Erhürman ve CTP Yönetimi , Ad-Hoc Komitede doğal afetlere yönelik kullanılacak halktan kesilecek “SERVET TRANSFERİ”* kaynağının oluşturulması yönünde hazırlanan yasa önerisi taslağına ilişkin “ORTAK AKIL” teklif ediyor.
Tufan Erhürman ve CTP yönetimi Ağ’a takılmış balık gibi “İŞGAL VE KOLONİ REJİM BATAKLIĞINDA çırpındıkça “ORTAK AKIL Ağı”na daha da fazla takılıyor.
Kendi aklı ve ayağıyla dolandığı “AĞ”da şimdi de bir kez daha “Doğal afetlere yönelik kullanılacak kaynağın” Halktan kesilecek “SERVET TRANSFERİ”* ile oluşturulmasında “İŞGAL VE KOLONİ REJİMİ” ile “ORTAK AKIL” ve tutum geliştirmeye çalışıyor.
Başta Tufan Erhürman ve CTP yönetimi “POZİSYONUNA AŞIK” borsa oyuncuları gibi,
Bir türlü bu güne kadarki yaptıkları zarara razı olamıyorlar.
Her bir gün zararı büyütüryorlar.
“Zararın Neresinden Dönsem Kâr’dır” diyemiyorlar.
Halbuki Tufan Erhürman ve CTP yönetimi’nin Ekim 2020 ve Ocak 2022 seçim sonrası gerçek birinci ödevi, olan biteni anlama çabası olmalıydı.
Bu iki seçimlerde Sivil İtiatsizik olarak yapılan “BOYKOT”un ne kadar doğru olduğunu seçimler sırasında ve sonrasında her şey daha net olarak ortaya çıkmış olmasına ragmen.
Tufan Erhürman’nın ve CTP yönetimi’nin Emperyal Ankara Otoriter Lideri Tayyip Erdoğan’ın nasıl düşündüğünü, reflekslerinin nasıl geliştiğini, Kuzey Kıbrıs’ta bizzat kontrolu ve direktifleri ile yönettiği “AEG”nin (Ankara-Elçi-Generaller) kurumsal yapısı ile yıllarca kendilerinin de görev aldıkları, SiLİHTAR VE DIANELLOS’TA NASIL SİYASET YAPILDIĞINA DAİR BİR ANALİZİ VE FİKRİ BİRİKİMİ OLMASI GEREKMİYOR MUYDU ?.
Demek ki ;
Emperyal Ankara Otoriter Lideri Tayyip Erdoğan’a ve “AEG”nin kurumsal yapısına karşı duruşta neyi, nasıl ve ne zaman yapacakları hakkında hiç “Düşünmemişler, Çalışmamışlar , Senaryolar Geliştirmemiş”lerdir.
CTP Liderinin-Yönetici kadroları’nın ve Dianellos Mikrofon Kahramanları’nın kimlikleri ve siyaset tarzlarını geçtik, ne CTP Parti Üyelerinin, ne de kendi seçmeninin “Adalı Kıbrıslı Toplumlar”ın talepleri, sorunları, umutları, korkuları üzerine de bir anlama çabası da yok.
CTP yönetimi ve lideri genel olarak toplumun boykot meselesini nasıl algıladığını, değerlendirdiğini de bilmiyor,
İŞGAL VE KOLONİZE REJİM’in gerçek yöneticisi AEG’nin kurumsal yapısına ve uygulamalarına karşı Direniş-RedEdiş yerine Şimdi de bir biçimde “Kamış Politikası”nın gereği olarak “ORTAK AKIL” pozisyonu arıyor.
SORUN DA TAM BU
Şimdi tekrar sormak gerek:
Tufan Erhürman ve arkasına takdığı CTP yönetimi,
“AEG”nin kurumsal yapısının devamından yana mı?
Bedel mi ödüyorlar?
Telkinlere karşı kırılgan yoksa açık yapıları mı var? ,
Erhürman’nın ve CTP Yönetici Kadroları’nın yaptıklarından gördüklerimizle, “ORTAK AKIL” Ağı’nda çırpınmaya neden ve niye devam ediyorlar diye insanın sorası gelir?
BEN, CTP YÖNETİCİ KADROLARININ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLEMEM AMA,
ERHÜRMAN VE DİANELLOS MİKROFON KAHRAMANLARI, İŞGAL VE KOLONİ REJİM BATAKLIĞINDA KENDİ İKBAL’LERİNİ GARANTİLEMEK İÇİN “ORTAK AKIL” POZİSYONU’NA, GERÇEKTEN AŞIK OLMUŞLARDIR.
*Servet Transferi: 1974 sonrasında belirsizliklerin arttığı, öngörülerin olmadığı, şeffaflık ve hesap verebilirlik kavramlarının rafa kalktığı bu dönemde, insanlarımızdan “Kolonize İşgal Rejimi”ne yani Ankara’ya aktarılan- geçen parayı ifade eder.
