Geçen hafta Yeni İnsan Yayınları’ndan çıkan “Plastik: Mucize mi Felaket mi” kitabım hakkında konuşmak ve aynı zamanda da Haziran 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek bazı tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması kararını konuşmak üzere KKTC’ye gittim. Bu KKTC’ye ilk gidişimdi. Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği’nin (Bio-Der) davetlisi olarak gittiğim adada oldukça güzel bir grup insanla plastiğe dair birçok şeyi de konuşma fırsatı bulduk.
Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği küçük ama oldukça etkili işler yapan bir STK. Biyologların kurduğu bu örgüt, tıpkı Türkiyeli STK’lar gibi benzer çevre problemlerine ve absürd çevre dostu olmayan uygulamalara karşı çabalayan bir kuruluş. Plastik kirliliğine karşı da çeşitli çalışmalar yapan ve son olarak kabul edilen tek kullanımlık plastik yasağı kararını da destekleyen bir organizasyon. Zaten beni de bu karar kapsamında bir farkındalık oluşturma çabası çerçevesinde davet etmişlerdi.
KKTC’nin plastiğin zararları konusundaki farkındalık ve aksiyon alma düzeyi bizden bir hayli ilerde. Tek sorunu dünya sahnesinde istediği meşruiyete sahip olamaması. Bunun birçok nedeni var ancak konumuz bu olmadığı için bunu bir kenara bırakalım.
Ücretlendirme politikası tek kullanımlık yasağına dönüştü
Gelelim KKTC’nin neden bizden daha ileri bir seviyede olduğu konusuna. KKTC bizimle beraber bazı alışveriş poşetlerini ücretli hale getirmiş ancak araya pandemi girince bu yasak pek de anlamlı olamamıştı. Bunun yanında yeteri farkındalığın da geliştirilememiş olması da cabası. KKTC’deki plastik poşet ücretlendirilmesi, bizdekinin aksine belli bir süre sonra tümden yasaklamaya evrilecek şekilde planlanmıştı. Her ne kadar pratikte pandeminin de etkisiyle plastik poşetin ücretlendirilmesi istenildiği gibi uygulanamamış olsa da bu ücretlendirme politikasının nihayet, tek kullanımlık plastik yasağına evrilmiş durumda. Bu da oldukça sevindirici bir gelişme.
KKTC’de 29 Haziran 2023’ten itibaren plastik poşetlerin yasaklanacak olmasının ardından, 11 Temmuz’dan itibaren de bir grup tek kullanımlık plastik ürünler yasaklanacak. Mevcut çevre yasası temel alınarak yürürlüğe sokulacak olan “Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevre Üzerindeki Etkisinin Azaltılmasına İlişkin Tüzük” KKTC Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış ve bu tarihten ay ay sonraya tekabül eden 11 Temmuz’da yürürlüğe girmesi kararlaştırılmış. Buna göre, tek kullanımlık plastikler ücretli veya ücretsiz temin edilemeyeceği gibi herhangi bir promosyon veya kampanyaya da dâhil edilemeyecekler. Sadece bazı özel alanlarda (sağlık kuruluşları, cezaevleri, karakol, yaşlı bakımevleri ve huzurevleri) tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanımı uygulama dışı bırakılmış. Oldukça makul ve yerinde bir ilk adım. Bu yasal düzenlemeye göre artık piyasada yer bulması yasaklanan tek kullanımlık ürünler şunlar:
- Tıbbi kullanımlar hariç plastik kulak çubukları
- Plastik çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak
- Plastik karıştırma çubukları
- Tıbbi kullanımlar hariç pipetler
- Balon sapları,
- Plastikten üretilmiş fast-food yemek paketleri
- Genleşmiş polistirenden üretilmiş fast-food yemek paketleri
- Yukarıdaki maddelerde belirtilen ürünlerin okso-bozunur plastikten yapılmış olanları
Oldukça geniş kapsamlı ve çoğunluğu zaten oldukça gereksiz olan plastiklerden bahsediyoruz. Bu sayılan plastiklerin toplamı dünya genelinde yapılan sahil temizliği kampanyalarında en çok karşılaşılan tek kullanımlık plastik çöpler. Tabii yasaklama kararı getirilirken bir de bazı istisnalar söz konusu ancak bu istisnaların uzun vadede bazı suiistimallere konu olabileceğini ve bazı etiket oyunlarıyla tüketiciyi aldatıcı ve yasanın etrafından dolaşılmasına sebebiyet verici bir hale evirilmesi mümkün.
‘Biyobozunur aldatmacası’ riski
Örneğin yeniden doldurulmaya veya tasarladıkları aynı amaç için yeniden kullanılmaya uygun olduğu beyan edilen plastikler, kullanım ömürleri içinde birden fazla tur veya rotasyon gerçekleştirmek üzere tasarlanan plastikler kapsam dışında! Üreticilerin mevcut tek kullanımlık plastikleri üretmeye devam etmek için bu istisnaları suiistimal eden etiket oyunlarına ya da yasanın etrafından dolanma girişimlerinde bulunmayacağının garantisi yok. Bunu hali hazırda biyobozunur aldatmacası çerçevesinde görebiliyoruz. Salt denetimle kontrol edilme inisiyatifine bırakılmış istisnalar çoğunlukla kötü sonuçlanmıştır.
Ayrıca bu yasağın esnetilmesi ya da geri çekilmesi için plastik endüstrisinin temsilcileri harekete geçmiş bile. Aksini beklemek ve doğayı koruyan bir yasa değişikliğine destek verdiklerini görmek zaten oldukça şaşırtıcı olurdu. Anladığım kadarıyla KKTC’de plastik endüstrisi temsilcileri bu yasak kararı alındıktan hemen sonra tüm siyasi partileri dolaşıp insanların kafalarını karıştırarak bu yasak kararından geri adım atılmasını sağlamak üzere lobi faaliyetlerine başlamış. Türkiye’deki sektördaşlarından üstün lobi taktikleri konusunda brifing bile almış olabilirler. Hatırlayın plastik çöp ithalatı devam etsin ve ülke yabancı ülkelerin plastik çöp sömürgesi olsun diye milyonlarca lirayı medya kampanyalarına, sosyal medya trollerine ve sahte gazetecilere akıtıldığı; yalan yanlış ithalat-ihracat rakamlarının uydurulduğu ve diğer taktiklerle plastik çöp ithalatı yasağı değiştirilmişti. Benzer bir lobi faaliyetini plastik poşetin fiyatının sabit tutulması kararında da görmüştük.
Tek kullanımlıkların doğa dostu olduğunun iddia edilmesi de Türkiyeli plastik endüstrisinin dahiyane bir iddiası. Benzer şekilde KKTC’de de yine uydurma bilgilerle (tek kullanımlık plastiklerin kağıt ambalajdan daha doğa dostu olduğu gibi gülünç iddialar gibi) karar alıcıların fikrini etkileme yolunda çabalar olduğunu görüyoruz. Ancak bu çabalara rağmen hali hazırda bir geri adım emaresi görülmüyor. Bu önemli. Bunun da sürdürülebilmesi için kamuoyu desteği olmazsa olmaz. Kamuoyunun desteğinin alınması da yine Bio-Der’in yaptığı etkinlikler gibi etkinliklerin yaygınlaşmasıyla mümkün. İşte KKTC’deki bu tek kullanımlık yasağı kararı KKTC’nin Türkiye’nin çevre konusundaki konumunun kat be kat ilerisinde olduğunun göstergesi. Artık bu adımla temmuz ayında tıpkı AB ülkelerinde olduğu gibi KKTC’de tek kullanımlık plastikler yasaklanacak.
Darısı Türkiye’nin başına
KKTC’nin bir otel ve sahil cenneti olduğu düşünüldüğünde, tek kullanımlık yasağı kararının çevre açısından önemli bir karar olduğunu belirtmekte fayda var. Çünkü otellerin merkezinde olduğu turistik faaliyetler deniz çöpü miktarının %40 oranında artmasına neden oluyor. Nitekim bu durumu KKTC’li doğaseverler de paylaşıyor. Çevre konusunda hassasiyeti olan ve KKTC’nin plastik çöp problemini birebir gören insanların hepsi bu kararı oldukça faydalı görüyor. İşletmeler ise bu kararın alınması ile beraber yeteri farkındalık çalışmalarının yapılmadığından dem vuruyor. Nitekim bunu ben de üç gün gibi kısa bir süre orada bulunmama rağmen hissettim diyebilirim.
KKTC hükümeti STK’lar ile birlikte hem sokakta, hem işyerlerinde hem de okullarda bu kararın nasıl olumlu bir karar olduğunu ve çevreyi koruma açısından ne düzeyde faydalı bir değişim olduğunu anlatmalıdır. Ayrıca yurttaşların da bu kurallara adaptasyonu için neler yapmaları gerektiğini başta kamu spotları olmak üzere, toplantılar, seminerler, konferanslar ve iş yerleri ziyaretleri ile gerçekleştirmelidirler. Bu bağlamda ne kadar yoğun çaba harcanırsa kararın hayata geçmesi de o kadar çabuk olacaktır.
KKTC’de alınan bu yasaklama kararının darısı Türkiye’nin başına olması umuduyla herkese plastiksiz bir Ramazan Bayramı dilerim.