yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSeçimler döngüsüne girdik - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Seçimler döngüsüne girdik – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Artık ilgilenmesek dahi konu olacak seçimler kısgacına sokulduk. Güney Kıbrısta seçime haftalar deyil günelr bile daraldı. Saatleri hesaplama zamanına sıkışıyoruz. Pazar günü belli ki başkanlık seçimi gerçekleşecek. Ancak, ikinci turun olacağı da büyük muciza olmaz sa ikinci tura kalacağı belli. Öte yandan Türkiyede şimdilik seçimler Mayıs ayında. Ancak, çoktan seçim sürecine girildi. Öyle girildi ki önceden çoğu “beklenen” denen kağoslar, krizler peşpeşe de yaşanmaya başlandı. Salt Türkiye deyil, ilgili olan ülkelerde de adeta sarmala takılan provakasyon tipi eylemler de peşpeşe geliyor. Bunların ne olduğu kuşkuları da yaygın. Öngörü yapma zenginliğine sahiptir. Kirli ve karanlık oyunların siyasetle özdeşleşmenin de nedeni hem Türkiyen hem de dünya açısından gelecek önemi taşımkasından da kaynaklanmaktadır. Herkesin birleştiği, seçimlerin normal koşullarda gerçekleşmeyeceği ve her türlü entrika oyunun masada kart çalarak oynanacağı düşüncesinin pratikle bütünleşmeye devam etmesidir.****

Hafta sonu Güney Kıbrısta başkanlık seçimi gerçekleşecek. Yine, bu seçimle ikinci turda iki adayla devam edeceği görüntüleri oldukça ağırlıkta. Kamuoyu oylamalarından seçime katılan tüm adaylar layni sonuçla ikinci tura kalınacağı inancı vardır. Öteki seçimlerden önemli farklılık, daha önceki seçimlerde ikinci tura kalacak adayların hemen hemen belli olmasıdır. Öteki aday örgütlerinin de ikinci turdaki tavrıyla seçilecek başkan konusunda etkleri olduğu da kanıtlandı. Bu defa, resmen 3 adayın çekişmesi ve çekişen adayların kamuoyu araştırmalarında birbirine yakın oluşudur. Ayrıca, nedense ilk defa iki güçlü partinin desteklediği adaylar dışında öteki adayın da şimdiye dek kamuoyu oylamalarında önde olmasıdır. Şimdiki rakamlarla oynarsak, güçlü partilerden birinin desteklediği aday ikinci tura kalmalyacak gibi görülüyor. Fakat, oy oranının çok yakın olması, pratisel güçlerin örgütsel etkinlikleri de düşünülünce, bir anlamda değişkenlik olasılığı da mevcutdur.

Bu koşulalrdaki seçim süreci, Kuzey Kıbrısta pek de karşılık görmedi. Öyle ki ekrandaki aday tartışmaları dahi gereken yere getirilmedi. Kimin neyi savunduğu ilgisi de az. Bu elbet Kıbrıs sorunu bakıından duyarsızlık örneği olarak yakalanması da gerekir. Başka açıdan, Kıbrısın AB üyesi olması sonucu, kurallara uymamanın da bedeli kötü şekilde ödenmesi nedeniyle, bazı kamusal alanlarda veya Kıbrıs sorununda görüş farklılıklarının daraltılmasına dek gelinmeyi getirdi. Nitekim, Akel genel segreteri Stefanu şu itirafı dürüst şekilde yaptı: Mavromadisi aday göstermenin nedeni, Akel adayının kazanamama gerçeği üzerinden tercihnedilmesidir. Bu dahi hem sola açılma hem de Kıbrıs sorunu bakımından Güneyde de daralmanın gerçekleştiğinin en net işaretidir. Üstelik bu süreçte Grivas gibi faşist liderin konumunun da tartışılması, meclise yasa geçirmeye varan tutumlar, adeta konuşulan Kıbrıs ile gerçek Kıbrıs ikilemini de güney açısından bize göstermesi gerekirdi. Halbuki Kuzeyde pek de ilgi yok. Seçimlerin gerçekleşmesi, adaylarınsavundukları veya Kıbrıs sorununa etkileri tartışılmadı. Çünkü Kuzeydeki teslimiyet derecesi de direk Elçilik açıklamalarıyla da gelinen yolun işaretidir.

Ama seçimler yapılıuor. Son tartışmayı da bilgisiz olmama adına izledim. ABB Kısgacı, sorundaki koşulların olumsuzlukları adeta seçimin öteki seçimlerden dahan az ilgi görmesine neden oldu. Üstelik oy oranları ilk defa 3 adayın da yakın yakın olmasıdır. Siyasetcilerin de bu koşul ile duruşlarının sergilenmesi de gelecek açısından epey kuşkuların da düşünülmesini de getiriyor.****

Türkiyede de seçim süreci oldukça çalkantılı geçyor. EN son Milliet itifakının prokramı da açıklandı. Bir anlamda iki itifakın tutumları tartışılır hale sokuldu. Fakat, daa ilk handikapla tartışmanın dahi göstermelik kurallarının dahi olmalyacağı gerçeği haykırmaktadır. Altılı Masanın açıklamaları tam da kurulan itifakın aynasıdır. Eğer siz bu itifakı doğru okuyorsanız, çıkan metni de doğru dleyerlendirirsiniz. Devlet içi rejim deyişimi ile düzenlenmesi ikilemlerinin iki farklı siyasetlerin karşılaşması gibidir. Sosyal muhalefetin ve temel sorunların içeriği pek yok. Hat da CHP laiklik kuralının konulmasını başaramadı veya istemedi. Kürt sorunu ise bir başka bahara ertelendi. Bizi de ilgilendiren dış politikada diyecek fazla söz brakmadılar. Belli ki bu tartışmalar yaygınlaştıkça kürtler ve sosyalistlerin tutumları da mutlaka konuşulacaktır.

Bu açıklamaya ve daha seneler önceden kurgulanıp hayata hazırlatılan Kılıçtaroğlu adaylığı ise herkesçe malum ken ertelenecek deyişlerle adeta uzatılıyor. Ama, net olan rejim amaçlı ama nelli ki devlet içi resderasyon veya rejim ikilemine sıkışacak seçim dönemine girdi. Kıbrıs için pek bir şey yok. Konu devlet olunca elbet sadece dış politik birliktelik geriye kalır.

Provakasyonlar, beklenmeyen eylemler, cinayetler, mafya cirit atmalar ise seçim süreciyle birlikte devam edilmektedir. Bunlar normal deyil kuralsızlığın nerelere uzanacağı kuşkularla devam eden Türkiye seçim sürecini gözlemek zorunda kalıyoruz. Elbet bu gidşatın direk yansımalarını da biz konuşmasak da buraya da geleceği kesin. Zaten yaşıyoruz.

Kısaca, önümüzdeki günlerde epey seçim konusunu yazacağıma inanıyorum. Bu kaçınılmazdır. Şimdiden Kıbrıs ve Türkiyen oldukça ağırlıkta. Nijerya veya Polonya seçimleri veya Almanyadaki eyalet seçimleri gidişatın nereye ve buraya nelerin geleceği sorularına daha kolay yanıt bulmamızı sağlayacak. Şimdi sıra Güney KIbrısta. Bakalım klasik iki güçlü parti destekçilerinin ikinci tura kalacakmı sorusunun yanıtını Pazar günü göreceğiz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
323AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin