Kıbrıs iktibasNidai MesutoğluKKTC bir film stüdyosu gibi – Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

KKTC bir film stüdyosu gibi – Nidai Mesutoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bir, bir buçuk saatlik filmi izlediğinizde bunun kaç zamanda çekildiğini hiç düşündünüz mü? Elbette düşünmediniz. Sizin için filmin konusu ve size verdiği zevki önemsiyorsunuz. Buna göre de beğenip beğenmediğinizi söylersiniz.

Film sanayinin geliştiği ülkelerde devasa film stüdyoları vardır. Burada filmin konusuna göre mekanlar hazırlanır ve filmin çekimine geçilir. Yönetmen beş, on saniyelik şekim için belki de saatlerini harcar. Beğenmediğini tekrarlar. Film sanatçılarına direktifler verir.

Günlerce, aylarca bu böyle devam eder. Yüzlerce çalışan yönetmenin iyi bir eser ortaya çıkarması için canla başla çalışır.

Yönetmeni tatmin eden film sinema seyircisiyle buluştuğunda elde edilen hasılat seyirciler beğenisi belirler. Hasılat beklenenin üzerine çıkarsa hem yönetmen hem de yapımcı bu işten iyi para kazanmanın mutluluğunu yaşarlar.

Ben Kıbrıs’ın kuzeyini tam bir film stüdyosuna benzetirim. Türkiye’deki yönetimin yazdığı senaryoya göre burada bir film çekilmektedir. Başrol oyuncusunu da Ankara belirler. Figüranlara da görevlerini onlar verir.

Gerçek film çekiminden tek farkı burada başrol oyuncusu beğenilmediğinde değiştirilir. Filmlerde bu yapılamaz.

Ankara’daki hem yönetmen hem de yapımcıdır. Aynı zamanda senaryo yazarıdır. Başrol oyuncusunun parti başkanı olması teamüllerdendir. Buna rağmen bazen bu kural değiştirilir. Önce başrol oyuncusu yapılır sonra parti başkanı seçtirilir. Tıpkı Ünal Üstel’in yapıldığı gibi.

Tatar da bu şekilde kendisine rol verilen kişidir. Bu role talip olmasa da Ankara’nın onda gördüğü yetenek sayesinde görevi kapmıştır. Buna rağmen zaman zaman elçiliğe atanan suflör tarafından kendisine fısıldamalar olur.

Film için yardımcı oyuncular da gereklidir. Bunlar da Ankara’nın isteği şekilde belirlenir. Sıra figüranlara gelir. Meclisteki siyasi partiler de muhalefet rolü üstlenirler. Onlar filimdeki başarılarıyla yönetmenin gözüne girmeyi hedeflerler. Bu şekilde bir sonraki filimde başrol oyuncusu olmayı hayal ederler.

Biz Kıbrıslılar, kendi geleceğimizi anlatan senaryoyu ne zaman yazıp, kendimizi ne zaman yöneteceğiz diye düşünüp buna karar vermeliyiz.

Hem yapımcı hem yönetmen olarak koltuklarında oturup bizlere ayar verenlerden hâlâ bıkmadık mı?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin