Türkiye’nin 6. zengini olan ama KKTC vergi listesinde 432’inci sırada yer alan Dolar Milyarderi Suat Günsel’in Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport kuyruğunda çekilen fotoğrafı Kıbrıslı Türk toplumunun devletsizliğinin resmidir.
Türk Liderliği, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için ilk ne yaptı?
Vergi Yasası’nı bloke etti. Cumhuriyet’in yürürlükte vergi yasası olmayınca geliri kalmadı!
Sömürge döneminin Vergi Yasası 31 Aralık 1960’ta yürürlükten kalkıyordu. Yerine yeni bir yasa konması gerekiyordu, ne var ki Türk Liderliği devleti çalıştırmamakta ısrarlıydı!
Anayasa’nın 78. maddesi uyarınca vergi yasasının Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türk Bakanların tamamı, Temsilciler Meclisinde Rum ve Türk vekillerin çoğunluğu tarafından kabul edilmesi gerekiyordu. 42 vekile karşı 8 Türk vekilin blokesi ile hayat duruyordu!
Nüfusun %18’i ile herşeyin %30’una ortak olan cemaatimiz, 1962’de gelir vergisinin sadece %8,1’ini, Rumlar ise %91,9’unu ödemişti. Rum tarafı ödeneğin nüfusa orantılı olmasını istiyordu %80’e %18, Türk tarafı ise %70’e %30 talep ediyordu. Yani Türk Liderliği vermeden almak istiyordu…
Dr. Küçük Halkın Sesi’nde 23 Kasım 1957’de aktarır:
İngiliz Vali,
-“Madem ki Türkler Kıbrıs bütçesine 1,5 milyon lira, Rumlar ise 12,5 milyon lira yardımda bulunuyorlar, nasıl oluyor da aralarındaki bu büyük farka rağmen Türkler eşit hak talep ediyorlar?” der…
Dr. Küçük cevap verir:
-“Bunun ehemmiyeti yok, çünkü Türkler fakirdir”…
18 Aralık 1961’de Türk Bakanların onayıyla hükümet Temsilciler Meclisi’ne yeni Gelir Vergisi Yasa Tasarısını sunar. Ama devleti çalıştırmamakta kararlı olan Denktaş-Doktor Liderliği yasayı baltalar. Vergi toplamanın hukuksal zemini ortadan kalkar…
Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşamasını savunan Ayhan Hikmet ile Ahmet Muzaffer Gürkan 23 Nisan 1962’de TMT tarafından öldürülür…
31 Aralık 1960’ta yürürlükten kalkan vergi yasası için bütün çözüm formüllerini püskürten Türk tarafını 1962 Kasım’ında Ankara’ya şikayet eder Makarios. İsmet Paşa ile o meşhur fotoğrafı herhalde bu Ankara ziyaretinde çekilmiştir…
Ne kadar küçük düşürücü bir durum: Denktaş-Doktor Liderliği, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çalışmasını baltalamak için vergi yasasını senelerce bloke eder. Makarios da son çare olarak Ankara’ya gider…
Sonuçta iki sene sonra 31 Aralık 1962’de Türk tarafı yasayı bir kez daha reddedince, Makarios eski bir sömürge yasası olan “Kalkınma Bölgesi”ni devreye sokar. Bu yasayla hükümet her kazayı “Kalkınma Bölgesi” ilan eder, bu başka sorunlara neden olur…
25 Ocak 1963’te Bayraktar Camii Türk Özel Harpçilerince yeniden bombalanır…
Burada Derviş Ali Kavazoğlu’nun Dali konuşmasını hatırlamakta fayda var:
-“Kıbrıs Türk toplumunun ezici çoğunluğu Kıbrıs’ta iki toplumun barış içerisinde yaşamasını istediğini her fırsatta göstermiştir. Kıbrıs Türk toplumu yurdumuzun gerçek demokrasi kaidelerine göre ve insan haklarına dayanarak idare edilmesini istiyor. Toplumumuz memleketin idaresinde elbette söz ve müdahale hakkına sahip olmak istiyor. Bu toplumumuzun demokratik ve kaçınılmaz bir hakkıdır. Her vatandaşın yurdun idaresine iştirak etmesi, yurdun idaresinde söz ve müdahale hakkın sahip olması vatandaşlık ve demokratik ödev ve haklarındandır. Fakat bu DEVLET İDARESİNİN NORMAL ÇALIŞMASINA ENGEL OLMAYI DEVLETİN VE YURDUN İDARE MEKANİZMASINA MAYIN KOYMAYA HAKKINIZ OLDUĞU ANLAMINA GELEMEZ”…
Bundan 60 sene önce 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’ni vergi yasasını çalıştırmayarak yıkmak için ilk adımı attı Türk Liderliği. 1963’teki vergi bozgunculuğundan 60 sene sonra 2023’te Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının %36’sı Türkiye’nin işgali altında, üzerinde sahte bir KKTC devletçiği var; ancak 60 sene önce olduğu gibi bugün de Kıbrıslı Türk burjuvazisi vergi vermiyor “kendi devleti”ne!
Demek ki Kıbrıs Cumhuriyeti’nde “vergi yasası”nı savunan Makarios’ta değilmiş sorun… 60 sene sonra KKTC’de de vergi ödemiyorsunuz Baylar!
Ancak 60 sene önce vergi ödemediğiniz devletin kapısında “pasaport kuyruğu”ndasınız, Dolar Milyarderlerinden Denktaş’ın torununa kadar…
(8 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)