Haftalardır hafta sonları, israilde protestolar sürmektedir. Bu hafta da protesto takvimi devam denilen eylemlerle sürdü. Metanyahunun ilgili yasayı geri çekmesine karşın, israilin önmeli demokratik örgütleri tümünü çekme dışında resmen iptal etmesini talep ederek gösterilere devam edildi. İsrail örneği, alınacak derslerle de dolu olmaya adaydır. Tam da israilde protestolar devam ederken, bazı muhalif partilerin konuyu görüşürüz havasında olmalarının da protesto dalgasını kıramadığını şimdilik anlıuyoruz. Başka ek gelişme ise İsrail yine Suriyeyi bonbaladı. fFilistinde bazı operasyonlar gerçekleştirdi. Sokaklarda ise alıştığımız bibergazı sıkma tutumu, şimdi resmen direk israilin Yahudi kesimine yönelik kulanılması da konunun nerelre geldiğinin işaretlerini içermesi bakımından önemlidir.
****
Bu hafta da israilde sokaklar boş geçmedi. Alışılan son dönemin kalabalıkları yine sokaktaydı. Protesto gerçekleşiyordu. Konu malum: Metanyahu aslında kendidnin de yargılanmasını kurtaracak, yargı kurumunu denetleyecek bir yasa önerdi. Parmak sayısına dayalı da meclisten geçirildi. Cumhurbaşkanı imzalamayı pek yapmak niehytinde deyil. Bu arada yasaya karşı protstolar da başladı. Genişledi. Sertleşen tutumlar gidrek ana muhalefet partielrini de meydana çekti. Daha sonra, devlet kurumları çatlamaya başladı. Pilotların bazı eylemleri, genelkurmayın Metanyahunun yanında olmayıp görevden alınmasıyla, işler karıştı. Sayısal artış ve protesto difrenci, faşit ırkçı etanyahuya geri adım atırdı. Direnirken, en son nokta, yasanın geri çekilmesi oldu. Umut edilen, bu hafif geri adınla, protestoların gerilemesiydi.
Anamuhalefet özellikle liberal partiler bunu alkışladı. Görüşmeye de hazır olduklarını söyledi. Protesto cepesinde bazı devlete yakın örgütler de bunu yetrli gördüler. Fakat, 34 örgüt eylemlere devam dedi. Yapılanın yetersiz olduğu, yasanın tamamen iptalini ve yeniden geri gelmeyecek şekilde yok edilmesini vurguladılar. Devamında da protestoların yasanın tümünün gündemden kalkması sonucuyla ancak durdurulacağını belirtiler. Bu Kırılma taktiğinin belilrli ölçüler dışında tutmaması ise yeniden bu hafta protestoların devamının da sürmesine neden oldu. Metanyahu ise şimdilik tamen yok etme tutumuna pek gelecek gibi deyildir. Çünkü, kişisel hesabından devletin tek elde yönetilme amacı hala politik duruş olrak sürdürülmeye çalışınmaktadır.
İsrail protestolarındaki bir pankartın da yazılımı önemliydi: “İsrail Türkiye olmayacak”. Bir anlamda Erdoğanın Türkiyede yaptığı tek elde yargıyı da toplama durumuna atıf yapılmaktaydı. K. Kıbrısta bu konu hiç gündemleşmese de demek ki bazı Türkiye gerçekleri israilde dahi sokaklarda kötü örnek olarak gösterilmemesine neden olamıyordu.
*****
İsrail protestolarındda alacağımız önemli deneyimler var. Özellikle örgütlü ve dirençli olup hedefi net kurallarla belirlenen protestolarda, İsrail devleti dahi karşınızda olsa başarı kazanma olasılığı hep vardır. Bu kazancın ise eylemin siyasal gücü ile politik içeriği önemlidir. Buna katılanların belirli kavşaklardaki bakışları da etki katgı yapma şansı hep vardır. İsrailde direnilindi. Rahatsız olanlar eylemlere katıldı. Saldırılara karşın da geri adım atmadılar. Yasayı geri çekme taktiği ile günceli soğutma hamlesine de pek gelinmedi. Fakat, konu devlet içi yapılanışla sınırlıdır. Nitekim, devlet içi kırılmalar da olurken, bu yeni yargı şekillenmesine karşı olanların da katılmasına neden oldu. Yargının bağımsız kalmasını ve hükümetin atama yetkisinin tümünü ele geçirmemesi bakışı duruşta etki yaptı.
Burada bir ince nokta daha var: ana muhalefet liberal kesimler sokak muhalefetiyle tam uyuşmuyor. Bu nedenle protestoların gerilemesi ve görüşmelerle konunun yumuşatılmasına yakın durdular. Başta eylemlerde pek görünmediler. Sonra Metanyahunun geri çekme ile görüşme önerilerine sarıldılar. Bir anlamdda devletçi ana muhalefet partierinin de çok ince ama önemli dikate alınması gerekenler de bu protestolarda yaşandı. Derslere bunları da eklemek önemlidir.
Şimdi soru şu: Protestolar devam ederse, direnç sürerse, Metanyahunun direnci de nereye dek sürecek? Sonuçta, protestolarda siyasal deyişim olmadığı için de fazla gidilecek yol olacağını da beklememek gerektiğini ekleyelim.