YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Siyasal Partiler Yasasının kötü uygulanmasından dolayı YKP’nin 25 Şubat’ta Olağan Kurultaya gideceğini açıkladı. Yasayı uygulayan Yüksek Mahkemenin uygulamalarını eleştirdi. Açıklamanın tamamı şöyle:
Siyasal Partiler Yasası gene önemli bir iş yapılıyor havaları ile 2014 yılında meclisten geçirilmişti. Yasayı kaleme alan Tufan Erhürman meclis komitesindeki açıklamalarında partilerin gelir ve giderlerinin denetlenmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştu. Siyasal Partiler Yasası çerçevesinde YKP’nin 13. ve 14. kurultaylarında ilk incelemeyi yapan Yüksek Mahkeme ve Sayıştay, YKP’nin bilançolarının şekline baktı, Kurultayda alınan kararların imzasının eksik olup olmadığını kontrol etti ve en ilginç kısım bunları Anayasa Mahkemesi formatında yani 6 yargıçlı oturumlarda yaptı! YKP olarak her mahkemeye çağrıldığımızda meclis komite tutanaklarına atıf yaparak yasa koyucunun iradesine atıf yapmamıza rağmen istinafı da olmayan Anayasa Mahkemesi Sayıştay’dan gelen raporlar üzerinden kararlar üretti. Bu kararlar nedeniyle ilk incelemede gelir ve giderlerde bir eksiklik bildirimi olmamasına rağmen, yasada yalnızca bir kez geçen ve bunun bir suç olarak tanımlanmadığı bilanço gibi muhasebe usulleri nedeniyle durduk yerde YKP 15. Kurultayını toplamak zorunda kalıyor!
Yasaların uygulanmasından şikayet eden Yüksek Mahkeme, meclis komite tutanaklarını yok sayarak kendisi de Siyasal Partiler yasasını kötü şekilde uygulamaktadır. YKP olarak da bunu pratikte yaşamaktayız.
Sayıştay denetçilerinin de davetli olarak katıldığı 19 Aralık 2014 tarihli meclis komite toplantı tutanağındaki ifadeler bizlerin bugüne kadar ki itirazlarımızı doğrular niteliktedir. Tutanaktan aynen aktarıyoruz:
NAZIM ÇAVUŞOĞLU – Ben tabii partilere gelecek yükümlülük olarak bakıyorum. Yani ne maliyet gelecek yani. Çok geniş bir muhasebe istiyorsanız bu partilere hesap tutarken bir de ekstra külfet gelip gelmeyeceği açısından baktım da o yüzden.
TUFAN ERHÜRMAN – (1)’nci fıkrada partilerin genel merkezleri, genel kongrelerine sundukları kesin hesap örneğini, diğerlerini de içeren total bir kesin hesap örneği.
NAZIM ÇAVUŞOĞLU – Muhasebeciyle anlaşacağız…
MEHMET ÇİLEM – Şimdi bunu bir muhasebeci yapabilecektir.
Tutanakta da net olarak görüldüğü gibi Komite’ye katılan Sayıştay Denetçisi Mehmet Çilem bilanço konusunda dönemsellik üzerine herhangi bir açılım ve/veya açıklama yapmamıştır. Herhangi bir ek görüş de ortaya koymamıştır. Hukuk Öğretim görevlisi de olan Milletvekili Tufan Erhürman ise “partilerin genel kongrelerine sundukları kesin hesap örneğini, diğerlerini de içeren total bir kesin hesap örneği” (abç) diyerek yasa koyucunun niyetini açık şekilde belirlemiştir. Her bir terimin anlamını ve kapsamını iyi bildiğine emin olduğumuz Tufan Erhürman’ın konu üzerine hukuki bir açılım yaparak total bir kesin hesap diyerek tanımlamasına rağmen Yüksek Mahkeme 1 Ocak – 31 Aralık tarihlerini kapsayan her yıla özel bilanço dayatması yapması nedeniyle YKP geçmiş muhasebe kayıtlarına dair küçük teknik sorunlar ortaya çıkmıştır ama total bir hesap üzerinde herhangi bir eksiklik mevcut değildi! Bunu gidermeye yönelik olarak, 14. Kurultay sürecinde tıpkı Sayıştay denetçisinin o dönem önerdiği gibi bir muhasebe bürosu ile anlaşılmasına rağmen, genel muhasebe kurallarına uymadığımız iddiası ile 14. Kurultaya yönelik rapor hazırlayan Sayıştay’ın bugünkü denetçilerinin raporları nedeniyle tam da seçimin en hareketli olduğu dönemde Aralık 2022 içinde 2 kez mahkemeye çağrıldık… YKP’nin tek kuruş devlet yardımı almadığı, kendi üyesinden topladığı birkaç bin Türk Lirası gelirini ve giderini banka hesapları üzerinden kullanmasına, her şeyin banka hesaplarında görülmesine, bunun da onaylanmış bir muhasebe bürosu tarafından resmi olarak denetlenmesine rağmen, bu kez de Sayıştay denetçileri Kurultaydaki Başkanlık Divanı orijinal belgesi yok diyerek bizi ikinci kez mahkemeye çıkmaya zorlamış, sunulmuş ve ilk inceleme noktasında kesin hesaplarımıza onay verilmiştir… Denetçiler ayrıca pandeminin en yoğun yaşandığı, sokağa çıkma yasağının olduğu zamanda toplanamayan 14. Kurultayın da zamanında yapılmadığını raporlamıştır. Mahkemede hatırlatmasını yaptığımızda mahkeme heyeti bizi haklı görmesine rağmen, denetçilerin söylediği, ‘arkadaşların gözünden kaçtı’! Zaten yasada olmadığı halede 13. Kurultay için de eksik görülen doküman partinin yıllık bütçesiydi. Buna da itiraz ettiğimizde o da Sayıştay denetçilerinin gözünden kaçmış, yasada istenmediği hatırlanmıştı. Siyasal Partiler Yasası açık şekilde Kurultaylara/Kongrelere sunulan Kesin Hesapları isterken, eksiklik olarak sunulan 1 Ocak-31 Aralık tarih aralığına göre Kesin Hesapların sunulmamasıdır. Eylül’de yapılan Kurultaya sunulan ve onaylanan Ocak- Ağustos arasındaki dönemin nasıl Yüksek Mahkemeye Ocak-Aralık olarak sunulacağını ısrarla sorduğumuzda “getirmek zorundasınız” cevabı verilmektedir. Peki üstünde Kurultay Başkanlık Divanı imzası olmayan kurultay belgesini sunmak yasadışı değil mi? Dert değil, Sayıştay istiyor!
19 Aralık 2014 tarihinde Komite toplantısında bir soru üzerine Tufan Erhürman net bir şekilde “Biraz dikkatli bakılınca yani belediyelerdeki çok sıkı bir denetimdir burada sadece süreler vardır” da demişti. Buna rağmen Sayıştay normal kurum denetimi yapma dayatması yapmakta, böylece yasa uygulama noktasında sapmalar göstermektedir…
Üzgünüz. Meclis Komite toplantıları sırasında Sayıştayın keyfi hareket ettiğini, edebileceğini söyleyip şikayet ve serzenişte bulunan Nazım Çavuşoğlu haklı çıkmış, ‘yasada şunlar şunlar yazıyor abartıyorsunuz’ diyen Tufan Erhürman yanılmıştır. Sayıştay tıpkı Nazım Çavuşoğlu’nun belirttiği gibi kendince yasa denetime girişmekte, imzalar var mı yok mu şeklinde denetim yapıp, eksik avına çıkmaktadır… İşin ilginç kısmı yasa bunlar için tüzük yapma ve usül belirlemeyi sağlamamasına rağmen, neyin nasıl sunulacağına Sayıştay denetçileri karar verebilmekte, bunun için de bir de el kitabı bile hazırlayabilmektedir. Geçmiş yıllarda gene itiraz edince ‘sizlere yardımcı olsun diye yaptık’, kibarlığı ile cevap vermişlerdir. Bu el kitabında dilekçe yazma şekline dahil karar verilmiş olması ise ‘küçük’(!) bir detay olarak kaldı!
Siyasal Partiler Yasanın esas amacı siyasi partilerin gelirlerini denetlemeydi. Komite aşamasında da bunun nasıl olacağı uzun uzun konuşulmuştu. Özellikle bir kişinin yapabileceği bir yıllık yardımlar da yasada tanımlanmıştı. 2014’ten bugüne kadar birçok seçim yapıldı. Bazı siyasi partiler seçimler için çok yüksek miktarda mali kaynak kullandı ama 8 yıl içinde bu konuda da yayınlanmış tek bir rapor da yoktur. Belli ki tüm siyasi partiler usulünde gelir elde edip, bunları usulünde seçimlerde harcamışlar! Bu alanda dert olmayınca, herhalde Sayıştay denetçileri boşta kalmamak için Kurultay Başkanlık Divanı imzaları denetimine girişmişlerdir, sanırım hakları da var!
Böylesi koşullarda Yüksek Mahkemenin Sayıştay’ın keyfince yasayı yorumlaması, 2014’te Komite’ye temsilci gönderip istemediklerini, yasaya yazdırmadıklarını pratikte uygulaması nedeniyle Kurultayımızı toplayıp Sayıştay’ın eksik bulduklarını düzenleyip onaya sunacağız…
25 Şubat, Cumartesi günü saat 15’te YKP’nin 15. Olağan Kurultayı KTÖS lokalinde gerçekleşecek ve gündemde ayrıca tüzük değişikliği, organ seçimleri ve ülkedeki gelişmelerin değerlendirilmesi maddeleri de olacak…
Birçok belediyede ama özellikle Mağusa belediyesinde ve birçok devlet kurumda haberi yapılan usulsüzlük iddiaları konusunda eksik personel gerekçesi ile denetimlerin yavaş gitmesine rağmen, YKP’nin Kurultaylarında mercekle usulsüzlük aramasına çıkan Sayıştay Başkanlığına kötü haberimiz, yasalar çerçevesinde YKP’nin gelir ve giderlerinde bir sorun bulamayacaklarıdır, çok çok bulabilecekleri küçük muhasebe hatalarıdır, umarız YKP için gösterilen hassasiyet diğer kurumların ve kuruluşların denetlenmesi için de gösterilir…