İranda protesto eylemleri aylara doğru devam ediyor. Belli ki oluşan öfke birikimi devam edecek gibidir. Ancak, defalarca belirtiğim bazı koşulları yeniden tekrarlamak da zorundayız. Çünkü, herkese göre olan iran algısıyla bakışlar sonucu, önemli gelişecek etkenleri de kolayca gözden kaçırmaya yetiyor. Şunu hep akılda tutalım: protestolar ve mollalarra karşı gözteriler, hala siyasal önderlikten yoksundur. Adına isyan demememmin sonucu da budur. Öndersiz ve tepkilerin şideti çenberinde de hem olumlu hem de olumsuz gelişmelerin de olma olasılığı yüksektir. Özellikle kontrolsüz, öndersiz olan kitlesel hareketler kimilerin de fırsatına geliyor. Son Fehim Taştekinin de önemmli bulgularla ve gelecek öngörüleriyle yazdığı makale bu nedenle önemlidir. Ortadoğuyu iyi bilen ve emperyalist sistemin de hedeflerini doğru okkuması sonucu, iranla ilgili bilgielrinin dikate alınması önemlidir. İlgili iran makalesini okumanızı öneririm.
İran kapitalist emperyalist yapının içindedir. Bir anti kapitalist ülke değildir. Devlet ise hiç değildir. Emperyalizmi ve sisgtemle gericileşme politik yapılanışları biraz bilen için konu kolayca anlaşılır. Önemli paradoks ise şu: iran bir kapitalist ve şeryatla yönetilen devlet biçimiyle şekillenen ülkedir. Dahası, irandaki şeryat eylimlerini bizat ABD ve İngiltere destekleyrek, Humeyniyi ülkeğe gönderip, sol iktidarı engelemek için de kurdurtu desem, yanlış olmaz. Fakat, emperyalisler arası ilişki çelişkileri bilmeyenler için de devamındaki durum da pek dikate alınmaz. Doksanlarda Sovyet dağılması sonrası yeni strateji hedefler ve düşman planlaması yapan sistem, sonuçta iranı şer eksenine koyup, parçalatma, devirme ve yeniden Pazar açma hedefine koydular. İranın ikili karakterisliği de bu siyasal yolculukla günümüze gelindi.
****
Son protestolarımn devamında ise ikili durumlar da örgütsel müdahale ve fırsatı değerlendirmelere göre de gelişme şansı vardır. Kitlesel öndersizlik devam etikçe, bunu kulanma şansını da artırır. Hem iran devletinin hem de dıştan müdahil olmak isteyene siyasal alan açması da muhtemeldir. Özellikle doksanlardan bri biliyoruz ki “yeterki hatırlayalım” iranın etnik mezhepsel kurallarla parçalama planı gizlenmeden konuşuluyordu. Bu nedenle şimdiden batılı kolektif emperyalistler Belucistandan Azerilerin olduğu bölgelere dek fırsata hazır haldedir. Hatırlarsak, iranı parçalama adına Azerilere ikibinlerde epey dolarlar döktürüldü. Belucistanda ise eylemlerle Sünni eksenli örgüt hareketlenmeler de oldu. Fakat, erken ortaya çıkıp başarısızlıklar oluştu. Son olaylarda batılı basının bir yandan kadın hakları derken, Kürtlerden Azerilere, Belucistandan öteki kesimlere bir etnik hareketlilik algısı probagandası boşuna değildir. Bunun zeminini yoklamaları da olağanüstü bir tutum değildir.
Öte yandan, örgütsüz olsa da kadın hareketiyle başlayıp yayılan protstolar karşısında iran devletinin de siyasal manevraları elbet olacaktır. Şimdilik, yazıyı yazdığım ana dek iranın en önemli gücü Devrim Muhafızları devreye sokakta girmedi. Bu ilerde sistemi zorlayacak tutum olduğunda askeri militarist yapılanış dönüşüm ile baş örtüsüne bazı izinler verilerek yeniden dizayin seçeneğinin de oluşmasına imkan sağlayacakdır. Burada hala protestoların siyasal hedefinin net olmaması ve ters yönde tepkielrin sokakta epey güçlü şekilde sürdürülmesinin her tarafa oynayacak akrt da oluşturma koşullarını oluşturma olasılığını da tutmalarına yarıyacaktır.
Aslında, batılı kolektif emperyalistler, en azından Ortadoğuda iran hegemonyasının en azından yavaşlaması veya gerilmemsi beklentilerini de pratikte talepleştiriyor. Özellikle israilin iranın resmen gücünün kırılması ilk aşama siyasal hedefi pratiklerle sürmektedir. Buna karşın iran hem içteki protestoları durdutmma hem de bölgesel gücünü koruma adına hamleler yapıyor. Nitekim, ırak Kürdistanındaki KDP hedeflerini vurması bunun işaretidir. Özellikle Suriyenin gelceği, Lübmanda Hizbulanın gücüyle sonuçta israili Lübnanla deniz münhasır alan anlaşmasına zorlaması, Yemende olanlar, ırakta kurulan hükümetdeki iran gerçeği, olayın bölgesel hesabının da olmasının önemli kanıtlarıdır.
Yukarda özetlediğim gelişmeler ve sokaktaki yoğun protestolar hem iran hem de bölgesel konumlar bakımından çok yönlü gebeliğin de mesajıdır. Aslında işler yolunda gitseydi, iran oeprasyonu ikibinonyedide başlayacaktı. Suriyedeki beklenmeyen direniş ve yeniden itifaklar oluşum süreci nedeniyle bu plan tıkandı. Son kitlesel protestolar ise kimine göre iranı Suriyeleştirmeğe dek taşıyacak. Kimisi de iranın devlet deneğimi sonucu gerekirse bazı manevralarla ayakta kalacağıdır. Fakat, sonucu aslında eğer irande değişim dönüşümle olacak sa sokak protestoalrının siyasal önderliğini de yaratmasıyla münkün olacağını anlar. Üstelik seksen başı deneğimi gibi önemli siyasal ders te hala canlı şekilde herkesin beyninin bir tarafında duruyor.
Kısaca, iranda protestolar sürüyor. Siyasal oyuncular da kartlarını elde tutup fırsatı bekliyor. İranda olacaklar sadece iranı değil dünyayı etkileyeekek derecedeir. Onun için konuyu dikkatlice izlemek gerekir. Rasgele protesto desteği veya sesiz kalmak kurtuluş değildir.