ilter Kırmızının Bir sır adam kitabı yayınlandı. Doğrusu, özellikle Avrupadaki Banyo katliyamı yorumlaması ve Şener Leventin makalesi sonrası, eser epey konuşulmaya başlandı. ÖTaşıdığı tarihi bilgiler kadar, kimi yaşlı insanların tanık oldukları gelişmeleri de aktarma tetiklemesi sonrası, benim bulunduğum çevrelerde değerlendirmelere uğradı. Buda, kitap için, başlangıç olarak iyi kamuoyu buluşması olarak anlaşılmasıdır desem doğru olur.
Yakın tarihimizdeki yaşananların önemli kısmı, hem de resmen sunulan resmi resmin de sarsılma gerçeği sonucu, böylesi eserlerin katgısı çoktur. Sorgulamak ve yeniden değerlendirme sürecine önemli enjekte yapar. Ben daha kitapı okumadım. Fakat, yayayınlanan bazı makaleler ve konuyla alakalı yaşlı kesimden gelen bazı yeniden anımsatmalar, şimdiden eserin belirli çevrelerde karşılık bulduğuna tanık oldum. Bunu bugün dahi gitiğim birkaç yerde aynen konuşulur ve birilerinin de tanık olup da tekrarladığı gerçeklerle de eser konuşma sohbetlerine geldi. Tek dez avantaj, okuma merakının az oljuşu, ülkenin çok önemli kısmının yakın tarihle alakasının olmaması ve ne yazık ünüversitelerimizdeki bilgimsel yaklaşımda, Kıbrıs tarihi konusunda resmi siyasal cenderesinde sıkışılmış olmasıdır.
Özetleyecek olursam: ilter Kırmızının daha kısa zaman önce yayınlanan eseri, yayınlana makalelerdeki önemli duyarı durumları oluşu, en azından orta yaşlı üst kesimde karşılık bulduğuna tanık oldum. İlgili eserin Kıbrıs cendere kısgacında bence önemli başlangıç yapıldığına inanıyorum. Ben kitapı tartışarak okuduktan sonra hyorumumu da makaleştirecem. Dileğim, başlangıçtaki izlenimin okuma sonrası hayal kırıklığı getirmemesidir. Çünkü, izlenimlerim, daha okunmadan ki belirli kesimdeki karşılıkla şimdilik sınırlıdır.****
Kareyi kaydırınca, bu defa ihale hikayesi ile karşılaşıyorum. Bana Mağusa hastahanesinden başlayıp, kooperatif soruşturmalarını aklıma geldi. Tabi ki elbet partili vekil ve koltuk paylaşımı ile rant kuralının da unutulmaması gerektiğine inandım. Tosun Oğlu şirketi bu defa de Girnede işe girişiyor. Hani hem de Hüseyin Celalın da itirafıyla Mağusa hastanesinin tam iki katı mal edilme sonucunun hala aklımda olduğu bir durumda olayın yeniden hafızaya taşınması, kararın alınması bana istemeden birşeyleri kafamda anlandırdı.*****
Bunlar olurken, Fuat behyin yeniden adamıza geleceği bilgisi de gelip gidiyor. Birçok açkılış deniliyor. Tabi duyduğumuzda nerede olduğumuz kadar, teslimiyetin nerelre geldiğini de anlatacak taploların hamasi bütünleşen nutuklarını da dinleme şansımız olacaktır. Elbet, bu süreçte K. Kıbrıs AKP ilişkisinin hangi noktada olduğu da anlayana anla denilecektir.
Bu dönem ayni zamanda “KKKTC ilanıyla” çakışacak. Daha eskiden 74 yılından günümüze yorumlama yapma şansı da olacak.Elbet isteyene göre olacaktır. Bakalım benim sömürgeleşme ilhaklaşma yapılanışla alakalı analizim üzerinden nerelere geldiğimizin örneklemini de bulma olasılığım olacakmı?***
Karelerde acı olan örneklerde oldu. Hasan Altıok ile Şener Levente okunan Erdoğan kaynaklaı dava da başladı. ALtıokun mahkeme çıkışı açıklaması da önemlidir: “neyle yargılandığımız, hangi suçla itam edildiğimizi, anlamadık” diyordu. Kötü olan, böylesi girişimlerin hem normal hale sokulması hem de karşılık olarak tepkilerin olmamasıdır. İki kötü yanlışın bir yargıda buluşması ve en önemlisi, kamuoyunda, başta meclis krevatlı muhalefetde hiç tepki sunulmaması da tehlikenin işaretidir.
Nasıl ki Türkiyeye sokulmama tutumu artık normalin de ötesine gidilip, kanıtsamayı da aşan noktaya sokulup, duyarsız ve umursuz kalınması kadar, K. Kıbrısta peşpeşpeşe resmen açılan Erdoğan eksenli davalarla da durumun öyle münferit olmadığının, siyasal kurumsal baskı aracı olduğunun net işaretidir. Gerçekten bu konuda kimsenin diyecek sözü yokmu.?
Tüm kareler böyle akarken, tarihi ironi de Londrada gerçekleşti. Adına ingilterenin resmi ziyareti olarak konulan bir ziyaret de görüşme yapma yanında açıklama gerçekleşilen yer de önemli acayipliklerin de ötesindedir. Bir başka elini taşın altından çıkarıp Lonraya hesaptan Turizm fuarı gidişi yapan Fikri bey, Turizm aşkı ile Tatarın hamasi temas resmi kadehi bizim karede buluştu. Sdantların önünde Tatar, resmen K. Kıbrısn bölgenin önemli gücü olacağını belirti. Bilmem dünya politik ziyaretlerde, hele de resmi temaslı amacı denilen durumda Turizm tanıtım sdandında böyle konuşma yapılıp kendi makamcısına hitap edildiğine kaç kişiniz rasladı. Bizde işler böyle. Yoluna koyup, bir ülkeye gidip de oranın resmi makamlarıyla temas yapmadan, ama kendi turizm fuar sdandında nutuk çekip, en güçlü döneminize gitiğinizi vurgulamak da şanımızın ta kendisidir.****
Kareler akıyor. Bir yeni 15 Kasıma doğru geliyoruz. Bağımsız ve egemen derken, bizim çocukların da hikayeleri araya sıkışacaktır. Fuat bey açılışlar yapacak. Öyle açılışlar ki dünyada eşi yok. Altıok ise yargı karşısında. Kendisi hala neden yargılandığını da bilmeyecek. İhale durumlarına ise devam. Bunlar olurken de birileri hala “neyi yasaklaya bilirim” arayışını sürdürecek. Bu arada Londrada turist için harcamalar gırla giderken buraya gelip en başta esnafa para brakan turisleri de engeleme bahaneleri aramaya devam. Bunları da pek takan ahalimiz de olmayınca, işler yolunda olacaktır.