Sünni İslam dayatması tek başına laiklik sorunu değil, istirdat projesinin bir parçasıdır!

Yeniçağ podcastını dinleyin

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, çeşitli basın organlarında çıkan müftünün ve cemaatlerin faaliyetlerini değerlendirdi. Açıklamanın tamamı şöyle:

Uzun yılladır cemaatlerin yurtları sorun olarak önümüzde durmaktaydı ama TC devletinin koruması altında oldukları için Kıbrıs’ın kuzeyindeki yetkililer buna bir şey yapamamaktaydı. Sonrasında cemaatlerin ve tarikatların faaliyetleri arttı, tüm toplumun gözün önünde birçok şey yaşanırken, yetkililer hala harekete geçmemesinin tek nedeni müdahale edecekleri iradelerinin olmamasıdır…

31 Aralık 2022 Gecesi Mekke’nin Fethi kutlamalarının Sevgi ve Kardeşlik Derneği (SEVKAD) tarafından Omorfo’da bir spor salonunda birçok insanın katılımıyla gerçekleştirilmesi basit bir konu değildi, tam da 2023’e girerken adeta bir meydan okumaydı. Dernek 15 Aralık 2022’de de Kudüs Gecesi düzenlemişti, yani faaliyetlerin sıklaştırılmakta olduğu belli!

Konuyu Özgür Gazete haber yapınca toplumun gündemine girdi ama konu daha fazla laiklik üzerinden tartışıldı. Tam böyle bir dönemde TC tarafından atanan Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın bir konuşması da Bugün Kıbrıs haber sitesinin haberi ile gündeme geldi, benzer şekilde konu birçok kesim tarafından laiklik üzerinden ele alındı.

Ancak Din İşleri Dairesi’nin açıklaması esas soruna doğrudan parmak basmaktaydı. Açıklamada faaliyetin “TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği kuruluşu olan HAGEM (Hala Sultan Aile ve Gençlik Merkezi) tarafından düzenlenen Aile Okulu Seminerleri” çerçevesinde yapıldığı açıklandı. TC devletinin bir faaliyeti üzerine esas konuşmamız gereken bunun amacıdır, bunu atlayan tepkiler konunun doğru anlaşılmasını sağlamaz. Net olarak altını çizeriz ki bu coğrafyada Sünni İslam dayatması tek başına laiklik sorunu değil, istirdat projesinin bir parçasıdır. TC, kaybedilen toprakların geri alınması yani istirdat projesi çerçevesinde Kıbrıs’ın kuzeyini işgal etti, uzunca bir zamandır da uyguladığı asimilasyon politikaları ile de burayı Türkiye’nin bir vilayeti yapmaya uğraşmaktadır. Bunu eğitimden, dini faaliyetlere kadar her alanda yaptığı çalışmalarla ortaya koymaktadır. Bu nedenle buradaki TC’ye ait kurumlar çeşitlendirilmiş, eğitim ve kültür alanında Yunus Emre Vakfı faaliyetlerini sıklaştırmış, bunun yanında Sünni İslam propagandası için cemaatlere, tarikatlara geniş bir çalışma alanı sağlanmıştır. Bu nedenle ne Sevkad’ın kapatılması, ne de Ahmet Ünsal’ın görevden alınması talepleri eğer TC’nin buradaki istirdat projesinin bir faaliyeti olarak ele alınmayacaksa siyasal durumun doğru anlaşılması açısından yeterli olmayacak ve yapılacak eylemlerden de kalıcı sonuç vermeyecektir.

Bütün bu anlatılanlara dair, cemaatlerin ve tarikatların yeraltı ve yerüstü faaliyet üssü ve desteği Haspolat’taki Hala Sultan Külliyesi içindeki ‘TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği’dir, bu kuruma karşı mücadele yükseltilmeden gerçek bir sonuç almak mümkün değildir.

YKP elbette ki demokratik laik bir toplum için mücadeleyi destekler, mücadele edenlerle dayanışmasını ortaya koyar ancak yeterli bulmaz.

Böylesi koşullarda YKP, tüm kesimleri her taşın alından çıkan TC’nin resmi veya sivil yetkililerine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırır…

- Advertisement -spot_img

Yeniçağ Podcastını dinleyin

- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol