Ahmet Ünsal meselesinin cılkını çıkarttınız…
Ersin Tatar’a yaptığınız gibi, kuklacıya karşı çıkamadığınız için kuklayla uğraşıyorsunuz.
İşgale ve sömürge rejimine karşı mücadele edemediği için Kıbrıslılar, içlerinde biriken öfkeyi ya birbirlerine yöneltirler ya da kuklalara. Sadece son belediye seçiminde CTP ile TDP’lilerin birbirlerine karşı kullandıkları üsluba ve harcadıkları enerjiye bakın anlarsınız…
Yargılarına güvendiğim bir dostum, seçimden sonra CTP ve TDP’liler hâlâ kavga ederken şöyle dedi:
-“Biz kurtulurduk be, bu işgalciyi bu memleketten atardık, bunlar birbirlerine karşı harcadıkları enerjiyi işgal rejimine karşı harcasalardı biz çoktan kurtulmuştuk…”
Birbirine düşman ve işgalcisine hayran olan yerli portresi sömürgeciliğin yarattığı kimliktir.
Sömürge rejiminin gövdesini oluşturan kurumlardan TC Elçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’nden (Yardım Heyeti) yalvarırcasına randevu talep eden Sıla Usar İncirli, Mehmet Harmancı’nın karşısında pençelerini çıkarmış aslan kesiliyordu…
Dostumun dediği gibi, enerjimizi ve düşmanlığımızı birbirimize değil işgalciye yöneltseydik çoktan kurtulmuştuk.
***
Sömürgeci rejimin gövdesini oluşturan kurumlardan Din İşleri Başkanlığı ise yaptığı açıklamada çok net konuştu:
“TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği kuruluşu olan HAGEM (Hala Sultan Aile ve Gençlik Merkezi) tarafından düzenlenen Aile Okulu Seminerleri kapsamında 09/Ocak/2023 Pazartesi Osman Fazıl Polat Paşa Camii müştemilatında Hanımlara yönelik olarak gerçekleştirilen seminerde Başkan Ahmet ÜNSAL’dan “İslâm’da Evliliğin Eşlere Tanıdığı Hak ve Yüklediği Sorumluluklar” konusunun işlenmesi talep edilmiş, Başkan Ünsal tarafından da konu hukukî ve dinî yönden katılımcılara anlatılmıştır”…
Yapılan açıklamanın en önemli yerini görmezden geldiniz. Atanan imama muhalifsiniz ama atayan rejime değilsiniz!
Sömürge Valiliği diyor ki size, muhatabınız Ahmet Ünsal değildir, benim!
Cesaret edebiliyorsanız Ahmet Ünsal hakkında söylediklerinizi TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği ile Hala Sultan Aile ve Gençlik Merkezi hakkında da söyleyin diyor size Sömürge Valiliği!
TC Sömürge Valiliği diyor ki size, ben buradayım ve yetkili benim!
Sizse Tatar, Ünal Üstel ve Nazım Çavuşoğlu’na konuşuyorsunuz…
Her bakanlıkta TC Elçiliği personelinden oluşan komisyonlar vardır. Bu gerçeği üç sendikacı dile getirdi bugüne kadar: Şener Elcil, Tahir Gökçebel ve Selma Eylem. Üçü de bugün sendikalarının merkez yönetiminde değil. Yerlerini alan genç sendikacılar ise CTP’nin bile gerisine düştü…
Arif Hoca’nın KTÖS’ünde bugün tango ve yoga kursu yapılıyor. Bu durumu anlattığım bir arkadaş, “KTÖS’te meditasyon yapılmıyor mu?” diye sordu…
Geçtiğimiz haftalarda “Eğitim Bakanlığı”ndaki Elçilik komisyonu toplandı. Kıbrıslı öğretmenlerin kılık kıyafeti konuşuldu toplantıda. Beğenmiyorlarmış öğretmenlerimizin kılık kıyafetini, ayar çekecekler. Türbanlı öğretmen gönderildiğinde Türkiye’den buraya, liberallerimiz “inanç özgürlüğü” diye savunmuştu. Bu duruma karşı çıkan sendikacılar vardı o günlerde, liberallerimiz onlara “İslamofobik” diyordu. Bugünlere böyle geldik… Sen Siyasal İslamcılığın üniforması türbanı savundun ama o senin kıyafetine karışacak!
KTÖS KTÖS’ken erkek ve kadın öğretmenlerimiz TC Sömürge Valiliği’nin bahçesine “kara çarşaf” atmıştı. “Kara çarşaf eylemi” olarak geçti tarihimize. Aynı Avrupa-Afrika gazetesine TC Büyükelçiliği’nin açtırdığı davalar gibi, Elçiliğin bahçesine kara çarşaf atan öğretmenlerimiz de Elçiliğin şikayetiyle yargılandı aylarca… Derse girmek yerine duruşma salonuna girdiler!
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde karanlığın merkezi TC Büyükelçiliği’dir, Sömürge Valiliği’dir. Bu yüzden öğretmenlerimiz kara çarşafı Valiliğin bahçesine attı…
Ankara tarafından KKTC vatandaşı yapılarak, Ankara tarafından buraya Din İşleri Sömürge Komiseri olarak atanan Ahmet Ünsal’ı Tatar’ın görevden almasını beklemek KTÖS’te yoga yapmak gibi bir şeydir…
TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği “yetkili benim” diyor size. Ahmet gitse, Mehmet gelecek…
Siz iyisi mi meditasyon yapın, işgal gerçeği ile yüzleşip, gölgelerle değil gövdeler ile kavga etmek insanın sinirlerini gerer!
(14 Ocak 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)