Genelikle dünyada olanlara ilgimiz sıfır derecesinde. Bazen resmi eksen, aldığı dış gelişmeği saptırarak kendine yontup örnekleştirir. Muhalefet ise son günlerde yeni koltuk yalakalığa girdiği için, olan ilgiği de kaybeti. Sadece dış ilişkiler fonlardan para alıp rantlaşma çizgisinde tutulmaya çalışılınıyor.
Yukarda özetlediğim duruma bir başka esruman daha zaman zaman çalındı. Örnekleyelim: ülkemizde ilaç yokluğu malum. Sağlık sisteminin de ırzına çoktan geçildi. Fakat, cicili biçili yeni makamcı dahi yeri geldiğinde sorunları “dünyada da ilaç kıtlığı var” diyecek kulanımı savurmaya başladı. Bu nedenle, dış dünya ilgisizleştirilse dahi, yeri geldiğinde cahilce ve bahaneleştirerek kulanıma sokma politikası da yapılır.
Son günlerde dünya önemli bir anlaşmayı konuşuyor. Rusya tahıl anlaşmasından çekildi. Bunun anlamı tahıl elde etmenin zorlaşacağıdır. Şimdilik tepkiler belirli kesimlerde sırılandırılmış gibidir. Ancak, gerek eflasyon gerek arz daraltısı sonucunda etkielri gidrek artacağı da kesin. Ozaman da işi bilmeyenler işin kolayına sarılıp Rusyaya veriştirecekler. Zaten batı bir Anti Rusya algısı da oluşturdu. Bunlar bizde de sıkıntı olunca makamcının aklına gelince hemen Rusyanın tutumunu suçlaması da muhtemel hale gelecek. Yutacak ahali de hazır zaten. Hele de işbirlikçi koltukçular için ilaç haline gelecek. Hem de tahıl anlaşmasının içeriği ve Rusyanın neden askıya aldığını bilmeden. Bu elbet başta batının da kulanım pazarlamasına yarayacak. Hele de bizdeki foncu AB kesimleri de konuşma fırsatı aradığı zeminde, Rusya karşıtı görüşler yeniden seslendirilecek. Bizdeki beceriksiz tarım anlahışının da “faturası” Rusyaya çıkarılacaktır.
Peki neden Rusya anlaşmadan çekildi. Hem de B.M. katısı ve Türkiye gözetiminde yapılan Rusya Ukrayna tahıl koridoru gibi uluslararsı anlaşma olmasına rağmen. Batı hemen “madem Rusya çekildi, insanlığı düşünmüyor” karşı propagandasına sarıldı. Halbuki ta baştan şu sıkıntı vardı: yapılan tahıl anlaşmasında Rusya ayağı uygulanmıyordu. Örneğin Rusya gemilerinin gideceği ihracat limanları açılmıyor. Yedek parça almaları veya tamir edilmeleri de engeleniyordu. İhracatla satılan Buğday ve gübrenin finansman aktarım bankacılığı da işletilmiyordu. Bunlar anlaşmaya göre olacaklardı…
Başka bir nokta da Karadenizden çıkacak gemiler denetlenecekti. Tahıl ihracatının önemli kısmı yoksul ülkelere yapılacaktı. Oysa Ukrayna gemilerinin Batı Avrupa limanlarına gitiği de kanıtlandı. Hem de önemli kısmını içerecek satışlar yapıldı. Yoksul ve açlık çeken ülkelere öncelik ilkesini de Ukrayna bir anlamda uygulamadı.
Sadece Rusya deyil; Guteres de batılılara Rusya yönünün de uygulanması için uğraştı. Rusyaya “yardımcı olacağını” belirti. Fakat, batının iki yüzlülüğü burada da gerçekleşti. Yapılan anlaşmaya karşın, uygulatılmadı. Tıpkı Azat taburu beş komutanın Rusyadan Türkiyeğe getirilip savaş sonuna dek tutulacağı sözünü Türkiyenin uymayıp Kiyefe hediye gibi vermesi…
Görüldüğü gibi kısa bir inceleme dahi karşımıza dneilen şekliyle Rusya deyil de batının anlaşmayı dinamitlediği anlaşılıyor. Üstelik tam da anlaşma yenilecek ken Ukraynanın yine Kırım ulaşım köprüsünü vurması da işe tuz biber ekti.
Son tahıl anlaşması ve Rusyanın askıya alma sonucunda da gördük ki Rusyadan çok batının çifte yüzlü tutumlarının etken olduğu anlaşılıyor. sSıkılmadan algı operasyonu yapıyorlar. Rusların dünyayı aç brakmak için anlaşmayı bozduğunu anlatıorlar. Oysa anlaşmada olan Rusya ile alakalı bölümlerin neden uygulanmadığına hiç dokunmuyorlar. Tüm anlaşmanın uygulanma normal tutumu sergilemiyorlar. Ek olarak da tahıl ürünlerini Ukrayna yoksul ülkelere deyil de batılı tekelere taşıması da konunun dokunulduğu zaman nerelere dek gidileceğini gösteriyor.
Bir batı klasik Ukrayna sahnesini daha yaşadık. Devamı ne olur bilmem. En kolayı, yapılan ve B.M. denetiminde de olan anlaşmanın tümünün uygulanması bile yeniden yürürlüğe girme olasılığını gerçekleştirir. Fakat, özellikle Amerika olayların kendinden çok uzakta geçmesi ve hala Rusyayı kulşatma hareketine bağlı kalışıyla, pek de gerçeklerle davranmaktan oldukça uzak. Tam aksine “daha fazla silahla” ateşi körüklemeğe devam ediyor. Arada kalan gözetimci Türkiye oldu. Ukrayna yol arıyor da Türkiye Rusyaya rağmen çizgisine gelir mi bilmem.