim’de Resmî Gazete’de 122 kişiye daha vatandaşlık verildiğini okuduk!

19 Ekim’de Mahkemeler önünde Avukatımız Öncel Polili keyfi şekilde verilmesinin en güzel örneği dediği 2 Bakanlar Kurulu kararı ile verilen 2 vatandaşlığın iptali için dava dosyalığımızın da bilgisini vermişti. 20 Ekim’deki Resmî Gazetede gördüğümüz, keyfi şekilde verilmesi yalnızca devam etmiyor buna ilaveten alınan kararlarda kişilerin bilgileri de tam ve doğru olarak da yazılmıyor. 1983 doğumlu olan şahsa 1974 gazisi olduğu gerekçesi ile vatandaşlık verilmesi göze battığı için fark edildi. Konu sosyal medya ve basına yansıyınca İçişleri Bakanlığı skandal bir işe daha imza atarak adı geçen kişinin TC kimlik kartı başta olmak üzere yasa ile koruma altında olan kişisel verilerini basına servis edip, yazım hatası yaptıklarının, en kısa sürede düzelteceklerinin bilgisini veriyor…

Basına bilgi verirken Avukat Öncel Polili “vatandaşlık demek bir ülkenin egemenliğinin kaç tane vatandaş varsa arasında paylaşılması demektir, biz egemenliğimiz böyle kolay şekilde verilmemesi için dava dosyaladık” demişti ama son örnekte gördüğümüz gibi hükümet yalnız kolay ve keyfi gerekçelerle değil, ayrıca özensiz, ciddiyetsiz şekilde de vatandaşlık vermeye devam ediyor.

Bakanlar Kurulu kararı ile güzellik uzmanı ihtiyacı olduğu ya da avukatın yatırım yaptığı veya 74 gazisi olduğu gerekçesi ile verilen vatandaşlıklar, tıpkı öğrenci iken bakanlar kurulu kararı ile Bertan Zaroğlu’na verilen vatandaşlık gibi, bir sonraki seçimde güzellik uzmanı, gazi, avukat ve diğer keyfi verilen yeni vatandaşların milletvekili olmasının koşulları yaratması ayrıca yalnızca 2022’deki verilen vatandaşlıkların şimdiden bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin dengelerini değiştirecek niteliğe ulaşması nedeniyle birçok uluslararası antlaşma ile güvence altına alınan seçme seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir, bu nedenle açılan davalar önemlidir.

Uluslararası hukuğa atıfta bulunup herkesin vatandaş olma hakkı var demek önemlidir, doğrudur, her ülke ayrımcılık yapmadan yasal mevzuatı dahilinde elbette vatandaşlık vermesi gerekir ancak uluslararası hukuğun seçmeli uygulanan bir tarafı da yoktu, oraya atıfta bulunulacaksa, örneğin BM Cenevre Konvansiyonu da uluslararası hukukun bir parçasıdır. Cenevre Konvansiyonunda haklı veya haksız diye ayırmaksızın askeri operasyon yapılan, işgal edilen bir bölgeye nüfus taşıma yasaklanmış, taşınması savaş suçu olarak tanımlanmıştır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki vatandaşlığı konuşacaksak, bununla beraber konuşmamız gerekir…

AİHM kararları da iç hukukun da parçadır. Orda açıkça Kıbrıs’ın kuzeyi için Türkiye’nin yerel alt yönetimi denmektedir. Türkiye’nin alt yönetimi olan bir iradenin Türkiye vatandaşlarına kendi iradesi ise vatandaşlık verdiğini söylemek bu nedenle de mümkün değildir. Zaten TC’deki birçok yetkili kişi basın önünde vatandaşlıkla ilgili açıklamaları, süreçlerin müdahalelerle ilerlediğini açıkça göstermektedir. En son Lapta’daki basın önünde diyalogları kimse unutmuş olamaz… TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “bazı hükümetler olumsuz tutum sergiledi ama bu sorunun artık bundan sonra yaşanmayacağını görüyoruz” demiş, İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler de emriniz olur efendim anlamına gelen cevap vermişti, yaladığımız en son süreç Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatlarının yerine getirildiğini göstermektedir. Bu nedenle bu verilen vatandaşlıkların uluslararası hukuk çerçevesinde de verilmediğinin herkes farkında.

Böylesi koşullar altında YKP, hem uluslararası alanda hem de bu coğrafyada demografik yapının değiştirilmesi, seçme seçime hakkının ihlal edilmesi karşı mücadele vermeye devam edecek…

YKP, alt yönetimi olunan devletin vatandaşlarına buranın da vatandaşlığının verilerek egemenliğin daha da Türkiye Cumhuriyetine devredilmesine, vilayetleştirmeye, Hataylaştırılmaya karşı mücadeleyi sürdürmede kararlıdır.

- Advertisement -spot_img

Yeniçağ Podcastını dinleyin

- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
357AboneAbone Ol