Sıcak hava iyice bastırdı. Buna bir de yemek sonrası eklenince, artık rehavetleşmek de gayet normal davranış haline gelinir. Ben Pazar günü gecesi böylesi bir ortama girdim. İkinci önemli tutumumla da yaşadım. Genelde dünyağı takip etmeğe çalışırım. Salt algılarla sunulan veya gündemleştirilen haberlerle yetinmeyip, öteki dünyadan da araştırmalarla ulaşma peşindeğim. Nitekim, Pazar gecesi tam da bu iki olgu birleşti. Buna ek olarak, rehavete kapılıp dalınca, yarı uyur yarı uyanık ken, özellikle de uyku moduna girince, bilgisayarda dinlediğim ile uyku arasında bazen benzetmelerle rüya hayal havasına da girdiğim oluyor. Bu durumu Pazar günü gecesi, yemekten sonra, pek haberleşmeğen Senegal yazısını dinlerken yaşadımm. Normal halde başlayıp dinlediğim Senegal, rehavetlerle birlikte benzetmeli başka alanlara da hayali girişimime takılıyordu.
Genelikle çoğu kesim önlerine konulan ve daha çok batı algılarla da kulanılan ajanslarla gündem gerçekleştiriliyor. Dünyağı oradan okumakla sınırlıyorlar. Fırsat buldukça ve önemli mesajları da olunca, Afrika veya gündemleştirilmeğen Latin veya Asya yörelerinden de makale yazıyorum. Senegal yaşananlarla birçok anımsatma yanında kıyas yapma fırsatı veren gelişmeler de yaşayınca, hemen olayı makale eksenine çektim.
Senegalda son günelrde epey olay yaşandı. Protestolar ve muhalefet liderine suçlamalarla tutuklanmasına varan iç karışıklıklar yapıldı. Bu başlangıç ile makalemi başlatırken, birden konu nedeni gözümün önüne geldikçe hayal ile gerçek arasında gidip geldim. Gerçi, Senegal seçimlerine bir yıl zaman vardı. Önümüzdeki yıl gerçekleşecekti. Şimdiden başlayan tartışmalar sokak protestolarına, ölümlere ve muhalefet liderinin tutuklanıp iki yıl hapsine dek varan gelişmelerle epey ağır yük oluşturdu.
Sonunda, Senegal devlet başkanı, seçimlere katılmayacağını belirti. Tartışma nedeni ise Senegal devlet başkanının üçüncü kez aday olup olmayacağı idi. Okurken, hayalimde bir başka ülke tartışması da takılıp bazen yazı özüyle karışan sesler de duyuyordum: “brakın girsin, onu sandıkta yenip de gönderelim, protestolara gerek yok, sandıkla bunlar gidecek” sözleri ile yaşananlar birbirini tutmuyordu. Belli ki daldığım rüya ortamı ile yazının anımsatıkları birbirine karışıyordu.
Sonuçta Sennegal halkının önemli direnişi ile devlet başkanı aday olmaktan vazgeçti. Ama ironisine devam ederek: “yasaya göre aday olabilirdim” diyordu. Nitekim anayasaya göre iki kez devlet başkanlığı şansı vardı. Meki Sel ise üçüncü kez aday oluyordu. Bir ince ayar da vardı: anayasa deyişikliği öncesini Meki Sel hesaba katmadan onun yok hükmüyle hareket ediyordu.
Senegal halkı sokağa çıktı. Seçim kurulunu kuşatı. Olabilir diyen anayasa merkezi önünde protestolar yaptı. Muhalefet liderinin tutuklanıp hapse gönderilmesi dahi bu dalgayı kıramadı. Sonunda Sel hem de hakı olduğunu söylemesine rağmen aday olmayacağını söyledi. Oysa daha zaman vardı. Bir sonra seçim olacaktı. Ama, Senegal halkı sokakta bunu bedel ödeyerek kazandı. Üçüncü kez aday olamadı.
Ben konuyla alakalı yazıyı okurken, bazı araştırmalar yaparken, rehavetden uyanıp başka yazı ararken, bir de neye rasladım: Türkiyede Erdoğanın üçüncü kez aday olamaz itirazını yapan yargıç önce sürüldü. Sonra ihraç için kurula sunuldu. Pek de yankı yok. Galiba rehavetle okuduğum konu başka benzerlerle hayalimde karıştı. Direnmeden kabullenen ve direnerek durduran ikilemin renkleri birbirbirine karıştı. Renk körlüğümü yoksa siyasal rüya ile gerçek arasında gidip gelmekmi bilmem…
Sonuçta şu tamamlayıcı olguyla makalemi bağlayalım: zaman zaman demokrasi endeksleri yayınlanır. Olayları takip etmeyenler, ya görmezden veya önlerine konulan ülkeleri küçümseyerek durumu değerlendirir. Senegalin son haşanlarıyla kendine demokrasi diyenler arasında ek bilgielrle ne derece gelişme olduğu da ortadadır. Benzer tartışmalar kurumsal kuvetler ayrımı yerleşmediği veya tek tip bakışların etkin olduğu yerlerde bu tür sorunlar yaşanır. İkibinler başında seçimi dahi normal yapamayan Senegal, şimdi başkanın üçüncü kez aday olmaması için sokakta direnerek kazandı. Bu gelenekselleşirse, mutlaka önemli ileriye yönelik de gelişmeler olur. Yok direnmeden sandığa gidilseydi, ayni terane işlemeğe devam edecekti.