YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Li-Koop’ta yaşananları değerlendirdi. Açıklamanın tamamı şöyle:
Kıbrıs’ın kuzeyinde bir süredir çalışma yaşamında zaten kötü olan olan koşullar daha da kötüleşmesine tanıklık etmekteyiz..
Taşeron olarak çalıştırılan okul hademelerinin, Toplu İş Sözleşmesi talepleri, grevleri maalesef yeterli desteği bulmamış, o alandaki mücadele de kaybedilmiştir. Devlette çalışan taşeron işçilerin Toplu İş Sözleşmesi imzalaması ciddi bir emsal olacaktı. Mümkün olmadı. Birçok çalışan da işlerini kaybetti. Kötü bir süreç yaşanmış oldu.
Dün de Çağ-sen’den gelen bildiri başka bir alandaki soruna dikkat çekmekteydi. Lefkoşa İktisat Kooperatifi’nde (Li-Koop) hem işten çıkarma hem de mobbing olduğunu Çağ-sen açıklamaktaydı.
Çağ-sen açıklamasında “Li-Koop işyerinde yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesi (TİS) vardır. O TİS hükümlerine göre işten çıkarma yetkisi disiplin kurulundadır” denmektedir. Buna rağmen Kooperatif Yönetim Kurulu 5 üyeden 3’nün kararı ile bir çalışanı işten çıkardığını belirtilmektedir.
Çağ-sen’in açıklamasında ayrıca “Li-Koop yönetimi çalışanların TİS ile kazanılmış haklarını vermediği nedeniyle Çalışma Dairesi tarafından para cezasına çarptırılmış durumdadır” bilgisi de verilmektedir.
Sürecin 2021’deki grevler ile başladığı bilinmektedir. Çağ-sen açıklamasında grevler sonrası Mobbing uygulanmaya da başlandığı belirtilmekte ve “Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) iş yerlerinde çalışana yönelik baskı, taciz, bıktırma, kötü davranış, kötü muamele, yıldırma amaçlı davranışları MOBBİNG olarak tanımlamıştır. Mobbing, cezayı gerektiren suç saymıştır. Son 4 yıldan beridir, özellikle de son bir yılda Li-Koop işyerinde Çağ-Sen üyesi çalışanlara her türlü MOBBİNG uygulanmaktadır. Bu durumu belgeleyerek Çalışma Bakanalığını bilgilendirdik. Çalışma Bakanlığı dönemin müsteşarı imzasıyla Li-Koop Yönetimi’ne yaptıklarının suç teşkil ettiğini belirten bir yazılı uyarı gönderdi. Buna karşın, Li-Koop’ta MOBBİNG artarak devam etti. Bir iç murakıp diğeri Muhasebe Sorumlusu olmak üzere 2 çalışan peş peşe isten ayrılmak zorunda bırakıldı” bilgisi verilmektedir. Usulünde imzalanmış Toplu İş Sözleşmesi bulunun bir işyerinde grev hakkını kullanan çalışanlara önce Mobbing uygulanması, bazılarının zorla istifaya zorlanması, bazı çalışanların ise hakkında herhangi bir Disiplin Kurulu soruşturması olmadan Yönetim Kurulu kararı ile işten çıkarılması kabül edilebilir bir durum değildir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde zaten özel sektörde çok az iş yerinde Toplu İş Sözleşmesi imkanı varken, mevcut yerlerde yaşanan böylesi ihlaller de herkesi kaygılandırması gerekir. Grev, Toplu İş Sözleşmesi, sendikalaşma haktır ve var olan yerlerde bunun korunması tüm emek örgütlerinin görevi olması gerekir.
YKP, direnen mücadele eden Li-Koop çalışanları ve onların sendikası Çağ-sen ile dayanışmasını ortaya koyar.
YKP, Kıbrıs’ın kuzeyinde sistematik sürdürülen çalışma hayatındaki emek düşmanı uygulamaları kınar, sendikalaşma, grev, toplu iş sözleşmesi hakları için tüm kesimleri daha fazla mücadeleye çağırır…
Biliyoruz ki toplu sözleşmeli, iş güvenceli, sosyal güvenlikli, sendikalı, insanca, eşit ve adil ücretli, haftalık 40 saat olan iş, herkesin hakkıdır, mücadele ile kazanacağız!