Kuzey Kıbrısta son haftalarda iyice şu veya bub şekilde Türkiye seçimlerine yoğunlaştık. Doğaldır: gerek yapacağı etki gerekse oluşturacağı sonuçlar nedeniylen ilgi veya tarafcıl olmak normal haldi. Nitekim en önemli olay Türkiye seçimlerinde oy kulanacak oranın genel oy kulanacak K. Kıbrıs yurttaşının Y.75 cıvarınsda olması da önemliydi. Nitekim, böyle de oldu. Üstelik direk TC makamları müdahaleler de yaptılar.
Ben önceki yazımın birinde de belirtiğim gibi “3 seçimi izliyordum”. Taylant, Türkiye ve Yunanistandı. Yunanistanda da hafta sonu parlemento seçimine de daha Türkiye seçimleri gündemdeyken, gelip çatı. Eklemeden olmaz: her üç seçimin de yapıldığı ülkede, önemli farklar vardı. Bunlar bana yerel toplamdan genel sisteme gidişte önemli veriler de vermeğe adaydır. Şimdi Türkiye seçimlerinin Cumhurbaşanlığı bölümünün ikinci turunu beklerken, araya Yunanistan seçimleri de oturuverdi….
Yunanistandaa Hafta sonu parlemento seçimleri gerçekleşiyor. Türkiyeden öyle farklı koşullarda yapılııyor ki demeğin gitsin. Örneğin Yunanistan seçimlerine katılacak parti liderleri ekranda tartıştılar. Bu dahi Türkiyede son dönemde hiç düşünülecek davranış deyildir.
Konuya girmeden bir kıyas daha belirtecem: Yunanistan Türkiye deyil de Kıbrıs ayaklı olacak. Siz hiç duydunuz mu, Lefkoşa, Limasol veya başka yerleşimde Yunanistan Kıbrıs elçisi ile meclis başkanının birlikte gezip probaganda yaptığını… Siz haber aldınız mı ki Yunanistan elçiliğinde hem de en kritik anda sendika kurdurtulup öğretmenleri parçalama hamlelerini… Başka bir noktadan, güneyde hep etkindir denilen kilisenin bir okul müdürünün de olduğu hükümet eksenli sendika oluşturma haberine rasladınız mı…
Bunları daha da artırmak mümkündür. Hele seçimler döneminde Kıbrısın ikili yurtaş pasaportlu Y.75 kişinin Yunanistan seçimlerinde oy kulanma hakı oluşuna tanık oldunuz mu… Bunlara gülüp geçmeyin. Haber veya gazete öztlerinde yetkilielrin adeta iktidar partisi için çalıştıkları imajına uğradınız mı.. Sonrası mı, klasik ezberle, Yunanistanın güneye ve Türkiyenin kuzeydeki içişlerine karşımamaları veya müdahale etikleri savruluşu havada gerçekleştirip kaptırışa açarız…
Yunanistanda parlemento seçimleri yapılıyor. Kamuoyu yoklamaları ve partilerin direk açıklamalarından yeni hükümetin pek kkurulma şansının olmadığı anlaşılıyor. Ama, seçim sonuçları veya sonrasındaki sözünden dönme olasılıkları da mümkün. Yine de işlerin zor olduğu anlaşılıyor. Son dönemin telekulak sgandalı veya tren kazası faciyasına rağmen YDP hala birinci sırada. Belli ki öteki aprtiler kriz dönemli müdahalelerle aldıkları yaraları tam saramadılar. Kitleler gözünde imajı düzeltemediler. Onun için sgandal ve başarısızlıklara karşın YDP birinci parti çıkacağına nerede ise herkes inanıyor. SZriza iktidar deneyiminde özellikle referandumla gelinen kırılmadaki teslimiyet durumunun üstüne çıkamadı. Sosyalist Pasok ise Almanya başta olmak üzere tetikledikleri finansman krizindeki kaybetme ile hala eski yerinden çok uzakta bulunmaktadır. Bunlar YDP partisine önemli kazanç hanesi oluşturuyor.
Yunanistan seçimleri sonrası fazla deyişim beklenmiyor. Hele Türkiye tipi rejim referandumu noktasından çok uzakta. Üstelik fazla bir şey deyişmez gerçeği, AB son dönem müdahaleleriyle alınan darbelerin de ülkeği adeta tek yörüngeye soktu. Bir zamanlar en karşıt ABD eksenli muhalefeti barındıran Yunanistan, son seçimde bu çizgiden üst partiler fazla ses getirmiyor. Çünkü bedel ödeyip en kritik anda karar alamamanın sıkıntısını yaşıyorlar.
Hafta sonu Yunanistanda parlemento seçimleri yapılıyordu. Bir zamanlar Türkiye kamuoyu olaya ırkçılık gözüyle bakıp oradaki Türk azınlığı oynuna sarılıyordu. Giderek Yunanistan partilerinde yer bulubnmakla bu kartın da etkisizleştiği anlaşılıyor. Ama, Yunanistanda öyle büyük baraj da yok. Y.3 olup buda deyişikn yöntemlerle de kırılma şansları da veriliyor. Seçim sonrası en az altı partinin barajı geçeceği bekleniyor. Fakat, şu ders de vurgulanıyor: Kamuoyu yoklamaları son dönemde epey yanıltma imajı yarattı. Son Türkiye örneği de verilmektedir.
Yunanistan seçimleri bize yenin AB çizgisiyle de partilerdeki erozyonları öğretme bakımından da derslerle doludur. Şimdi seçim sonrası kualisyon önerileri duyulmaktadır. En ilginç olanı Sosyalist Pasoktan geliyor. Pasokun üçüncü sırada olması bekleniyor. Lideri ise kualisyon önerisi olarak parti liderlrinin başbakan olmaması ve hükümet dışında klması istenmektedir. YDP şimdilik ret Diyor. SZriza ise çekimser. Çıkacak sayısal sonuçlar ise seçimin temmuzda yeniden tekrarlanma olasılığını da göstermektedir. Bakalım: Yunanistan seçimleri nasıl bir sonuçla ülkenin geleceğine yön verecektir. YKP ve SZrizadan ayrılan sol kanatın alacağı sonuç ise Anti emperyalist sol çizgi bakımından deyerlendirilmeğe adaydır. Faşistlerin partisi Altın şafağın ise baraj cıvarında dolaştığı söyleniyor. Sonuca birkaç gün kaldı. Pazar sandık sonrası ilk yanıtları alacağımız kesin. Ama hükümet kim sorusu belli ki bugün direncinde olursa, daha gidilecek yeni seçim yolunun da ufku yeniden açılacaktır.